Sait Faik, toplumsal aksamaları hoş görmek bir yana, insanın özünde değişmez bir katılık gibi duran bayağılıkları, küçük insan olma tutkularını bile zorunlu olarak değişmesi gereken şeyler sayıyordu. Hikaye denen şeyi, gerçeklikle şiirin kavuştuğu bir alan, bulanıklıkların dışında kalan apaçık bir bildiri saydı o. Şiir bir sözdü; öyle bir söz ki, insanın yanlışlarda yitirdiği şeyi, borsalarda, bankalarda, karaborsalarda, ikinci dünya savaşlarında yitirdiği şeyi insana yeniden söz verecek. Sevinci, kardeşliği, eşitliği, sevgiyi, direnci, özgürlüğü, umudu, doğallığı, yarını söz verecek insana. Biliyordu, yaşadığımız dünya, kendini durmadan ayıklayarak ileriye varan bir dünyadır. Şöyle diyordu: "Kötüsü üç günlük, üç seneliktir. iyisi tarih olduğundan beri bize kalıyor."
(Yeni Ufuklar, c. 22, sayı: 249, 1 974)
Afşar Timuçin