Değil mi ki Yüzyıllık Yalnızlık’ta Jose Arcadio’yu bir ağaca bağlayıp ömrünün sonuna kadar orada tuttu Marquez, Kolera Günleri’nde Aşk’ta da Florentina Ariza’yı da Fermana Daza’ya bağlamış, yarım yüzyıl boyunca.
Her ikisi için de dünya yine Yüzyıllık Yalnızlık’tan şu cümle gibiymez başlıyor hikaye:” Dünya öylesine çiçeği burnundaydı ki..” Aşk,
Onur Caymaz 1977 İstanbul doğumlu, elektronik-bilgisayar öğretmenliği mezunu, edebiyat dünyasına ise şiir ile adım atmış bir isim. Şiire olan sevdası, aynı semtte oturdukları Attila İlhan ile başlamış. Hiç tanışmadan, konuşmadan, peşine takılır, saatlerce arkasında dolanırmış Attila İlhan'ın, hatta bütün arkadaşları dedesi zannedermiş, o derece
Âşık oldum,
insan kitaba olur mu âşık..
Olurmuş hele de bu kitaba, Zarifoğlu mürekkebi bulaşmışsa..
Çocuklara niyet edilmiş ama yetişkinlere de kısmet olmuş bu eser.
O kadar samimi, yumuşacık şairin şiirli dili..
Bazen fark ediliyor cümle sonlarında uyaklı kelimeleri..
Müslümansak ki öyle...
Bu kitap çocuklarımıza İslamî konularda hafif ama çok bereketli ve faydalı bilgiler sunuyor ve bunu öykü içine serpiştirerek didaktikliği hissettirmiyor.
Üzgünüm ki ben bu kitabı çocukken çocukluk hisleri ile okuyamadım.
Şimdi her anne ve babanın öğretmenlerin okutması bir görev telakki eder çocuklara..
Sevgilerimle..
Saygılarımla..
/Osman Sami