Tak tak tak…
“Güzide! Güzide! Lütfen kapıyı açar mısın?” dedi Osman.
Gözleri yarım açık ve ayakta uyuyan bir halde kapıyı açtı Güzide. “Osman, ne oldu? Niye bu saatte kapıyı çalıyorsun?” diyerek kapıya yaslandı Güzide.
“Acil bir durum var. Sen Türk Dili Edebiyatı öğretmeni değil misin?” diye sordu Osman.
“Evet.” dedi Güzide.
“Ben şiir yazmak
Koşmak, dururken bile koşmak!...
Sadece kasların kasılıp gevşemesi, öne doğru hızla adımlamak değil...Gözlerini kapayınca zihninde koşmak;kalbindeki ritimde, damarlarındaki kanda koşmak...
....Ve sorumluluklar, görevler ve bunlardan kaçışlar....
Hayat kargaşamızdaki teşhisi koyulmamış Amok koşucularıyız .
Bazen hissiz ,bazen boş gözlerle, bazen gülen, bazen düşen ama hep kalkıp " nereye gittiğini bilmeden " koşanlarız.
Sonunda varamadan bir yere ..... Bu kadar hızlı koşarken yavaşça eriyen ve yok olup gidenleriz ...
Amok KoşucusuStefan Zweig · İndigo Kitap · 2018112,4bin okunma