Sanki her kapısında, bir tabela asılı dururdu. İşte, “Mutluluk yasaktır!”, “Bahar giremez!”, “Yaşam ortalaması Bin Yıl!” gibilerden. Sahiden de ölüler ölemezdi. Rutubetli kemerlerde, su sızan duvarlarda, küflerin üstünde titreşir dururlardı. Daha doğrusu ölüler yalnız aradan çekilir, görünmezlikle biçimlenirlerdi.
Yapı Kredi Yayınları