Fransız Devrimi'yle başlayan " uluslaşma " çağında, Osmanlı'da " Türkçülüğe " vurgu yapan aydınların başında geliyordu Ziya Gökalp.
Sayfa 35Kitabı okudu
Herkesin bilim adamı, herkesin bilim felsefecisi, herkesin din alimi, herkesin futbol yorumcusu olduğu bir toplumda "gerçekten uzman aydın" bulma imkanımız gittikçe azalacaktır (azalıyor da). Meydan, gün geçtikçe kıymeti kendinden menkul akülü aydınlara kalacaktır.
Sayfa 30 - Tuti KitapKitabı okudu
Akif Osmanlı Müslümanlarının kılık kıyafetini "maskara" diye adlandırmıştır. Bilindiği gibi Atatürk de Kılık Kıyafet Devrimi öncesi İnebolu'da yaptığı konuşmada Osmanlı Müslümanlarının kılık kıyafetini "çamura" benzetmiştir.
Sayfa 98 - PdfKitabı okudu
Mu Ülkesi dünya medeniyetinin eğitimin ticaretin ve alışverişin baş merkeziydi dünyanın başka yerlerine dağılmış ülkeler onun kolonileri veya ona bağlı koloni imparatorluklarıydı
Sayfa 59 - İnkılap yayınlarıKitabı okudu
yolun yolumuzdur. (yol arkadaşlarıma selamlar, saygılar.) (=
Sürekli okuyordu: şiir, edebiyat, askerlik, ekonomi, psikoloji, din, tarih...
Sayfa 40Kitabı okudu
Sinan Omur'un, İskilipli AtıfHoca Nasıl İdam Edildi? adlı kitabı 44 sayfadır. Necip Fazıl Kısakürek'in Son Devrin Din Mazlumları adlı kitabındaki "İskilipli Atıf Hoca" bölümü ise 39 sayfadır. Necip Fazıl, Sinan Omur'un adı geçen kitabının neredeyse tamamını satır satır, cümle cümle "aşırmıştır". Necip Fazıl, Sinan Omur'un kitabından çaldığı/aşırdığı cümleleri, kelimeleri biraz değiştirerek kendi kitabına koymuştur. Bu bilgileri Sinan Omur'dan aldığına ilişkin tek bir dipnota, tek bir açıklamaya da yer vermemiştir.
İşin ilginç yanı, Necip Fazıl'ın İskilipli Atıf masalanın "gizli" kaynağı durumundaki Sinan Omur'un İskilipli Atıf Hoca Nasıl İdam Edildi? adlı kitabında da tek bir belge, tek bir kaynak yoktur.
Sayfa 630 - İnkılap Kitabevi - Genişletilmiş 12. Baskı 2020Kitabı okudu
Bana yaşam iki şey öğretir: özgürlük ve aşk...
Aşk için yaşantımı veririm; ama özgürlük için
aşkımdan da vazgeçerim.
Victor Hugo
“Her türlü varlığı ile yurdumuzu aydınlatan güneşin!” Mustafa Kemal’in ta kendisi olduğunu o zaman göreceklerdi...
Hayatı kaçırmamak lazım Fuat!... Hayat bir kaçtımı yakalamak mümkün olmuyor!...
Namık Kemal’in;
“ Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini
Yokmuş kurtaracak bahtı kara maderini” dizelerini okudu.
Mustafa Kemal yıllar sonra 1919 yılının 24 Aralığı’nda Kırşehir’de kendisini dinleyen kalabalığa, bu dizeleri şu şekilde
değiştirerek okuyacaktı:
“ Vatanın bağrına düşman dayasa hançerini
Elbet bulunur kurtaracak bahtı kara maderini”