'Siz, sıkılmak nedir bilmez bir camdan köşke, yani gizliden gizliye de olsa dilinizi çıkaramayacağınız, nanik yapamayacağınız bir camdan köşke inanmışsınız. İşte bu köşkten korkmamın nedeni belki de onun camdan oluşu, sonuna dek ayakta kalışı ve gizlice de olsa dilimi çıkaramayışımdır. Bakın , köşk yerine kümes olsaydı ve yağmur yağsaydı belki de ben ıslanmamak için kümese sığınırdım ama sırf yağmurdan koruduğu için minnettarım diye kümesi de köşk kabul etmezdim. Gülüyorsunuz, hatta bu durumda hepsi bir diyorsunuz değil mi? Evet , diye cevap veriyorum ben de , eğer sadece ıslanmamak için yaşıyorsak haklısınız.'
Zekisin, yine de canın sıkılıyor. Hepinizin canı sıkılıyor zaten. Sıkılmayı anlamıyorum. Dertli olmak sıkılmak değil ki. Ben dertliyim, ama eğlendiriyorum kendimi.
"İnsan kendini hoşluk haline ne denli bırakırsa, karşı kutbun potansiyeli o denli büyür. Mutluluğunu sağlığa bağlarsa, bir nezle bile onu mutsuz edebilir. Hep eğlence istiyorsa gönlü, bir saat sıkılmak onu mutsuz etmeye yeter. Hep genç kalmayı istese, yaşlanmak ona daha fazla acı verir. Hayat sırf zevk almak için mi yaşanır? Öyle ise, dişçide duyacağınız acı peşinen hayatınızın bir haftasını gölgeleyecektir. Sırf başarı mıdır önemli olan? O zaman tek bir başarısızlık bile hayattan bıktırabilir. Yaşama sanatı, her şeyde mucizevi olanı görmek midir? O zaman gündelik hayata damgasını vuran ve hiç de mucizevi olmayan şeyler değersizleşir, oysa onlarla yaşamak da yaşama sanatının
parçasıdır."
Sayfa 25Kitabı okudu
Sıkılmak acı veren bir şeye dönüşmezse iyi bir şeydir.
Allah'tan utanmadıktan sonra, kullardan sıkılmak neye yarardı?
