bazen sevdiği için gider insan, karşıdakine özgürlüğünü hediye etmek için ya da zaten hiç davet edilmediğini anladığı için. özür dileyerek bir kere de ben paylaşmak istiyorum metnin hikayesi bu konuyla alakasız olsa da çok güzel cümleler. " ... artık ayrılmamız lazım. dediğim gibi, sana en küçük bir faydam olacağını bilsem her şeye tahammül eder ve kalırdım. halbuki selametinin yalnızlıkta olduğunu görüyorum. hâlâ, bugün bile şuna kâniim ki, bir müddet daha bocaladıktan sonra yolunu bulacaksın, fakat yalnız olman lazım. herhangi bir insanın, ayaklarına dolaşmaması lazım… ne olurdu? birbirimize bir kaç sene sonra tesadüf etmiş olsaydık! o zaman hayatımız belki bambaşka bir şekil alırdı. o zaman sana tabi olur ve bundan zevk duyardım. fakat şimdi, hiçbir faydası olmadığını bile bile yanlış ve manasız bulduğum şeylere oyuncak olmak bütün sevgime rağmen imkansız... "
124 syf.
·
Not rated
·
Liked
  Açıkcası kitabın bu platformdan incelemelerini okumadan önce neden Yaşar Kemal'in niye bu kadar abartıldığını anlamadım ancak bir incelemede bir cümle bütün kitabı kavramamı sağladı "kitabın çatısı korku." Bu cümleden sonra kitabı anladım; meteforları, olayları, karakterleri, anlatılmak isteneni daha iyi anladım.     Kitabın temeli
Ağrıdağı Efsanesi
Ağrıdağı EfsanesiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202227.5k okunma
Reklam
Biliyorum, unutamayacaksın! Ağır ağır geçecek mevsimler, Bir bir ağaracak saçının telleri Solacak albümde eski resimler. Beni hatırladıkça için ürperecek, Boşanan gözyaşlarını tutamayacaksın. Boşuna zorlama kendini, sevdiğim; Biliyorum, unutamayacaksın. Ve biliyorsun, ben de unutamayacağım, Eskimeyecek içimde sana ait ne varsa Şöhretmiş, servetmiş her şey geçiyor, inan Dostluklar ve sevgiler kalıyor, kalırsa. Sen benim gökyüzümdün, denizim, toprağımdın, Şimdi bir hatıra olamazsın belirsiz, uzak Biliyorsun bazı şeyler vardır elimizde olmayan İşte öyle imkânsız birşey seni unutmak. Zannetme ki her şey bitti sevdiğim; Bir gün yeşerecek şu sararmış yapraklar. Ve bundan sonra kim severse dünyada; Seni ve beni hatırlayacaklar.
Ümit Yaşar Oğuzcan
Ümit Yaşar Oğuzcan
944 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 54 days
Bu Tarihi Şöleni Kaçırmayın
Uzun sürenin ardından bomba gibi bir inceleme ile karşınızdayım. Benim için tarihi vurguları ve karmaşasıyla çok etkileyici bir kitap oldu Fatıma"nın Eli. Gelin şimdi hep beraber bir göz atalım; Müslüman ve Hristiyan toplumlarının çatışmasını, yıllarca baskılara maruz kalmış Endülüslü Müslümanları buluyoruz karşımızda, İspanyanın bir dönem
Fatıma'nın Eli
Fatıma'nın EliIldefonso Falcones · Pegasus Yayınları · 2011206 okunma
520 syf.
·
Not rated
·
Read in 1 hours
İncelemelerimi okuyan arkadaşlarım bilir ki; bu yazara aşığım. Okuduğum her kitabını ayrı ayrı çok severim. Jack London'ı ne zaman okusam uzaklaşırım yaşadığım hayattan. Martin Eden'ı okurken yine aynı şeyleri hissettim. Diğer kitaplarından farklı olarak; bu kitap Jack London'ın kendi hayatına olan benzerliği ile daha da güzelleşmiş. Martin Eden ile iyi ki tanıştım, iyi ki bu kitabı okudum. Şimdi kısaca konusuna değineceğim; . Martin denizcilik yaparak hayatını kazanmaya çalışan ana karakterimiz. Bir kavga vesilesi ile Ruth adında bir kızla tanışıyor ve ona aşık oluyor. Aralarındaki sınıf farkından çok rahatsız oluyor ve adeta tanrılaştırdığı Ruth'un sınıfına ulaşabilmek için gece gündüz çalışıyor. Halk kütüphanesinde okuduğu kitaplar, yaptığı araştırmalar ile dilini geliştiriyor ve yazar olmaya karar veriyor. Fakat kendi gözünde abarttığı bu burjuva sınıfının içi boş gerçek yüzünü görünce büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor ve kendini o acı sona doğru sürüklüyor. . . Sınıf farkı, dolu dolu aşk ve bir insanın kendini geliştirme süreci ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. Martin Eden; her düşüncesini savunuşu ve dimdik duruşu ile harika bir karakterdi. Hem çok düşünceli hem çok saygılı hem de gerçek bir aşıktı. . . Kitap hakkında diyeceklerim bunlar. Bugüne kadar okuduğum en güzel kitaplardan biriydi, okumayan herkese kesinlikle öneririm. Jack Londan kalemine bir başlayınca zaten ayrılmak imkansız, geç kalmadan onunla tanışın derim :)
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391.6k okunma
Dokuz yaşındayım, yıl 1961…Annem benim doğum günüm için pasta yapmış. İlk defa o zaman mum üfleyip bir dilek tuttum. Dileğim de şu; o sıralar Yuri Gagarin uzaya çıkan ilk insan olacak. Ben de dedim ki, ne olur beni de yanına alsın…O kadar inandım ki dileğimin gerçekleşeceğine, bir çanta yapıp beklemeye başladım. Güya Sovyet elçiliğinden gelip alacaklar beni. Ama sağdan soldan duyuyorum onlar komünist diye. Diyorlar ki aman komünist onlar. Olsun diyorum, ben de komünist olurum. O sıralarda, bizim giriş katında üniversite öğrencileri oturuyor. Annem onlara da komünist diyor. Biliyorum onlar bizim kömürlükte kitap saklıyor. Ben gittim, yürüttüm bir tane. Nazım Hikmet’in şiirleri. En kısasını buldum ezberledim. Dedim ki şimdi Ruslar gelirse, ben bu şiiri okurum onlara. Onlar da der ki tamam bu da bizden, götürürler beni. Neyse… Tarih 12 Nisan. Uzak mekiği fırlatılacak, Vostok 1 ama hala gelen giden yok. Ben diyorum unuttular herhalde beni. Mekik fırlatıldı, herkes dua ediyor, mekik atmosferi geçsin, uzaya çıksın diye. Bir ben diyorum ki yarı yolda dursun dönsün beni alsın. Belki bir de Amerikalılar, Vostok’un uzaya çıkmaması için dua ediyordu. Neyse… Bütün gün radyonun başında içimden o şiiri okudum:  Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz,  Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda,  Budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz.  Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.  Ne zaman bu şiiri okusam uzaya gitmiş kadar olurum. 65 yaşıma geldim. Geçen doğum günümde yine bir dilek tuttum, çocuk gibi. Yine imkansız bir dilek tabi. Ne diledim biliyor musunuz? İyi bir insan olmayı. Şahsiyet/ Hakan Günday
Reklam
Aslında tarif edilmesi imkansız olan bu durum dört ay sürdü. Şimdi, evet -dört ay, yani yazılması çok kolay, yalnızca harflerle, o kadar! Ve dile getirilmesi de kolay: dört ay- iki hece. Dudaklar, saniyenin dörtte biri kadar bir zamanda bunu hemen seslendirebilir: dört ay! Fakat öte yandan kimse, belli bir zamanın mekansızlıkta, zamansızlık içerisinde ne kadar sürdüğünü anlatamaz, ölçemez, somutlaştıramaz, ne bir başkası için ne de kendi kendisi için ve insan hiç kimseye bu çepeçevre ve sürekli hiçliğin, bu hep masanın ve yatağın ve lavabonun ve duvar kağıdının ve hep suskunluğun, karşısındakinin yüzüne bakmaksızın yemeği içeriye iten hep aynı nöbetçinin, hiçlik içerisinde aynı noktanın çerçevesinde insanı çıldırtadıncaya kadar dolanan hep aynı düşüncelerin bir insani nasıl yiyip bitirdiğini ve yıkıma sürüklediğini anlatamaz.
Sayfa 42 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
"Nasıl da olup bitti?" diye düşündü. "Her şey nasıl bu kadar çabuk oldu? Şimdi anlıyorum ki bu ne sadece onun ne de benim isteğimden dolayı değil ama, herkes böyle istediği için olacaktır. Hepsi bunu öylesine bekliyorlar, olacağına öylesine inanmışlar ki, onları hayal kırıklığına uğratmam imkânsız. Nasıl olacağını bilmiyorum ama kesinlikle olacak!"
Sayfa 276 - turkuvaz yayınları
Paulo Coelho'dan Başucu Notu Yapılacak 15 Muhteşem Söz
1. Elveda diyecek kadar cesursan, hayat seni yeni bir merhaba ile ödüllendirir. 2. Hiç yenilmemiş insanlar vardır. Onlar hiç savaşmamış olanlardır. 3. En iyisini sonraya saklamayın. Yarının ne getireceğini bilemezsiniz. 4. Başkalarını memnun etmek için yaşarsan herkes seni sever, kendin hariç. 5. Başkalarının ne düşündüğü önemli değil çünkü her halükarda yine aynısını düşünecekler. 6. Zamanını satabilirsin, ama geri satın alamazsın. 7. Bizi seven insanlar var, sadece nasıl göstereceklerini bilmiyorlar. 8. Hayatın sırrı, oysa, yedi kere düşüp, sekiz kere kalmaktı. 9. Bir hayali gerçekleştirmeyi imkansız kılan tek şey vardır; başarısızlık korkusu. 10. Hayatın, insanın iradesini test etmek için pek çok yolu vardır, bazen hiçbir şey olmaz ya da her şey birden olur. 11. Bir gün kalkacaksınız ve hep hayal ettiğiniz şeyleri yapmaya vakit kalmamış olacak. Şimdi tam zamanı. Harekete geçin. 12. Sadece güneşli günlerde yürürseniz, hedefinize asla varamazsınız. 13. Tekne limanda güvendedir. Ama teknenin amacı bu değildir. 14. Affet ama asla unutma yoksa tekrar yaralanırsın. Affetmek bakış açını değiştirir, unutmak ise aldığın dersi kaybettirir. 15. Ok ancak geri çekerek atılır. Hayat seni zorluklarla geri çekiyorsa, seni daha büyük bir şeye fırlatacağı içindir. Nişan almaya devam et.
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.