_İnsanlar sizi, sadece aynı yerden canları yandıklarında anlarlar. _Dalgaların art arda gelip çarptıkları kaya gibi ol. Sağlam, kıpırtısız ve çevresinde kaynayan suların dinginleşmesini seyreden. _Sanki ölmüşsün ve bir süre daha fazladan zaman bağışlanmış gibi doğaya uygun yaşa. _En büyük erdem tarafsızlıktır. Duygular ise, yanlış fikirlerden
Birey açısından sadece birer araç olması gereken teknoloji, para, çıkar ve kazanç elde etme gibi teknik değerler; Sevgi, inanma, çalışkanlık, dürüstlük, dostluk, vefa, güven ve saygı gibi yüksek insani diğerlerle yer değiştirmiş olur. Böylece birey, hayatın amacını "her şeye rağmen - meşru ya da gayrimeşru - sahip olmak"ta ve hayatın zevklerini sınırsızca elde etmeye çalışmakta görmeye başlar. Aslında bu bir kısır döngüdür ve bu durumdaki birey, sınırsız isteklerinin peşinden koşup tükettikçe "olma"ya değil, aksine "tükenme"ye ya da "tüketilme"ye mahkum olur. Çünkü insanın "sahip olma" güdüsü ve sınırsız istekleri, din ve ahlak sistemlerinin öğretileri tarafından dengelenmediğinde, paylaşımcı/diğerkam değil, aksine hedonist/hazcı tutum ve davranışlar üzerinde kurulu bir tüketim ahlakına yol verir. İşte günümüz insanının ve özelde gençlerin karşı karşıya bulunduğu temel sorunda böylece ortaya çıkmış olur.
Reklam
Musibetler insanın benliğine ayna tutar. Kendisinin dürüst olduğunu iddia eden biri bunu hangi şartlarda söylemektedir? Normal şartlarda her insan dürüsttür. Ortada dürüstlüğü zedelemeye sebep olacak bir baskı söz konusu olmadığında dürüstlüğün gerçekliğinden ve insanların dürüstlük seviyeleri arasındaki farktan bahsedilemez. İnsan da kendisinin hangi nispette dürüst olduğunu bir imtihandan geçmeden bilemez. Cesur olduğuna inanan biri, gerçekten cesur mudur ve cesareti ne seviyededir? Sınırsız sandığı cesaretinin bir nihayeti ve haddi yok mudur? Kişi bu konuda imtihan edildiğinde, karşısına çıkan korkutucu hâl karşısında gerçekten cesur olup olmadığını, cesursa ne kadar cesur olduğunu anlayabilir. Bir insanın çok fedakâr olduğunu düşünmesi, hiç fedakârlık yapmak zorunda kalmamışsa, bir fikirden ibarettir. Birileri onun kapısını yardım için çaldığında imtihan başlar. Bu durum onun fedakârlığının gerçek mi yoksa sözde mi, az mı yoksa çok mu olduğunu ortaya çıkaracaktır.
Sayfa 102Kitabı okudu
Eğer yalanın dürüstlük gibi sadece tek bir yüzü olsaydı, daha iyi bir durumda olurduk. Böylece yalancının söylediği şeyin tam aksini doğru olarak kabul ederdik. Fakat dürüstlüğün tersinin yüz binlerce şekli ve sınırsız bir alanı vardır. Montaigne, Denemeler
Eğer yalanın dürüstlük gibi sadece tek bir yüzü olsaydı, daha iyi bir durumda olurduk. Böylece yalancının söylediği şeyin tam aksini doğru olarak kabul ederdik. Fakat dürüstlüğün tersinin yüz binlerce şekli ve sınırsız bir alanı vardır. - Montaigne, Denemeler
Dürüstlük en iyi davranış biçimidir. Onurumu kaybedersem, kendimi kaybederim.
Sayfa 208Kitabı okudu
Reklam
44 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.