Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
*Veronika yaşamak istiyor
Birçok kez adını duyduğum,büyük bir beklentiyle okumaya başladığım bir kitaptı "Veronika Ölmek İstiyor". Yazarla daha önce kültleşmiş bir eser olan Simyacı ile tanışmıştım. Bunu da beklentiyi arttıran etkenlerden biri olarak sayabiliriz. Kitap,genç bir kadın olan Veronika'nın başarısız bir intihar girişimi sonrası bir akıl hastanesine yatmasıyla başlıyor. Hastanede ruhsal problemlere türlü tedaviler deneyen bir doktor ve birkaç hasta karakterle de kitap genişliyor. Kitabı genel olarak,Veronika'nın kim olduğunun,geçmiş yaşantısının,intihara sürükleyen sebeplerininin anlatılmasında yetersiz buldum. Ve yer yer okuyucuya zorlama bir duygu yüklemesi yapıldığını düşünüyorum. Doğal akışında karakterlerin duygularının,düşüncelerinin aktarılması daha etkileyici olabilirdi. Bunlara ek 'kör göze parmak şeklinde' aforizmalar da rahatsız ediciydi. Kitapta Veronika harici,Veronika'nın bağ kurduğu diger hastaların hayatına daha detaylı bakma imkanımız var. Örneğin Mari karakterinin nasıl delirdiğini aşama aşama görebiliyorsunuz. Bunun Veronika için de olmasını beklerdim,kitabın zihnimde tam olarak netleşmesi için. Bunun yanında kitabın sonu küçük çaplı bir ters köşe ile bitiyor. Bu kısmını sevdim. Kitap dili çok yalın,sayfalar akıp gidiyor. Ama benim hem okuma süremi etkiledi(olumsuz anlamda)hem de yukarıda saydığım sebepler yüzünden beklentimin altında kaldı. Benim penceremden kitap bu şekildeydi.
Okuyacaklara keyifli okumalar
İspanya’dan Mısır piramitlerine hazine aramaya giden Santiago’nun Evrenin dilini keşfetmesi ve yolculuktan öğrendiklerini anlatan sürükleyici ve çekici bir kitap
Paulo Coelho’dan yıllar önce okuduğum ve her okunduğunda ayrı bir bakış açısı kazandığınız “Simyacı” kitabındaki tadı çok aradım fakat; yine de altını çizeceğiniz cümleler bu kitapta oldukça fazla …
1K uygulamasından tanıştığım bir arkadaş hediye göndermişti, iyi ki göndermiş. Benlik arayışına çıktım bu kitapla birlikte. Kitaba Siddhartha'nın Nirvana arayışı ile başlayıp, farklı deneyimler gözlemleyip, kimi deneyimi özümseyip, kimisini belki de yaşayıp, bir anda kendinizi bir benlik arayışında buluyorsunuz. Zaten hayatın kendisi de bir arayış değil midir? Çoğumuz farkında bile değilizdir fakat sürekli bir öz arayışı içerisindeyiz. Kimisi mutluluğu, kimisi parayı, kimisi sağlığı, kimisi gerçek bir gülüşü vb arar. Aslında tüm arayışların sonu öze, yüreğe dönüştür. Simyacı kitabında geçtiği gibi yüreğimizin götürdüğü yere gitmeliyiz.
Ve yüzümüzü yüreğimize dönmeliyiz, yüreğimizi dinlemeli, onunla sürekli başbaşa kalmalıyız. İzin verin yürekleriniz ki konuşsun.
İyi Okumalar Kitap Avcıları
simyacı
Kitabı cidden çok akıcı heyecan verici bir roman sanıyordum. Herkes tarafından çok abartılan fakat kötü de olmayan bir kitap. Mevlana'nın Takkeci İbrahim Efendi hikayesinin uzatılmış hali diyebiliriz. Kitapdan en aklımda kalan çıkarım çöldeki o vahanın başındaki adamdan çıkardığım ders, ne geçmişi düşünerek ne de geleceği düşünerek yani bu zamanlara bağlı olarak yaşamak yanlış, her şey şuana ait ve bağlı olmalı.
