320 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
David Burns'ü yıllar önce okuduğum "İyi Hissetmek" kitabı ile tanımıştım. Çok iyi bir kitaptı "İyi Hissetmek". Bibliyoterapi yani kitaplarla terapi kavramını da o kitapla öğrenmiştim. "Birlikte İyi Hissetmek" kitabını, "İyi Hissetmek" kadar başarılı bulamasam da önerdiği çözümlerle faydalı bir kitap olduğunu
Birlikte İyi Hissetmek
Birlikte İyi HissetmekDavid Burns · Psikonet Yayınları · 2019865 okunma
BİR ŞİKAYETÇİYLE BAŞ ETMEK
“İnsanların sürekli şikâyet eden birileriyle başa çıkmaya çalışırken her zaman yaptıkları bazı yaygın hatalar var: Tavsiye verirler, yardım etmeye ya da şikâyet eden kişiyi neşelendirmeye çalışırlar. Bu stratejiler başarısız olmaya mahkumdur. Şikâyetçi, şikâyet etmeye devam edecektir. Niye biliyor musunuz? Şikâyet eden insanlar genellikle tavsiye, yardım ya da neşeli bir şekilde onaylanmak istemezler. Sizden, şikâyetçi oldukları sorunu çözmenizi istemezler. Çoğu zaman, sadece dinlemenizi isterler. Söylediklerini ve neler hissettiklerini anlamanızı ve yakınmalarında bir haklılık payı olduğu konusunda onları onaylamanızı isterler. Ayrıca birinin onları önemsediğini de bilmek isterler. Bu yüzden şikâyet eden biriyle başa çıkmaya çalışırken, Silahsızlanma Tekniği, Düşünce ve Duygu Empatisi ve Gurur Okşama çok önemlidir. Bu teknikler sihir gibi çalışırlar. Eğer ustaca kullanırsanız, şikâyetler neredeyse anında bitecektir, çünkü kişi sonunda birinin onu dinlediğini hissedecektir. Ama böyle yanıt vermeyi öğrenmek için disiplin gerekir.”
Reklam
671 syf.
8/10 puan verdi
İlk kitaptan sonra ikinci kitabın hakkını verilmiş diye düşünüyorum. Oral Sander ile geç tanışmış olmak bu noktada beni üzdü. Kitap kısa olmasına rağmen çok fazla teknik bilginin yer alması yorucu olsa da kitabı tamamlamadım. Oral Sander, Doğu-Batı sorunun iç içe ele almış, eksi ve artı yönleriyle olayları madde madde okuyucuya sunmuş, bu
Siyasi Tarih: 1918-1994
Siyasi Tarih: 1918-1994Oral Sander · İmge Kitabevi Yayınları · 2020766 okunma
VLADİMİR İLYİÇ ULYANOV LENİN-SÖZLER
VLADİMİR İLYİÇ ULYANOV LENİN-SÖZLER Devrimci bir teori olmaksızın devrimci bir hareket olamaz. * Şiddet, elbette, bizim düşüncelerimize yabancıdır. * Silahsızlanma, sosyalizmin amacıdır. *
rosa'nın savaş sonrası değerlendirmesi/6
Barış sorunu, silahsızlanma. Silah sanayi sermayesi savaşta en büyük sermaye grubu oldu. Savaşta boşa harcanan tüm zenginlik orada birikti!
Boğazdaki Türk Kilidi: Montrö Sözleşmesi
Montrö Boğazlar Sözleşmesi Neden ve Nasıl İmzalandı? Atatürk, ilk fırsatta Lozan Boğazlar Sözleşmesi'ni değiştirmek istiyordu. 1936'da Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile bunu başardı. Atatürk, "Lozan'ın Montrö'de taçlandığını" söyleyecekti. 1930'ların başında Atatürk Türkiye'si, Mussolini İtalya'sının Doğu Akdeniz ve Balkanlardaki saldırgan politikalarını yakından takip ediyordu. Türkiye, 1933'te Londra Silahsızlanma Konferansı'nda ve 1935'te Milletler Cemiyeti Genel Kurulu'nda Lozan Boğazlar Sözleşmesi'nin değiştirilmesini talep etti. 1935'te İtalya'nın Habeşistan'a saldırması ve 12 Ada'yı silahlandırmaya başlaması, Almanya'nın Ren bölgesine asker çıkarması ve Lokarno Güvenlik Antlaşmalarına son vermesi Türkiye'ye aradığı fırsatı verdi. Atatürk, "Avrupa'nın durumu böyle bir girişim için elverişlidir. Bu işi kesinlikle başaracağız" diyerek harekete geçti. Türkiye, 11 Nisan 1936'da Lozan Boğazlar Sözleşmesi'nin imzacı ülkelerine birer muhtıra vererek yeni bir Boğazlar rejimi belirlemek için bir konferans toplanmasını istedi. Konferans toplandı. 20 Temmuz 1936'da İngiltere, Fransa, Japonya, Sovyetler Birliği, Romanya, Yugoslavya, Yunanistan, Bulgaristan ve Türkiye, toplam 29 madde, 4 ek ve bir de protokolden oluşan Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni imzaladı. Böylece 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması'ndan beri tam 162 yıl devam eden "Boğazlar Sorunu" , 1936'da Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile ulusal çıkarlara uygun olarak çözüldü.
Reklam
rosa'nın savaş sonrası değerlendirmesi/6 bu önemli
4. Barış sorunu, silahsızlanma. Silah sanayi sermayesi savaşta en büyük sermaye grubu oldu. Savaşta boşa harcanan tüm zenginlik orada birikti! İngiltere ve Amerika, militarizmlerini daha yeni oluşturdu. Japonya tedarikçi olarak çok büyüdü. Militarizmin tekniği ‘küçük işletmeler’le bağdaşmıyor. Üretimde ‘biraz anarşi’ ne kadar mümkünse (mümkün değilse), ‘biraz militarizm’ de o kadar mümkün (mümkün değil). Aynı silah endüstrisi sermayesi şimdi (doğrudan ve bankalar aracılığıyla) devletin baş alacaklısı. Militarizm politik olarak da artık koz niteliğinde, özellikle Birleşik Devletler’de, Wilson’un evinde. Türkiye’nin paylaşımı. Alman sömürgelerinin paylaşımı. Japonya’nın tazmini. Güç dengelerinin önemli oranda kayması. Yeni rakipler: İngiltere ve Amerika. İngiltere, Amerika ve Japonya.
İRAN’IN NÜKLEER PROGRAMI KARŞISINDA ABD VE AB YAKLAŞIMI İran’ın rejimini bölgede yayma eğilim ve isteği, İsrail ve ABD ile olan uyuşmazlık noktaları ve ABD’nin terörist olarak adlandırdığı gruplarla olan yakın ilişkisi İran’ın nükleer çabaları konusunda dünya çapında büyük bir ilgi uyandırmaktadır. Ancak bu “kaygıya dayalı ilgi” 11 Eylül 2001