Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
aşk biraz t’uzaktı gözlerimin zembilinden düşen ağrı bu yüzden sesim içime aktı irkildim hasretin sancısı yüreğimde sızlayan bir düş
Arada kafaya esen şiir yazma hevesi bir dörtlükle son buldu👀 Uçurumun kenarında açan bir çiçek Kurumuş toprağa düşen su damlası Haksızlıkların sessizliğinde bir çığlık Bir karın ağrısıdır yaşamın sancısı.
Reklam
Yenilgi
Ah susuşu o saf yüreğin ah, acısı acemi çocukluğun düş kırıklığı, coşkudaki bozgun Ah yenilginin yorgun kısrağı kendi içini kavuran kızgın ateş bekleyişe bağlanan umut, tasası haykırışın Ah, ardı ardına kenetlenen ölüm ah, hıncı sabırla bezeyen sır yazmadaki sırması ağlayışın, tırnaklara oturan kan Sanki delirmenin eşiğindeyim boş bomboş gözlerine gömülmüşüm mısırların süt taneleri, kestanelerin bademlerin daha olgunlaşmamış suyla susuzluk arası kayganlığında aranıp duruyorum kendimi Ey yangınlarda patlamaya hazırlanan merak ey ıssız ıpıssız boşluğu aysız gecenin ölümle yaşamak arasındaki şerit Ah, yürekleri toprağa saplanan arkadaşlarım sancısı: çaresiz seyrettiğim ölümün Ah, bir kere daha kederliyim Nihat Behram
Hazan mevsiminden sen sorumlusun! Yaktın geçtin önüne çıkan ne varsa Gitmenin kesin ,dönmeninse meçhul olduğu bir yolda Ayak izlerim yol çizerken beklentilerime Sesim sarsın tüm meçhûliyetleri Beklentilerim karşılanır mı bilmem Bir çengel eğrisinde takılıyken Bilmemek sonsuz çizerken ihtimallere Söylemek mi gerek yoksa yazmak mı Üzerine gelen bir duvarın kararlılığında Efsunlayan gözlerin karalığında Girdap oluşturan karamsarlığın en koyusunda Lâl oldugum bir sevda yokuşunda Çiçekler açar mı? Baharı mı beklemeli insan yoksa bizzat kendisi mi  olmalı? Güz sancısı biter mi? İlkbaharı karşılayan heyecanın doruklarına tutundukça Yoksa mevsimini belirlediğim bir sabahın ilk ışıkları Uçurmaya yeter mi içimdeki kuşları? 10/10/2023 Pınar PEKĞÖZ
İlmekleri atıyorum suskunluğun her bir sükutuna Sesimi yakalıyorum boşluğun doluluğunda Nice yaşları devirdim oysa Doğmamışım hala içimde. Çözemediğim bulmacalar Büyümek denen bu giriftliğin içinde. Bir mum alevi değil mi pervaneyi kandıran, Diz çökmüşüm bende vefasız zamanın evinde. Kapılar kilitsiz,esaretim kendi içimde. Rüzgarda kuyruğu kopmuş uçurtmam, Hercai takılır boşlukta her deli savruluşta. Kaf dağı'nda kurulur çocukluk masallarım İcimde çivit rengi denizler dalgalanır. Toplar gece yamalı bohçasını Gökyüzünün sancısı Yağmura, serçeye, buluta, geceye miras kalır. Uzar bu sessizlikte cümlelerimin gölgesi, Kalabalıklar içinde kalır benden arda kalan. İflah olmaz artık düşüncelerim, Misafir geldiğim bu sokaklar yakamı bırakmaz Oysa büyümek ne yaman bir tecrübeydi. Asılı kalmıştı orada Çocuk gülüşleri ,kırlangıç sesleri...
Usulca ayrılayım
Kimsesiz çocuklar gibiyim Dokunsalar ağlarım Sahipsiz ve kimsesizim Üzüntülü ve yorgunum Suretim öfkeli eski neşemden eser yok Bedenime yük başım Kollardan aşağı iner kanım Omuzlarım çökük bedenime hesap sorar Bu kaçıncı kalp sancısı Kalbim bedenime sığmaz Hayır denen şeyden hiçmi nasibim olmaz Tecelli etmez haldeyim yılgınım Yargılar kalksın üzerimden Kınayan gözler silinsin hafızamdan Son gecem , son sabahım Kırılsın kalemim parçalansın vücudum Kara topraklara gelsin Nefesim çıksın dilim lal olsun Yaşamadı desinler unutulayım Usulca ayrılayım aranızdan
Reklam
Beyaz Ölüm Kuşları...
Sonra bir gün anneler de ölür Böcekler ve kertenkeleler ölür Boşalır suyu havuzun kum seddi yıkılınca Sivrisinekler ve kağıttan kayıklar ölür Sonra o gün çocuklar da ölür Biz hepimiz önce küçük bir çocuktuk
Karşımdasın işte... Bana bakmasan da oradasın, görüyorum seni. Ah benim sevdasında bencil, yüreğinde sağlam sevdiğim. Kalbime gömdüm sözlerimi, ceset torbası oldu yüreğim. Tıkandığım o an, Elimi nereye koyacağımı şaşırdığım o an işte, Aklımdan o kadar çok şey geçti ki takip edemedim. Ellerim boşlukta, ben darda kaldım. Ellerim buz gibi, ben harda
siz öldüğünüzde kalbinizde sevdiklerinizi götürürmüşsünüz ben bir kurşun götürüyorum henüz tanımadığım bu dünyada payıma düşen erzakta bu kadar süt dişimin sancısı geçti," geçti benden yasamak canima bulanan acının tesiri senin kalbinde kısacık bir şiir kadar dahi sürmeyecek ben öldüm bütün hazineleriniz size kaldı ben öldüm kefen kundak mezar beşik .... ben öldm ,varın siz yasayın annemle bir öldürdüler bizi uyuyorduk .Öyle sızladı ki küçükcük ciğerim Yavaş yavaş soğuduk evimizin enkazında Onun buz kesen bağrı yine ılık süt kokuyordu sahi çiçeğin nsl koktuğunu anlayabilirmiyim mezarıma çicekler dikerseniz!!! çokmu dardı dünya sığmadık mı birlikte !!! soluk mu tükenirdi bende nefeslenseydim bir vakit oyuncaklarım oyunlarım kahkahalrım rüyalarım olmayacak mı hiç gelincik tarlası göremeyecek miyim soracak cok sorum var yanıma geldiğinizde sorabilirmiyim 🇵🇸🥀
Aklın sancısı, kalbin ızdırâbı...
Reklam
Bahar sancısı, çiçek şöleni🌻
Tükenir mi buradan ömrüm, Sancısı bağrımdan arşıma vururken,, Ateşler savurur geceden kalanlarım. Özlemlerimin karnı tok,
Beyaz Ölüm Kuşları
sonra bir gün anneler de ölür böcekler ve kertenkeleler ölür boşalır suyu havuzun kum seddi yıkılınca sivrisinekler ve kâğıttan kayıklar ölür * sonra o gün çocuklar da ölür * biz hepimiz önce küçük bir çocuktuk
795 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.