Benim hayatım devamlı bir utanma ve sıkılma dizisidir.
Sayfa 263Kitabı okudu
İnsanın gerçek yaşamı genellikle yaşamadığı yaşamdır. O scar Wilde,
Sayfa 83 - Ayrıntı Yayınları
Reklam
İnsanın başına gelebilecek en kötü şey, hayal edilemez olan şeyden daha rahatlatıcıdır.
Sayfa 77 - Ayrıntı Yayınları
insanı arkadaşlarından ayıran ve tek başına bırakan mekân nasıl bir şeydir? Bacakların sarfedeceği herhangi bir çabanın, iki zihni birbirine yaklaştıramayacağmı anlamış bulunuyorum. En çok neyin yalanında yaşamayı isteriz? Henry David Thoreau
Sayfa 40 - Ayrıntı Yayınları
. Bütün kadınlar sonunda annelerine benzerler. Onların trajedisidir bu. Hiçbir erkek sonunda annesine benzemez. Bu da erkeklerin trajedisidir. .
Reklam
Halbuki sonucundan ziyade iyi hissettiren küçük deneyimleri yapmaya odaklansak, bazen gelen sıkılma hissini bile ondan kurtulmaya çalışmadan yaşasak, doğal süreci içinde olabil. diğince mutlu olarak yaşayacağız. Mutlu olmak için değil yaşamak ve gelişmek için yapınca anlamı oluyor. Ayrıca insanın hayatının çok büyük bir kısmı ortada bir yerlerde geçer, yani ne mutsuzsundur ne mutlusundur, yaşamaya devam ediyorsundur.
İyice sevdalanmışsınız siz, anlaşıldı. Ama bizim zamanımızda biz genç kızlar istemezdik yavukluyu böyle avaz avaz, konuşmazdık da mesellerle böyle senin gibi. Utanma sıkılma denen bir şey vardı şimdikilere göre. Anlatılır, çok mübarek bir titiz hanım sebatla bekar kalıp altı sene yaşayan. Ben iki aylığım ve şimdiden ihtiyarladım. Sırf evlendiğim için! Aaah ah!
Sayfa 23 - İmge Kitabevi
"Yaşadığımız, ruhumuzu sıkan veya bedenimizi hasta eden düşünceler veya haller, mümin kalbin hakikat arayışının ayak sesleridir. Bildiğin gibi insanın bir yatay bir de dikey tarafı vardır. Dünyaya bakan yeme, içme, uyuma, insanlarla ünsiyet bu yatay çizgidedir. Maneviyat, sevgi, cömertlik, cesaret, korku gibi haller ise dikey tarafıdır. İnsan yatay âlemde ihtiyaçlarını gidererek dikey alemde ilerlemek için güç kuvvet toplar. Ne zaman ki bu gayeden çıkıp nefsin heva ve heveslerine aldanarak ihtiyacından fazlasını arzularsa, ruh bundan rahatsız olur ve akla kendini daralma, sıkılma olarak yansıtır. Yani her sıkıntı bize maneviyata yönelmemiz için bir uyarıdır. Biz sıkıntı sanarız fakat yaşadığımız başlı başına bir rahmettir. En basitinden, abdest almadan önceki ruh halimizle, abdest aldıktan sonraki ruh halimiz aynı değildir. Maddeciler suyun tesiri derler, doğrudur fakat suyu yaratan kimdir? İnkârları bile imanı haykırır. Yaşadığın her daralma halini böyle yorumlamak, anlamak bile ferahlığa ilk adımdır. Veliler bu yüzden dertlerden, hastalıklardan hiç korkmazlar. Çünkü bilirler ki her sıkıntı onları bir üst makama çıkaran basamaklardır."
Gelişimimizi belirleyen çaresizlik nedeniyle her inancın bizi bir şeyden koruduğunu düşünürüz.
Reklam
Yanlış bakış açılarını ileride belki işe yararlar diye saklamak mantıklıdır.
... dünyanın tekdüzeliğinden şikayet etmek, aslında dünyanın zenginliğiyle yeterince derinden haşır neşir olmamaktan şikayet etmektir.
İnsan deneyim sayesinde bir şeyler öğrenebilir ancak deneyim insanlara öğretmenlik yapamaz.
Resim