Sık sık görülen ve yayılan şeylerin insan rûhu üzerindeki ehemmiyetini kaybettiğine delâlet eden vakalardan biri de şudur: İnsanların çoğu Ramazan günü orucunu yiyen bir kimseyi gördükleri zaman, ona hücûm ederler; hattâ küfrüne kadar gidenler olur. Buna karşılık namazı kılmayanlara o kadar aldırış etmezler. Hâlbuki namazı terk edenlerin küfrüne kail olanlar olduğu gibi, boynu vurulur diyenler de vardır.
Orucu yemek ise bunların hiç birini mûcib değildir. Ancak namaz, günde beş defa geldiği ve sık sık kılmayanlara tesâdüf edildiği için buna alışılmıştır. Oruç, yılda bir defa gelip, açıktan yiyenleri az olduğu için hemen göze çarpmaktadır. İşte bir şeyi fazla görmenin insan rûhu üzerindeki tesîri böyledir.
Sayfa 166Kitabı okudu
Garip Yaratıklar Ansiklopedisinden
Tutunamayan (disconnectus erectus): Beceriksiz ve korkak bir hayvandır. İnsan boyunda olanları bile vardır. İlk bakışta, dış görünüşü ile, insana benzer. Yalnız, pençeleri ve özellikle tırnakları çok zayıftır. Dik arazide, yokuş yukarı hiç tutunamaz. Yokuş aşağı, kayarak iner. (Bu arada sık sık düşer.) Tüyleri yok denecek kadar azdır. Gözleri çok
Sayfa 149Kitabı okudu
Bir sofranın başında damarları şişmiş, durmadan yemek atıştıran bir adamın biraz sonra kaşığını bırakıp size hikmetten bahsetmesine pek inanmayın! Sık sık görürsünüz; “fodlacı”derler bu tiplere… İşi gücü uyku olan ve boyuna laf yetiştiren tipler… Çünkü sözden daha kurtarıcı ve ondan da daha batırıcı bir müessese yoktur.
Sayfa 151Kitabı okudu
Tanrı'nın yasaları olan 3 temel yasayı - yemek, sevişmek ve sıçmak- korumak için halklar tanrılara gereksinim duyduğundan, krallar yolculukta, yasalar çok katı olduğundan, gerçekten önemli olan bir tek dedikodu vardır. En sık ortaya çıktığı biçim DADA' dır
Düşünmek, en doğal insani yetilerimizden biri. Nefes almak, yemek yemek, yürümek kadar rahatlıkla, hatta bunlardan daha sık kullanırız düşünme yetimizi. O kadar sık kullanırız ki düşünmekle yaşamak eş anlamdadır.
Sayfa 13Kitabı okudu
