104 syf.
3/10 puan verdi
·
4 günde okudu
1518’de Strasbourg’ta yaşanmış, tarihin en garip olaylarından biri: insanlar sokaklarda durmadan dans etti… bazıları dans ederek hayatını kaybetti. Evet, gerçek. Ve Jean Teulé de bu olaydan yola çıkarak bir roman yazmış. Kitabın konusu beni çok etkiledi. Hem tarihsel arka planı hem de insan psikolojisine dair sundukları çok çarpıcı. Ancak anlatım dili oldukça parçalı, yer yer karmaşık. Bir karakterin peşinden gidiyorsunuz, bir anda başka bir sahneye geçiliyor. Sanki roman değil, bilinç akışıyla yazılmış bir sinema senaryosu gibi. Ama 70. sayfadan sonra ritmi yakaladım diyebilirim. O andan itibaren gerçekten zihinsel bir dans başlıyor. Tabii ki gerçek anlamda değil ama okuma sürecine bir tür akış hissi geliyor. Genel olarak: – Tarih ve psikoloji sevenlere – Farklı anlatım tekniklerine açık olanlara – “Rahat okunan” değil de “yoğun ve garip” kitapları sevenlere öneririm. .
Dansa Davet
Dansa DavetJean Teule · Sel Yayıncılık · 20208,3bin okunma
Sanatın ve Edebiyatın Kalbinde Ödüllü Bir Yazar Serhat Kaya
Sağlık TV Net olarak, edebiyat dünyasının yükselen yıldızlarından, ödüllü yazar Serhat Kaya ile gerçekleştirdiğimiz keyifli söyleşinin detaylarını sizlerle paylaşıyoruz. Kaya’nın eserleri, sadece
Reklam
128 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 saatte okudu
Merhaba sevgili okur, Bilen bilir pek severim Mösyö Fournier’i. Otopsim’de bedenini fakülteye bağışlamış, otopsi masasında tüm yakışıklılığı ile yatarken, keyifli mizahî üslubuyla anlatıyor hikayesini. Başına buyruk ve uçların adamı, bu sefer daha itici yönleriyle tanıyoruz ama bir taraftan da onu sevmekten vazgeçemiyoruz. Öncelikle kitapta Tanrı hesaplaşmaları bulunduğunu söylemeliyim. Ranzalı kalbine çokça kadın sığdıran ayran gönüllü Fournier’e gıcık olmamak elde değil. Bunu yanında sinema, edebiyat, müzik,resim ve sanat ilgisine dair yaşamından kesitler sunuyor. Daha önceki kitaplarına yapılan eleştirilere cevaplar veriyor. Kendine dair kötü özelliklerini çekinmeden söyleyebiliyor. Kitapta en sevdiğim kısım, edebî incelemeleri özellikle de şiir yorumlamayı otopsiye benzetmesi oldu. Edebî yorumlar ve çözümlemeler yaparken onu nasıl da bölüp parçaladığımızı, sırrını çözemediğimiz gibi üstüne bir de güzelliğini nasıl da mahvettiğimizi söylüyor. Bazı kitapları yorumlarken aynen böyle hissediyorum. Ne söylesem eksik kalıyor ve bazı eserlere haksızlık yaptığımı düşünüyorum. Dino Buzatti’nin “Tatar Çölü” kitabına şahane bir göndermesi var. Ne demek istediğini sadece kitabın okurları anlar. Bu kitapla birlikte Moliere’in “İnsandan Kaçan” oyunu okuma listeme eklendi efenim. Albinoni’nin Adagio’su bu kitabın müziği olsun. Okumak isteyenlere tavsiyem bu kitapla başlamamaları yönünde olacaktır ama yazarı zaten tanıyanlar için de söylememe gerek bile yok illa ki bir gün okuyacaklardır.
Otopsim
OtopsimJean-Louis Fournier · Yapı Kredi Yayınları · 20192,442 okunma
“Dünyayı değiştirecek olan şey filmler, resimler yada edebiyat değil, o filmleri seyrden, o kitapları okuyan yada o resimlere bakan ve işte tam da bu yüzden değiştiği için, dünyayı değiştirmeye karar veren insanlardır.” Şiirsel Sinema- Andrey Tarkovski
Spoiler!Gecenin Sonuna Yolculuk / Ferdinand Céline Üzerine
576 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Louis Ferdinand Celine
Louis Ferdinand Celine
Bazı kitapları okumak hiç kolay değildir.
Gecenin Sonuna Yolculuk
Gecenin Sonuna YolculukLouis Ferdinand Celine · Yapı Kredi Yayınları · 20184,669 okunma
Bir insana tavsiyeler: 1. Utanç bir prangadır. Kendini azat et. 2. Yeteneklerin hakkında endişelenme. Sevme yeteneğin var. Bu yeter. 3. Diğer insanlara karşı nazik ol. Evrensel boyutta onlar
Reklam
758 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.