Bir eşik vardı, bir kere aşıldı mı bir daha geri dönüşü olmayan bir eşik ve sanki o bir anlık sessizlik sırasında elli başlı vahşi bir hayvan, bu eşiğin öteki tarafına adımını atıp atmamaya karar veriyordu. Buna karar da denemezdi aslında. Karar, düşüne taşına verilen bir şeyse eğer, bu bir karar değildi. Uzun zamandır bastırılmış öfkenin, hırsın, ihtirasın ve intikam arzusunun, "Artık ne olacaksa olsun," diye koyuverilmesiydi.