Doğru, para ve güç sahibiydiler, ama bunun bedeli göğüslerinde besledikleri bir kartal, bir yırtıcı kuş olmuştu, o da karaciğerlerini parçalıyor, akciğerlerini didikliyordu -sahip olma dürtüsü, elde etme hırsıydı bu, sürekli başkalarının arazilerinde ve mallarında gözlerinin olmasına neden oluyordu; sınır çizip bayrak dikmelerine; savaş gemileri ve zehirli gazlara; kendi hayatlarını ve çocuklarının hayatlarını feda etmelerine.
“Burası ölü bir sınır ucu,” diye ekledi Ortiz. “Bu nedenle kaleye hiç el sürülmedi ve bir yüzyıl önce nasılsa aynı kaldı.” “Ölü sınır demekle ne kastediyorsunuz?” “Endişe uyandırmayan bir sınır. Öbür tarafta büyük bir çöl var.” “Çöl mü?” “Evet, gerçek bir çöl, taşlık ve kuru bir toprak, adına Ta­tar Çölü diyorlar.” “Neden Tatar Çölü?” diye sordu Drogo. “Tatarlar mı var­mış?” “Eskiden varmış herhalde. Ama, daha çok bir efsane yanı vardır. Eminim ki buralardan, eski savaş zamanlannda bile kimseler geçmemiştir.” “Yani kale hiçbir zaman hiçbir işe yaramamış öyle mi?” “Hiç,” dedi yüzbaşı.
Reklam
Büyük bir olasılıkla insanoğlunun yeteneği -...-, kendini geliştirebilmek için as­lında belli bir sınırlandırılmaya ihtiyaç duymaktaydı; kendine aşırı güvenen düşünce özgürlüğü ile cesaretten yoksun düşünsel kaçış arasından geçen, gerçek anlamda üretken sınır çizgisi, yaşamı iyi tanıyan herkesin de bildiği gibi, son derece incedir. .
Sayfa 53 - YKYKitabı okuyor
Sevgili yoldaşlar
ülkelerimizin egemen sınıfları, sadece kendi emperyalist amaçları uğruna bizleri savaşa sokmuşlardır ama bizler için, sosyalistler için sınır, ırk, ülke ve ulus farkı söz konusu değildir. Bizler yoldaşız erkek ve kız kardeşleriz ve birbirimizle savaşmamız için hiçbir neden söz konusu değildir.
Bir kere daha hatırlayalım: Gerçekte hiçbir sınır söz konusu değildir. Gerçek sınırlar sadece kafamızda bulunur.
Sayfa 56
Düşünce grupları ve savaş..
Bugün savaş halinde olan düşünce gruplarından birine baktığında, savaşçı ve düşünce malzemesi ikmali­ni sadece kendi deposundan değil, fakat hasmının deposundan da yaptığını göreceksin; kendi cephesini sürekli olarak değiştirdiğini ve hiçbir nedeni bulunmaksızın, aniden tersine çevrilmiş bir cephe halinde, kendi hatlarına karşı savaşa girdiğini göreceksin; bir başka noktaya baktığında, düşüncelerin sürekli olarak saf değiştirdikle­rini, dolayısıyla bir o cephede, bir bu cephede ortaya çıktıklarını göreceksin: Tek kelimeyle, ne düzenli bir menzil planı, ne bir geçici sınır çizgisi, ne de başkaca herhangi bir şey oluşturulabiliyor; .. .
Sayfa 45 - YKYKitabı okuyor
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.