Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İLBER ORTAYLI ÖNERİYOR: GÖRÜLMESİ GEREKEN 20 ESER Ortaylı, Türkiye'de evvela bu 20 eserin görülmesini öneriyor. Bunlar onun gözünde uğruna seyahat edilecek eserler. 1. Ayasofya (Istanbul; Bizans İmparatorluğu, 6'ncı yüzyıl, Miletoslu [Milet] Isidoros ile Trallesli [Aydın] Anthemios) 2. Süleymaniye Camii (Istanbul; Osmanlı
Kronik KitapKitabı okudu
Dikkat gezi rehberi
İLBER ORTAYLI ÖNERİYOR: GÖRÜLMESİ GEREKEN 20 ESER Ortaylı, Türkiye’de evvela bu 20 eserin görülmesini öneriyor. Bunlar onun gözünde uğruna seyahat edilecek eserler. 1. Ayasofya (İstanbul; Bizans İmparatorluğu, 6’ncı yüzyıl, Miletoslu [Milet] İsidoros ile Trallesli [Aydın] Anthcmios) 2. Süleymaniye Camii (İstanbul; Osmanlı İmparatorluğu,
Reklam
480 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Ustam ve Ben Elif Şafak'ın okuduğum diğer kitaplarında biraz farklı.Müthiş hayal gücüyle yazılmış masalsı tadı olan bir kitap.Kitapta Kanuni Sultan Süleyman,oğlu Selim ve onun oğlu Murat'ında olduğu üç dönemi okuyoruz.Kitaptaki ana karakter Mimar Sinan'ın kalfası olan ve aynı zamanda filbaz olan Cihan ve Beyaz fil olan Çota.Çok akıcı bir dili olan kitapta Beyaz fil Çota,Cihan'ın Mihrimah Sultana olan aşkı,Mimar Sinan'ın çırakları ile yaptığı camiler hepsi çok güzel bir dilde anlatılmış. Ben bu masalsı tadı olan tarihi kitabı çok severek okudum. Sizede okumanızı tavsiye ederim.
Ustam ve Ben
Ustam ve BenElif Şafak · Doğan Kitap · 201312,3bin okunma
Kitapta "Ufku Dolduran Eskiklik" isimli bir yazı vardı. Bir camiye giriyor Akif Emre. İsmini belirtmemiş. "İşte o sokak...En sevdiğim denize açılmayan sokak." "Budanmasına rağmen görkeminiden izler taşıyan çınarlar... Çınar altında bir caminin yitik huzurunu duymak... Kubbenin altındaki sessizik, dinginlik, tenhalık..." Ama kesinlikle uyku değil! Bir Osmanlı caminin, ferdi toplumdan değil ama kalabalıktan ayıran metafizik bir keskinlik oluşuna dair yüklemsiz cümleler bunlar... Sükûtun bıçak anlamına gelen "sikkîn" ile aynı kökten gelişini hatırlıyorum... Kişiyi kalabalıktan kesip ayırışı... "Üç yarım kubbenin verdiği tamamlanmamışlık hissi"ne mukabil, "büyük camilerin ihtişamına karşı acz duygusu ve tevazu." Akif Emre, belki de Mimar Sinan'nın dördüncü yarım kubbeyi insanın sadrına yüklediğini anlatmak istiyor bu satırlarda. İnsan mabedsiz, mabed insansız eksik kalıyor... "Namaz çıkışı isimsiz kalabalıklara inen merdiven"... Kim çıkarabildi bu camiyi... Henüz yazının ilk satırlarında, henüz Mimar Sinan'ın ismi geçmeden tanıdım bu aşina camiyi ben... Yazıda ismini vermese de bu güzel mabed Üsküdar Mihrimah Sultan Camiiydi... Kalabalıklara merdiven ile indiğim, kalabalıklardan merdiven ile yükseldiğim, denize açılmayan bir sokağa duyduğum sevginin tercüme-i hali bu mabed... "İşte o sokak...En sevdiğim denize açılmayan sokak." Erguvanlar açtığında ne güzel olur o sokak...
765 syf.
·
Puan vermedi
Hürrem sultanın kızı Mihrimah . Kanuni'nin biricik gözdesi. Annesi kadar güzel ve akıllı genç sultan Mihrimah. Mimar Sinan'ın aşkından onun güzelliğini yaptığı eserlere tasvir ettiği Mihrimah. Tabi annesinin kardeşlerinin hayatı için tahta kardeşlerinden birinin çıkması için verdiği mücadelede Mihrimah'ta payına düşeni aldı ve annesinin ona biçtiği kadere razı olup Rüstem paşa ile evlendi..
Cariyenin Kızı Mihrimah
Cariyenin Kızı MihrimahDemet Altınyeleklioğlu · Artemis Yayıncılık · 2013909 okunma
Sevmek, Allah için sevmektir. Allah için olmayan bir sevgiden hâyır gelmez, gönlü yorar. Birbirini Allah için sevenler, Efendimiz(asm) ile Hz.Hâtice annemiz gibi, Hz. Zeynep ile Ebû'l-Âs gibi, Leylâ ile Mecnûn gibi, ve Koca Sinan'la Mihrimâh gibi olur...
Reklam
"Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah sultan 17′sine bastığında, iki kişi onunla evlenmek ister. Mihrimah yani Mihr-ü Mah Farsça’da “Güneş ve Ay”anlamına gelir.Kızla evlenmek isteyenlerin biri Diyarbakır Valisi Rüstem Paşa diğeriyse Mimar Sinan’dır. Padişah kızını Rüstem Paşa’ya verir. Koca Sinan evlidir, ellisindedir ve Mihrimah Sultan’a deliler gibi aşıktır! Gerçi sevdiğine kavuşamamıştır ama, aşkını olanca güzelliğiyle sanatına yansıtmıştır. Üsküdar’a sarayın isteği ile 1540 yılında Mihrimah Sultan Camii’nin temelini atar 1548′de bitirir. Camiyi yaparken eserine sanki “etekleri yerleri süpüren bir kadının” dış çizgilerini verir. Derken, ilk kez padişah fermanı olmaksızın, Edirnekapı’da,pek kimselerin uğramadığı ıssız ama İstanbul’un en yüksek tepelerinden birine, ikinci bir eser yapmaya koyulur Mihrimah Sultan’a. Cami küçücüktür. Minaresi 38 metredir, bir adet incecik kubbesi üzerindeyse 161 pencere caminin iç güzelliğini aydınlatır, içerdeki sarkıtlar ve minare kenarındaki işlemeler, Mihrimah Sultan’ın topuklarını döven saçlarını anımsatır inasana. İşte aşk’a adanmış iki eser. Edirnekapı ve Üsküdar’da camileri aynı anda görebileceği Ve 21 mart’ta yani gece ile gündüzün eşit olduğu günde, (21 Mart aynı zamanda Mihrimah sultan’ın doğum günu) manzara şudur: Edirne camiinin tek minaresi ardından kıpkırmızı güneş batarken, Üsküdar camiinin ardından ay doğar! Mihrü Mah=Güneş Ay"
480 syf.
8/10 puan verdi
Tarihi karakterlerin kullanıldığı ancak yazarın "anlattığım hikaye baştan sona sadece bir düş" dediği bir kitap: Ustam ve Ben. Kanuni Sultan Süleyman, oğlu Selim ve oğlu Murat'ın da olduğu üç döneme şahitlik ediyoruz. Kitabın kahramanı Cihan. Cihan bir filbaz ve aynı zamanda dönemin sermimarı Mimar Sinan'ın da çırağı. Hikaye Cihan'ın Istanbul'a gelişinden ölümüne dek sürüyor. Cihan'ın Mihrimah'a olan aşkı ve ustası Mimar Sinan ile yaptığı eserler ekseninde ilerliyor. Kitapla ilgili düşünceme gelince; ben tarih içeren kitapları okumayı seviyorum. Ayrıca oldukça akıcı ve kolay okunabiliyordu. Birkaç yerde o dönemlerde yaşanan veba salgınlarına detaylıca değinmişti ve bugünlerde oldukça dikkate değerdi. Fakat yazarın da dediği gibi işin içine düş girince bazı olayların kronolojisi değişmişti ve bundan hoşlanmadım. Hepimizin bildiği gibi Mimar Sinan değil de çırağı aşıktı Mihrimah'a. Bunun da doğruluğunu merak ettim. Keyifli okumalar herkese.
Ustam ve Ben
Ustam ve BenElif Şafak · Doğan Kitap · 201312,3bin okunma
Biri İstanbul'un doğusuna, diğeri batısına olmak üzere Mihrimah Sultan adına, yerlerini kendisi seçerek iki cami yapar Mimar Sinan. Nisan-mayıs aylarında, Beyazıt'ın yüksek yerlerinde sabah gün doğumunda ve akşam günbatımında camilere bakanlar için aşka dair bir belge aramak artık önemini yitirir. Tanık olanları hayrete düşürecek bir şekilde; güneş ile ay, tam bu camilerin arkasından yer değiştirirler. Farsça anlamı güneş ve aydır Mihrimah'ın. Hiç şüphe yok ki; yüzyıllarca güneş ve ay buralardan doğup battığı gibi dünya var oldukça aynısını yapmaya devam edecekler. Yani, siz yaşadıkça şahit olma şansına sahipsiniz bu yanda. Siz ister belge isteyin, isterseniz istemeyin, öte yanda.
480 syf.
·
Puan vermedi
Ne çektin be Cihan
Kitap 2 bölümden oluşur.Ustamdan önceki bölümde Çota adlı beyaz fil ve onun bakıcısı Cihan’ın İstanbul yolculuğu ile beraber maceralar başlar.Mihrimah ile fil sayesinde tanışan Cihan Mihrimaha aşık olur.Mimar Sinan ile de hastanede tanışır. İkinci bölüm de ustamdır.Bu bölümde Mimar Sinan’ı anlatır.Filbaz Cihan Mimar Sinan’ın önce çırağı sonra kalfası olur. Karşılıksız bir aşkı, taht kavgalarını, Mimar Sinan’ın eserlerini anlatan bu kitabı okurken o dönemde yaşıyormuş gibi hissedeceksiniz ve bu güzel kurgunun arasında kaybolup gideceksiniz. Kitap Osmanlı tarihinin derinliklerine doğru şaşırtıcı bir yolculuğa çıkarıyor bizi.Kitaptaki hayal gücü tasvirler inanılmaz güzel. Hikayede her sayfa merakla okunuyor. Merak uyandıran pek çok karakterle birlikte Osmanlının en görkemli dönemini de gözler önüne seriyor yazar. Diline gelirsek gayet akıcı ve sade bir dili var kitabın.Masalsı tadı olan, merak uyandıran, bitirdikten sonra gerçekliğini araştırmak isteyeceğiniz bir kitap. Hikayenin bazı kısımları eksik kalmış diyebilirim. Kocaman bir tarih ve güzel bir kurgu birleşmiş .
Ustam ve Ben
Ustam ve BenElif Şafak · Doğan Kitap · 201312,3bin okunma
149 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.