KIRDIĞIMIZ OYUNCAKLAR-SUNAY AKIN,184 sayfa,
“Ziyaretçiler, çocuklarının ellerinden tutarak giriyorlar kapıdan içeri…Çıkarken, öteki ellerinden de kendi çocuklukları tutuyor!…
Düşlerin, hayallerin tarihi ve çocukluğunuz sizi İstanbul oyuncak Müzesi’nde bekliyor…”
Sunay Akın’ın “Bir Çift Ayakkabı” kitabından sonra okuduğum bu kitabı bize
Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Zamanla nasıl
Yusef Masadow kaleme aldığı şiir tadında bir eser okudum. İnanın her cümlesini sizinle paylaşmak istedim. Defalarca okuduğum cümleler paragraflar...
" Deniz kiminse kıyısına vuran taşlar da o yazılı olan hüküm de O'na aittir. Bilirsin ki taşlar kadere ve onu yazan kudret alemini işaret ve şahitlik eder
Öyle günler gördüm ki, aydın gökler kararıp
Bahtım bir bulut gibi üstüme çöker oldu,
Her gözümü yumunca tanıdık yüzler görüp,
Hayaller alev alev beynimi yakar oldu.
Ümitsizlik, gariplik dört tarafımı sarıp
Yüzüm sırıtsa bile, içim yaş döker oldu.
Her sabah ilk ışiklar gözlerimi oyardı,
Uyanan taş duvarlar iniltimi duyardı.
Öyle günler gördum ki,
Üstün muradı anlatmakta bu çok kısır ifadenin hedefini çılgınca arayan bir oluş hasretinden başka bir delaleti yoktu. Bulunması gereken bizzat hayattı; asıl hayat... Onu bul da evvelâ yaşa, sonra yaz yazabildiğin kadarını... Burada yaşaya- bilmekle yazabilmek beraber...
Garp âleminde, kendilerince yaşayabilenler, yâni duyup yazabilenler arasında,
Gözlerine noldu ki, «dur ağlama» desen coşar ırmak olur;
Ya kalbine ne dersin, «yetiş huzur» dedikçe artar acısı gamı.
Aşk gizli kalır mı kimseden, niçin aldatır kendini insan?
Gönül yanıp dururken, gözden akarken çeşme gibi gözyaşı.
Aşk olmasaydı döker miydin gözyaşını böyle toza toprağa?
Gözün uykudan kaçar mıydı andığından Ban Ağacını. Alem Dağını?
Aşık inkar etse ne çıkar. gerçek şahitler var:
Yaşa batık gözler, sararmış yüz, zayıf ten ve göz çukurları...