Simularkrlarınkraliçesi

Doğa emreder. Insanlar ona itaatsizlik ederler. Doga, düzleştirmeye eğilimli seviyeleri eşitsizleştirmek için insanların hilelerini kullanarak onları yola getirir. Doğa yırtıcı bir hayvan gibi kurnazdır. Hem hayata hem de cinayetlere tutkun görünen doğa yalnızca karnını doyurmayı ve görünürlülüğünü insanın felaketlerine karşı kayitsizligininda gösteren silik bir lekeyi izlemeyi düşünür. Bireyler aynı şekilde düşünmüyorlar. Sorumlu ve duyarlı olmak istiyorlar. Örneğin yaşlı bir kadın yıkıntılar altında kaldığı zaman, bir denizaltı battığı zaman, bir magarabilimci bir yarığa düştüğü zaman, bir uçak karlar altında kaybolduğu zaman. Felaketin insani bir yüzü olduğu zaman. Ama felaket bir rakama sıfırlar eklediği zaman, anonimleştigi ve bireysizleştiği zaman, insanlar ona olan ilgilerini bir anda kaybederler. Bunun tek istisnası, felaketin uzaklardaki alanın sınırlarını geçerek kendi yazılarını tehdit etmesinden korktukları anlardır.
Reklam
Çünkü her bomba, savaş ruhunun ölmediğinin kanıtıdır. Grevlerin kesildiği ama büyük patronların yaşadığı dönemlerden korkun. Çünkü ezilen her küçük grev ileri doğru atılan adımın kanıtıdır. Şunu da unutmayin; insanoğlu bir kavram için savaşmadığı, uğrunda ölmediği zaman, felaket gelip çatmıştır, çünkü bu tek nitelik, insanoğlunun temelidir ve evrende belirleyicidir.
Sayfa 156Kitabı okudu
Bir insanın kendi çıkarlarıyla toplumun iyiliği arasındaki fark bize o kişinin insan ırkına düşmanlığının bir göstergesini verir.
Sayfa 181Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Eylem adamları, düşünce adamlarının gönülsüz köleleridir. Varliklar, ancak haklarında yapılan yorumlarla değer kazanır. Sözgelimi birileri bir şeyler yaratır, ötekiler de anlam niteliği kazandırarak bunları hayata dönüştürür. Anlatmak yaratmaktır,çünkü yaşamak yaşanmış olmaktan başka bir şey değildir.
Hayattan çok az şey istedim ama o, o kadarını bile esirgedi benden. Azıcık güneş, kırlar, bir lokma ekmek, bir lokma huzur, canımı fazla yakmayacak bir yaşama bilincim olsun ve bir de ne kimseye muhtaç olayım ne de el alem bana muhtaç olsun. Bu kadarı bile esirgendi benden, hani yüreğimizin katılığından değil de, paltomuzun düğmelerini açmaya üşendiğimiz için dilenciyi başımızdan savarız ya, işte o şekilde.
Sayfa 34
Reklam
Reklam
36 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.