344 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
•Kelebek Evi - Katrine Engberg•
"Herşey hâlâ bıçak sırtında. Yarının ne getireceğini kimse bilemez."
Kelebek Evi
Kelebek Evi
Merhabalar... Kopenhag Serisinin ikinci kitabı olan
Kelebek Evi
Kelebek Evi
'nin incelemesi ile buradayım. Öncelikle yazarın su gibi kalemiyle bu kitap sayesinde tanıştım, ve çok çok beğendim. Kopenhag Serisinin başlangıç kitabı
Kiracı
Kiracı
Kelebek Evi
Kelebek EviKatrine Engberg · The Kitap Yayınları · 202239 okunma
402 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 7 days
Kararın Mahkuma Ait Olduğu Tek Mapushane
YouTube kitap kanalımda Marcel Proust'un hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz: youtube.com/watch?v=n5e0iz7... "Kafesin biri bir kuş aramaya çıktı." Franz Kafka Gözlerimizi kapattığımızda aklımızdan geçen hatıraların uç uca eklenmiş
Mahpus
MahpusMarcel Proust · Yapı Kredi Yayınları · 20231,143 okunma
Reklam
Anna Karenina
Tereza'nın Tomas'ı ilk görmeye gidişinde koltuğunun altına sıkıştırdığı romanın başlarında, Anna ile Vronski garip koşullarda tanışırlar; gardadırlar, adamın biri tren altında kalıp ezilmiştir. Romanın sonunda, Anna kendini trenin altına atar. Bu simetrik düzenlemeye -aynı motif romanın hem başında hem de sonunda karşımıza çıkar-, pek bir 'roman kokuyor' diyebilirsiniz, size katılmaya da hazırım ama roman kokuyor' derken kurgusal', 'uydurma', 'yaşamda olmayan şey' gibi kavramlardan uzak durmanız koşuluyla. Çünkü insan yaşamı da tıpkı böyle bir düzen uyarınca kurulmuştur. Bir müzik parçasının düzenlenişi gibi. Birey, güzellik duyusunun önderliği altında, rastlansal bir olayı (Beethoven'in müziği, tren altında ezilerek ölmek) bir motife dönüştürür, giderek bu motif bireyin yaşamının örgüsünde değişmez bir yer kazanır. Yaşamına son vermek için başka bir yol seçebilirdi Anna. Ama aşkın doğuşuna unutulmaz biçimde kenetlenen ölüm ve gar motifi, umarsızlık saati gelip çattığında tüm karanlık güzelliğiyle kışkırttı onu. Kendisi farkına varmasa da, birey en sıkıntılı anlarında bile güzelliğin yasaları uyarinca örer yaşamını.
Plotinos daha başlangıçta iki çeşit güzelliği birbirinden ayırıyor: Biri öz bakımından, özü gereğince güzel olmamakla beraber, güzel görünen şeyler ki, bunlar, çoğunlukla duyulur şeylerdir. Diğeri ise, öz, mahiyet bakımından güzel. Bu düalite, derhal söylenebilir ki, Platon'da bulmuş olduğumuz "pros ti kalon" ve "auto to
98 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 1 hours
All About Space - Sayı 7 (2020 Mayıs)
Guzel konulara deginilmiş. Cosmos belgesel serisinin ekibinden biti ile ile roportaj yapilmasi güzel olmus. Ilgi ile okudum. Derginin icindekiler; Fırlatma Rampası Evrenin derinliklerine çıkış kapınız. Zamandan önce evren Büyük Patlama’dan önce, bugünkü evrenimize simetrik bir evren olsaydı astronomideki en büyük gizemlerden bazıları
All About Space - Sayı 5 - 2020/05
All About Space - Sayı 5 - 2020/05All About Space · Doğan Burda Dergi Yayıncılık · 202022 okunma
Eski Mezopotamyalılar, tüm evren hakkında, kavranılması güç ve onlara göre değilse bile, bize göre belirsizlikler ve çelişkilerle dolu sanal ve mitolojik bir görüşe sahiptiler. Aydınlık üst kısmı ''Yukarısını'' ya da ''Gök''ü, simetrik ve karanlık alt kısmı ''Yeraltı''nı ya da ''Cehennem''i oluşturan muazzam bir yassı küre olarak görüyorlardı evreni. Çapı üzerinde, tam ortada bir tür merkez ada: ''Yeryüzü'', onun altında, Deniz'in tuzlu suyu tarafından kuşatılmış tatlı su okyanusu Apsû yer alıyordu. Bu sistemin iki ucunda, doğusunda ve batısında, gökkubbeye destek olan yüksek dağların ve özellikle Cehennem'den Gök'e ya da Gök'ten Cehennem'e serbest geçişi sağlayan iki deliğin tasarlanmış olduğu anlaşılıyor. Güneş, Gök'teki gündüz seyri için, doğuda, oradan çıkıyor ve gece seyri için, akşam, batıda oraya giriyor ve tanyerine doğru yol alıyordu. ''Cehennem Irmağı'' denilen suyla kaplı bir mekânın batı deliğinden önce geldiği düşünülüyordu. Bu tablonun doğu kısmıdır Destan'ımızı, kendince en iyi tanımlayan. Meskûn toprakların dışında, doğuya doğru yol alan Gılgamış, İnsan-Akrepler tarafından korunan, ve sihirli Değerli Taşlar Bahçesi'ne ulaşmak için geçilmesi gereken 120 km'lik dar ve karanlık bir geçit oluşturan İkiz-Dağlar'a ve daha uzakta, Tavernacı Siduri'nin ikamet ettiği kumlaya varacaktır önce. Oradan, Utanapişti'nin Kayıkçısı'nın kılavuzluğunda gemiye binerek, dünyanın bir ucunda, her şeyden ve herkesten uzaktaki ve korkunç ''Ölümcül-Sular''la korunan evine, onunla buluşmaya gidecektir. * Bahsedilen görsel internette mevcut. Bakmak isteyen ''Mezopotamya Kozmografyası'' şeklinde arayabilir.
Reklam
24 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.