Canını sıkma! Zorluğun arkası kolaylıktır. Her şeyin bir vakti ve takdiri vardır. Takdir sahibi, bizim halimizi şüphesiz görüyor Bizim tedbirlerimizin üstünde Allah'ın tedbiri vardır.
Sayfa 89 - Çelik Yayınevi, Tercüme: Salih Uçan
Sen canini sikma, Allahü teâla senin kalbini senden iyi bilir. Gönlü taştan kati olan bu hakikati bilemez. Aski, muhabbeti olmayan kavusabilir mi? Ilmiyle ve ameliyle övüneni adam yerine koyma.
Reklam
.. . dinle beni canı sıkkın : Canını sıkma. sakin dur. bak göğsüne; bu da geçecek.. en güzel yarının şu an demleniyor.. .
- Hicbir madde başka bir maddeye temas edemiyormuş, gecen gün bir belgeselde izledim, bizim birbirine değdiğini sandığımız maddelerin arasında bile, söylediği ölçüyü tam duyamadım ama bilmem neyin milyarda biri kadar bir mesafe kaliyormus, iki atom birbirine değerse patlarmış çünkü... Yüzümdeki ifadeden aklıma geleni anlayıp güldü. - O anda bile birbirimize tam değemiyoruz, dedi, sen beni becerirken bile aramızda bir mesafe kalıyor. Ben de biz sevişirken niye dünya infilak etmiyor diye merak ediyordum, meğer birbirimize değemediğimizden havaya uçmuyormuşuz. Gerçekten mi? - Havaya uçmadığımız mı? - Kimsenin kimseye değmediği... Ciddileşti. - Gerçekten... Yeryüzünde hiçbir şey birbirine değmiyor, hiçbir insan bir diğerine dokunamıyor. - Bunu hiç duymamıştım. Ben de ilk defa duydum... Kimsenin kimseye dokunamadığı bir yerde bir insan bir insanı nasıl anlasın bu mümkün değil.Canını sıkma onun için, anlamayan sadece sen değilsin, hiçbir insan bir diğerini anlamıyor.
Niyet hayr, akıbet hayr.
Hamza b. Amr (r.anh) anlatıyor: Allah Resûlü'nün yanından ayrılmayan Suffe ashâbının akşam yemeklerini, bazı sahabiler üstlenmişti. Bir akşam birinde, diğer akşam da diğer bir sahabinin evinde yemek yiyorlardı. Sıra, benim evimdeydi. Resûlü Ekrem'in ashâbına yemeklerini hazırladım. Ancak, o sırada yağ tulumunun ağzını bağlamamıştım. Yemeği yağın bulunduğu kabın yanına getirdim. Biraz hareket ettirince yağ dökülüverdi, dolayısıyla yemek de biraz dökülmüş oldu. Kendi kendime dedim ki: "Eyvah! Allah Resûlü'nün yemeğini elimle döktüm." Buna çok üzüldüm. Efendimiz: "Onu bana getir!" buyurdu. "Getiremem yâ Resûlallah." dedim. Arkama bir baktım ki, ne göreyim! Yağ kabından 'şıp, şıp, şıp' diye damlama sesi geliyor. Kendi kendime dedim ki: "Fazla canını sıkma, fazlası dökülmüştür, diye kabul et." Yağ kabına bakmak için kabın yanına geldiğimde gördüm ki; kap yarısından fazlasına kadar dolu. Alıp hemen Allah Resûlü'ne geldim ve durumu ona haber verdim. Efendimiz şöyle buyurdu: "Eğer o kabi kendi hâline terk etseydin, kap ağzına kadar dolardı ve sonra da kabın ağzı bağlanırdı." Bir diğer rivayette ise, "Eğer onu kendi hâline bıraksaydın, vadi dolusu yağ akardı!" buyurmuştur.
Sayfa 428Kitabı okudu
cardan yasananlari roleplay mi saniyo acaba
"jude!" taryn bağırıyor. davranışım karşısında şoke olduğu belli. nitekim olmalı da. davranışım şoke edici. "öf çekil git," diyor cardan ona, eliyle kışkışlayarak. "ikimizin de canını sıkma!"
Sayfa 153 - jude ─ cardan ─ tarynKitabı okudu
Reklam
Ne güzel demiş Mevlana "her şeye canını sıkma ey gönül, ne bu dertler kalıcı, ne de bu ömür"
Sayfa 155Kitabı okudu
Reklam
“Canını sıkma! Zorluğun arkası kolaylıktır. Her şeyin bir vakti ve takdiri vardır. Takdir sahibi, bizim halimizi şüphesiz görüyor. Bizim tedbirimizin üstünde Allah’ın tedbiri vardır.”
Sayfa 90 - Çelik YayıneviKitabı okuyor
Olur öyle arada sıkma canını ;)
İçini büyük bir harcanmışlık, anlaşılmamışlık, değeri bilinmemişlik duygusu kapladı.
Canını sıkma! Zorluğun arkası kolaylıktır. Her şeyin bir vakti ve takdiri vardır.
Her şeye canını sıkma ey gönül. Ne bu dertler kalıcı ne de bu ömür. - Hz. Mevlana
Yaptığımız iş bizi bunalttığında nahl 127-128
Sıkıntılara sabret sabretmen de ancak Allah'ın yardımıyla olur. Davetini kabul etmiyorlar diye üzülme yaptıklarına bakıp canını sıkma. Çünkü Allah takva sahipleri ile ve iyilik edip işini güzel yapanlarla beraberdir
Sayfa 962 - Nahl suresi 127. 128. Ayet
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.