Seri genel olarak mükemmel bir seri. Yazarın fantastik kurgu zekasına da bize şapka çıkarmak düşer. Her kitapta ayrı olaylar, maceralar, dinmeyen aksiyon. Soluksuz okuyorsunuz genel olarak.
Genel olarak.
Bu serinin tek sıkıntısı final kitabı, yani bu kitaptı. Şimdi diyeceksiniz ki sıkıntılıysa neden 8 puan verdin? Çünkü kurgu da sıkıntı yok, sıkıntı bazı yerlerin sakız gibi uzamasında.
Scarlett'in babası olduğunu öğrendiğimiz Gavriel'in kitabın sonunda meleğe dönüşmesi, Mireleri yaratan cadının bir kere ortaya çıktıktan sonra bir daha görünmemesi (ki buradan da efsane hikaye çıkardı), iki kitaptır beklediğimiz annenin son anda yine ölmesi ve son sayfaların oldu bittiye getirilmesiyle beraber bir puan oradan kırdım. (Kıyamadım çünkü çok güzel seri)
1 puanı da dediğim gibi son 200 sayfadaki bazı olayların artık devamlı aynı şeyler etrafında dönmesi; yani yeni karakter, yeni soluk gelmemesi ve bu sebeple hikayenin biraz bayağılaşmasından kırdım. Bu sebeple kitap elimde 40 gün süründü. Bir türlü başlayamıyor, başlasam da devamını getirmek istemiyordum.
Stephanie Garber da böyle bir sorun var. Bu serinin yan serisini ben bundan önce okumuştum, orada da benzer bir şeyden yakınmıştım. Kadının yarattığı karakterler muazzam ama asla hikayelerin içine yedirip kullanmıyor. Çok garibime gidiyor bu durum. İlk defa bu yazarda gördüm böyle bir durumu. Karakter yaratamamak anlaşılır ama yaratıp kullanmamak da ne bileyim, şov biraz.
Neyse.
Yiğidi öldür hakkını yeme. Seri effsane! İleride kesin bir daha okurum. Ama son kitaba başlar mıyım bilemem :)
Sağlıcakla kalın, hoşçakalın.
Germinal'de mekanların çoğu kurgusal olsa da bir noktada Montsou'lu işçiler grevde olduğu için Belçika'nın Borinage madenci kasabasından Belçikalı işçi getiriyorlardı. Burada da Vincent'in babası gibi din adamı olmak isteyip vaiz olarak Borinage'da Wasmes madenci
