Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Nurefşan YILDIZ

Nurefşan YILDIZ
@sinirsizsayfalar
Tanrım bana kitap dolu bir evle çiçek dolu bir bahçe ver. (Konfüçyüs) instagram.com/sinirsizsayfala...
68 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Baba sevgisini tatmamış küçük bir kız çocuğuydu. Hiç tanımadığı ve tanımaya da çalışmadığı bir adama duyduğu hayranlık takıntıya dönüşerek sonunda kendi hayatını kararttı.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022223,7bin okunma
Reklam
352 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Serinin son kitabı da ilki kadar eğlenceliydi. Kitap akıcıydı fakat ben hasta olduğum için birkaç gün elime alıp okuyamadım yoksa çok daha erken biterdi. Maceralar bu kitapta da hız kesmeden devam etti. Alosa'nın geçmişiyle ilgili gerçekleri öğrenmesi, babasına karşı harekete geçmesi, sirenleri bulması derken kitap bitti. Hoşuma gitmeyen tek şey Riden ile Alosa'nın ilişkilerinin bir türlü ilerleyememesiydi. İkilinin ilişkisi kitabın ortalarına geldiğimde dahi hâlâ olduğu yerde sayıyordu. Genel olarak okuması keyifli, eğlenceli bir seriydi. Seriyi almadan önce kitapları gerekenden fazla öveni gördüm o yüzden büyük bir beklentiye girmeden okumanızı tavsiye ederim.
Siren Kraliçesinin Kızı
Siren Kraliçesinin KızıTricia Levenseller · Martı Yayınları · 2022668 okunma
184 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Üstün Dökmen'den okuduğum ilk kitap. Bir tavsiye üzerine aldım kitabı. Kişisel gelişim kitabı diye önyargıyla yaklaşmayın ben de pek sevmem kişisel gelişim kitaplarını ama yazar vermek istediği mesajları kurgunun içine çok güzel işlenmiş. Bu yüzden okuması zevkliydi. Verilmek istenen ana mesaj, hayatımızın 'DİREKSİYON' unu elimize alıp yön vermemiz gerektiğidir. Fakat değindiği tek konu bu değil. Yazar kitabında pek çok konuya parmak basıyor. Harekete başlamanın başlamamaktan daha iyi olduğuna, karısını öldürmüş olduğu halde takım elbise giyip ceza indirimi alan magandalara, liyakatsizliğe, sahiplenen hayvanların insanlar onlardan sıkıldıktan sonra terk edilmesi gibi günlük hayatta da sık sık karşımıza çıkan problemleri eleştiriyor. Çok fazla konuya değinilmesine rağmen benim iyi ki okumuşum dediğim bir kitap oldu.
Direksiyon
DireksiyonÜstün Dökmen · Epsilon Yayınevi · 2020382 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
320 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
Okuması keyifli bir kitaptı. Olaylar ardı ardına geliştiği içinde oldukça akıcıydı. Alosa'nın kendinden emin güçlü hallerini okumayı sevdim. Karakterler arası diyaloglar zaman zaman komik ve eğlenceliydi. Kurgudaki önemli bir olayın gerçekleşmesinde Alosa'nın acemice sergilediği davranışı yatıyor. Açıkçası okurken bu kız nasıl böyle bir acamelik yapabildi diye düşünmüştüm. Tamam, olayın alt yapısını böyle kurmuş yazar ama o acemilik tanıdığımız Alosa'yla çelişen bir davranıştı. Okumadan önce büyük beklentilere girmeyin. Kafa dağıtmalık, sizi okuma tembelliğinden kurtaracak türden bir kitaptır.
Korsan Kralın Kızı
Korsan Kralın KızıTricia Levenseller · Martı Yayınları · 2022980 okunma
163 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Sabahattin Ali bir kitabıyla daha beni kendine hayran bıraktı. Okurken kalemi elimden bırakamadım. Sürekli kendimi cümlelerin üzerini çizerken buldum. Akıcı olmasına rağmen bende yaşattığı yoğun hissiyatlardan kaynaklı nefeslenmek için ara verdiğim oldu. Sabahattin Ali'nin sade bir dille kurduğu cümlelerin bende hissettirdiklerini seviyorum. Kuyucaklı Yusuf'ta ve İçimizdeki Şeytan'da da böyle olmuştu. Birçok alıntı üzerine konuşabilirim ama özellikle bir tanesine dikkat çekeceğim. "Dünya da bir tek insana inanmıştım. O kadar çok inanmıştım ki, bunda aldanmış olmak, bende artık inanmak kudreti burakmamıştı. Ona kızgın değildim. Ona kızmama, darılmama, onun aleyhinde düşünmeme imkân olmadığını hissediyordum. Ama bir kere kırılmıştım. Hayatta en güvendiğim insana karşı duyduğum bu kırgınlık, adeta bütün insanlara dağılmıştı; çünkü o benim için bütün insanlığın timsaliydi. " Bu alıntının üzerinde duruyorum çünkü kitabın gücünü nereden aldığını gösterdiğini düşünüyorum : yarım kalan aşktan. Kitapta sadece aşkı okumuyoruz. Yazar; dönemin Türkiyesi ve Avrupası arasında karşılaştırmalar yapmış, iş arayan insanların torpil bulmak zorunda kalmasına göndermede bulunmuş. Kısacası okunmaya değer bir kitap. Alın, okuyun, kütüphanenizde saklayın, yıllar sonra tekrar okuyun. Ben öyle yapacağım çünkü. Geçen senelerin sonunda kitap hakkında yeni neler düşüneceğim merak ediyorum. Minik bir uyarı:Popülerliğine aldanıp kitabı yargılamayın.
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021313,7bin okunma
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
Livaneli’den okuduğum ilk kitap Mutluluk’du fakat Huzursuzluk’u daha çok sevdiğimi, beğendiğimi söyleyebilirim. İstanbul’dan ölmüş çocukluk arkadaşının cenazesi için doğduğu topraklara -Mardin’e- giden İbrahim kıskacına takıldığı soruların cevaplarını aramaya başlıyor. Kitap sayesinde Ezidiler hakkında bilgi sahibi oldum. Meleknaz’a ve diğer kadınların başlarına gelenleri okurken kanım dondu. Bir yerlerde gerçekten bunların yaşanıyor olması, yaşanabilme ihtimali kanımı dondurdu. İbrahim nasıl ki Mardin’e gidip gördüklerinden etkilendiyse ve kendini birden mistik bir dünyada bulduysa ben de kendimi aynı o şekilde hissettim. Livaneli’nin kalemiyle tanışmadıysanız kesinlikle çok pişman olabilirsiniz. İki kitabını okumamla farklı farklı gerçeklere tanık oluyormuş gibi hissettim kendimi. Elimde Kardeşimin Hikayesi var fakat önce Huzursuzluk’un üzerimde yaptığı etkinin geçmesini bekleyeceğim.
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201799,2bin okunma
448 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Hep alıp okumak istediğim kitaplardan biriydi seri. Kitap fuarında indirimde görünce hemen almıştım. İyi ki de almışım. Kurgusu gerçekten çok güzeldi. Sıradanlığın dışındaydı. Çölde geçmesi kitaba daha güzel bir hava katmış. Kitapta gelişmiş bir diyar okuyoruz buna rağmen ilk başta krallıkla yönetiliyor olması bana tuhaf gelmişti ama bunun nedeni de ilerledikçe anladım. Bunların dışında ikizlerin birbirine olan bağlılığı şaşırılacak kadar kuvvetliydi. Saba'nın ikizini bulabilmek için yaşadığı zorluklar ve uzun yolda tanıştığı yeni insanlarla soluksuz bir macera okunuyor. Kitapta ilk başta sinirlenmeme neden olan sonrasında ise beynime kazınan detay Saba ile Emmi’nin arasındaki soğukluktu. Saba kız kardeşine o kadar sert davranıyordu ki. Tabi sonraları tek başlarına kalıyorlar ve yaşananlar birbirlerine sığınmalarına neden oluyor. Kitabın ortalarına geldikçe Saba’nın dövüşçü olmasıyla kitap farklı bir yola doğru ilerliyor. Ardından Jack kitaba giriyor ve heyecan artıyor. Sıradaki kitap da umarım bunun gibi heyecan verici olur.
Kan Kırmızı Yol
Kan Kırmızı YolMoira Young · Ephesus Yayınları · 2015281 okunma
261 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Birkaç ay önce başlamıştım okumaya fakat ondan sonra yarıda bırakmıştım. İyi ki de o sıralar bırakmışım çünkü kitap anlamca fazla katmanlı. Yeniden başladığımda ilk okuyuşumda göremediklerimi farkettim. İlk 100- 150 sayfa boyunca pek olaylı geçmiyor ve okunması yapılan betimlemeler ile biraz zorlaşıyor. Kitapta ıssız bir adaya düşen orta, üst sınıftan ailelerin iyi eğitimli çocuklarının nasıl vahşete teslim olduğunu okuyoruz. Göndermelerin olduğu bir kitap ayrıca. Deniz minaresi var ve bunu elinde tutan kişi konuşmaya başlayabilir, konuşma özgürlüğüne sahiptir. Fakat deniz minaresi çok hassas, kırılmaya müsaittir. Karakterlerinde temsil ettikleri kavramlar var. Ralph iyiyi, Jack kötüyü, Simon ise aklı bilimi simgeliyor. Çocuk deyince herkesin aklında masumiyet belirir fakat kitapta çocuklar üzerinden iyilik, kötülük, liderlik, faşizm gibi kavramları anlattığı için ilk başlarda çok eleştirilmiş ve tepki almış. Alegorik anlatım benimsendiğinden dolayı dediğim gibi çok katmanlı bir kitap. Dümdüz bir şekilde de okunabilir fakat yavaş yavaş, sindire sindire okumanızı tavsiye ederim. Özellikle sosyolojiye, psikolojiye, toplumların nasıl oluştuğuna ilgi duyuyorsanız bu kitabı kesinlikle çok seveceksinizdir. Kitabın çevirmeni Mine Urgan’ın son sözü de kesinlikle okunmalı. Mercan Adası’nı okumadığımdan dolayı yazarın o kitapla ne tür bir bağlantı kurduğunu anlamamıştım ve son söz bunun için yardımcı oldu.
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080bin okunma
352 syf.
·
Puan vermedi
Serinin son kitabı aynı zamanda benim en beğendiğim kitap oldu. Zaten bu seride Balthazar benim favori karekterimdi. Onun geçmişini öğrenmeyi o kadar istiyordum ki. Bu kitapla taşlar yerine oturdu. Skye’ı da Bianca’dan daha çok sevdim. Bu ikilinin ,Balthazar ve Skye, hikayesini daha uzun soluklu okumak isterdim. Olaylar oldu ve bitti. Aslında tam olarak bitti denilemez hava da kaldı. Serinin devamının da gelmediğini biliyorum. (Bu konu da bilginiz varsa yorumlara yazabilirsiniz.) Skye’ın başına gelenlerde, sahip olduğu özelliklerde -demek daha doğru olabilir- yazar özgünlüğünü konuşturmuş. Ben Skye için daha farklı şeyler düşünmüştüm. Kitapta beğendiğim başka kısım ise çok az da olsa Bianca ve Lucas’ın bahsinin geçmesiydi. Ne olursa olsun onları özlediğimi hissettirdi bana. Seri herkesin bildiği, okuduğu bir seri değil bana kalırsa hak ettiği değeri pek görememiş. Vampir kurgularını seviyorsanız ve özgün kitaplar arıyorsanız şans verin derim.
Evernight Akademisi 5 - Balthazar
Evernight Akademisi 5 - BalthazarClaudia Gray · Pegasus Yayınları · 201793 okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
Nereden başlatsam ki anlatmaya? Hiç beklemediğim şekilde kitap ilerledi olaylar gelişti ve ağzım açık kaldı. Olaylar arasındaki geçişin, birbirleriyle bağlantılarını tahmin edememiştim. Bana sağ gösterip sol vurmasına rağmen kitap benim için biraz hayal kırıklığı oldu. Tahmin ettiğim ya da olmasını istediğim hiçbir şey gerçekleşmedi. Tabi ki de
Evernight Akademisi 4 - Yaşamın Ötesi
Evernight Akademisi 4 - Yaşamın ÖtesiClaudia Gray · Pegasus Yayınları · 2016121 okunma
Reklam
312 syf.
·
Puan vermedi
Serinin üçüncü kitabını da geride bıraktım ve her kitap bir öncekinden daha güzel bir hal almaya başlıyor. Bu da bende 5. kitaba karşı fazlasıyla merak uyandırıyor. Bana kalırsa bu seri hak ettiğinden daha az okuyucuya sahip. Konusuna bakınca aslında kafamızda klişe olduğuna dair izlenim yaratıyor. Sonuçta vampirler ve imkansız bir aşk... Fakat kitabın gidişatı olan olaylar sayesinde klişeden hayli uzaklaşıyor. Aslında olacaklar kendini belli ediyor. Bu kitapta bir karakter ne kadar bir durumdan kaçınıyorsa o başına kesin geliyor. Bu da benim için büyük bir ipucu. Yine de olan olayın o şekilde olmasını beklemiyordum. Kısacası son çok beklenmedikti. Sadece Bianca, eğer vampir olmazsa kendisine ne olacağını bilemiyor ve bunu merak ediyor doğal olarak ama ne olabileceği o kadar belli ki kitap boyunca bunu görememesi bende sinir krizleri yarattı. Kitapta tek sevmediğim kısım bu oldu. Her ne kadar benim elimde kitap sürünmüş olsa da aslında bir çırpıda okunabilecek tarzda. Çünkü bir maceradan diğer maceraya koşup duruyorsun. Aynı ikinci kitap gibi. Serinin sonunun nasıl biteceğini o kadar merak ediyorum ki.
Evernight Akademisi 3 - Kum Saati
Evernight Akademisi 3 - Kum SaatiClaudia Gray · Pegasus Yayınları · 2015137 okunma
312 syf.
·
Puan vermedi
İkinci kitabın daha bol maceralı olacağını düşünmüştüm ama bu kadarını ben bile tahmin edemedim. Bir maceradan diğerine sürüklenip durdum kitap boyunca. Kitap aynı birincisi gibi akıcı idi. Serinin diğer kitapları için yazar sağlam bir zemin hazırlamış diyebilirim. Bianca’nın gerçekleri öğrenmesi, Lucas’ın yine haklı çıkması ve Balthazar’ın geçmişi... Yine de olayların gidişatı hiç istemediğim bir yöne doğru ilerledi. Özellikle de sonu. Bir şekilde yazarın olay örgüsünü o şekilde ilerleyeceğini tahmin etmiştim ama yine de farklı bir sonla ikinci kitaba veda etseydik daha güzel olurdu. Birde Bianca’nın değişimi. Artık kitabın başlarındaki kendine güvenmeyen bir karakter değil. Sanırım bu, kitabı beğenmemde bayağı etkili oldu. İlk başlardaki o kızın ağzından kitabı okumak dayanılmaz olurdu herhalde. Üçüncü kitaba bundan daha fazla bir merakla başlayacağım.
Evernight Akademisi 2 - Yıldız Avcısı
Evernight Akademisi 2 - Yıldız AvcısıClaudia Gray · Pegasus Yayınları · 2014157 okunma
320 syf.
·
Puan vermedi
Vampir konusunun olduğu ve benim okuduğum ilk kitap -şöyle bir düşününce hatırlayamadım- sanırım. Yine de izlediğim dizilerden olsa gerek bazı klişeler bekliyordum. Neyseki böyle bir durumla karşılaşmamış. Alışılmışın dışında başkarakterlerden biri olan Lucas herkes tarafından beğenilen, gizemli bir kişilik olarak yansıtılmamıştı. Diğer bir ana karakter olan Bianca ise başlarda kendine güveni olmayan, asosyal bir tipti. Bunu ise okurken Bianca’nın yetiştirilme tarzı ve küçük bir kasaba da yaşanmasına vermiştim ben. Tek sıkıntı ilk başlarda olaylara girişin çok uzatılmasıydı. 150, 200. sayfalara kadar oldukça durağan ilerledi. Bu da benim okuma süreme etki etti. Bu kalınlıkta bir kitap için 7 gün uzun bir süre sonuçta. Birde olay akışını etkileyecek kadar önemli bir olay gerçekleşiyor. İşte orada vampirin aslında kim olduğunu anlıyorsunuz. Mesela benim düşündüğümün tam tersi çıkmıştı. O ana kadar vampirin vampir olduğuyla ilgili hiçbir şey kesinlikle anlamıyorsunuz ve ondan sonra karakterin birden vampir olduğunu öğrenmek ve devamını da o şekilde okumak kafa karıştırıcı oluyor, karakteri o şekilde benimsemeyi zorlaştırıyor. Tüm bunların dışında kitap serinin geri kalanının daha ilgi çekici olabileceği düşündürecek şekilde bitti. Eee, bu da haliyle merakı attırıyor.
Evernight Akademisi - Sonsuz Gece
Evernight Akademisi - Sonsuz GeceClaudia Gray · Pegasus Yayınları · 2014222 okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
Adını görünce ve arka kapağında yazan yazıyı okuyunca büyük bir merakla kitabı aldım, büyük bir heyecanla okumaya başladım ama hiç de düşündüğüm gibi değildi konusu. Birazcık hayal kırıklığına uğramadım desem yalan olur. Linnea adında bir kızımız var ve kendisinin de hayatında belli başlı problemleri var. Linnea’nın hayatına Pia giriyor, zamanla kendisiyle çok yakın arkadaş oluyor. Yine de bu arkadaşlık araya giren aşılamaz meselelerden dolayı yok oluyor. Büyük puntolu, az sayfalı bir kitaptı. Fakat konusunun böyle olduğunu bilsem alır mıydım bilemiyorum.
Tanrı'yla Bütün İlişkimi Kestim
Tanrı'yla Bütün İlişkimi KestimKatarina Mazetti · Pegasus Yayınları · 2010120 okunma
584 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
İlk çıktığı zamandan beri merak ettiğim ve sürekli almayı ertelediğim bir kitaptı. Keşke ertelemeseydim de daha önceden alıp bu kurguyu okusaydım pişmanlığını yaşamadım değil. Öncelikle başkarakterlerden olan Cyra’ ya bayıldım. Kitaplarda güçlü kadın karakterleri okumak her zaman hoşuma gitmiştir. Cyra, zalimliği ile bilinen Shotet halkının hükümdarının kız kardeşi. Abisi Ryzek ile araları son derece kötü ve abisi onu silah olarak kullanmaktan çekinmiyor. Akos ise düşman olan ülkede bir çiftçinin oğlu. Bu iki ana karakteri karşı karşıya getiren sahip oldukları akım-armağanları. Kitabı tahmin ettiğimden daha kısa bir sürede bitirdim. Beni içine çeken kurgusundan ve anlatımından başka türlüsü beklenemezdi zaten. Roth, yazdığı diğer bir seri olan Uyumsuz’dan farklı bir dünya yaratmış bu kitabında. Son bölümlerde ise karakterlerde yaşanan fiziksel değişimleri okumak canımı sıkmıştı ama yazar kurgulamış olduğu dünyanın acımasızlığını da ancak bu şekilde gözler önüne serebilirdi. Kitabın ilk yarısında karakterler hakkında fazla bir bilgiye sahip olamıyoruz. İlk yarı için bunda bir sıkıntı yok fakat sonlara doğru yine karakterler hakkındaki az bilgiye sahip oluşumuz hoşuma gitmedi. Son bölümler ise aceleye gelmiş gibiydi. Biranda bir şeyler oldu ve bitti. Aşağı yukarı son 50 sayfadaki olayların daha genişçe yazılmasını isterdim. 50 sayfaya değil de 70-80 sayfaya yayılsaydı belki daha güzel olabilirdi. İki kitaplık bir seri olduğunu biliyorum. İkinci kitabı ise maalesef çevrilmemiş. Merakla ikinci kitabı bekleyen çok kişi olduğunu okudum. Ben de o kervana katıldım.
Bir İz Bırak
Bir İz BırakVeronica Roth · Artemis Yayınları · 2017724 okunma
334 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Yüreğimi burkan bir sonla veda ettim seriye. Yazarın kalemine ise hayran oldum. Okurken sevdiğim her karakterle ayrı ayrı sınandığımı hissettim. Karakterlerin geçmişlerine dönmek en sevmediklerime bile ılımlı olmamı sağladı. Teren’e bile sempati duydum. Daha ne olsun!? İkinci kitap zaten muazzam bir bitiş yapmıştı. Seriye devam ettiğimizde ise Elitler’i tehdit eden bir sorun hakkında daha fazla bilgi sahibi oluyoruz. Kafasının içindeki kötücül fısıltılardan dolayı Adelina daha da kötü etkileniyor. Kontrolü fısıltılarına teslim ettiği oluyor zaman zaman. Başlarda sıkıcı bir düzeyde ilerleyen kitap sonraları nefes kesici şekilde ilerliyor. Son sayfalarda o kadar çok şey oldu ki gözlerimin dolmasından, okuma boyunca sakin bir nefes alamamaktan dolayı sinirlendim. Ayrıca güzel mesajlarında verildiğini düşünüyorum. Seride genel olarak aşk arka planda işlenen bir duyguydu. Ağırlıklı olarak okuduklarımız kardeşler arası bağ ve sevgiydi. Kitabın sonuna kadar iki çok sevdiğim karakter için hep bir isteğim beklentim vardı. Gerçekleşememesi beni ağlattı. Zaten kitabın sonunun amacının okuyucuyu ağlatmak olduğunu düşünmeden edemiyorum. Saçma diye nitelendireceğim bir bitiş yapacakken son sayfada Adelina’nın akıbetini okumak ve destanımsı bitiş beni bu nitelendirmeden uzak tuttu. Ama o iki karakter arasında yaşanamayanlar içimde hep bir ukte olarak kalacak. Sanki o karakter benmişim gibi hissediyorum. Konuşmalarını, birbirleriyle zaman geçirmelerini okumayı o kadar istiyordum ki. Unutamayacağım bir seriyi de buruk bir şekilde geride bıraktım. Adelina her zaman seveceğim antikahraman olarak yer etti bende.
Gece Yıldızı
Gece YıldızıMarie Lu · Pegasus Yayınları · 20171,879 okunma
Reklam
400 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Bayıldım. Tek kelimeyle bayıldım. İkinci kitabı kesinlikle birinciden daha çok beğendim. Yorumlamaya ise nereden başlasam bilemiyordum. Öncelikle olmasını istediğim olay gerçekleşti ama olmasını istediğim şekilde değil. Ben dizilerimizdeki gibi hiç ölmeyen bir karakter düşlüyordum ikinciye başlarken. Adelina okuduğum antikahramanlardan en iyisi
Gül Cemiyeti
Gül CemiyetiMarie Lu · Pegasus Yayınları · 20172,177 okunma
368 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Marie Lu ile bu kitapta tanıştım ve tek kelimeyle kurgusuna bayıldım. İlk başlarda biraz durağan ilerledi okudukça ise olayların içine düştüm. Adelina karakterini çok sevdiğimi söyleyebilirim. Babasıyla arasında geçenleri okumak, sevgiye aç halini görmek beni etkiledi. Violetta ile arasındaki ilişki (özellikle son sahne) ise etkileyiciydi diyebilirim. Fantastik öğeler ise beklentimden daha farklı şekilde işlenmişti fakat olay ve duygu silsilerinin içine öyle bir girdim ki beklentimin karşılanamamış olması sorun yaratmadı. Sonunda ise olanlara öyle bir şaşırdım ve inanamadım ki. Beni resmen dumura uğrattı. Birkaç gün çok merak etmeme rağmen elime ikinci kitabı alamayabilirim. Resmen kitap bitince içime hüzün bombası patlatıldı. Yorumu yazarken hâlâ o sonu atlatamadığı farkediyorum. Adelina’yı çok sevmeme rağmen favorim Enzo oldu. Onun sert, mantıklı, kendinden emin hallerini severek okudum. Teren ise beni şaşkınlığa uğratan oldu. Kendisi hakkındaki düşündükleri ve bakış açısı beni her okuduğumda şaşırttı. Böyle olmasının bir nedeni var mı diye de düşündürttü. Adelina ve Enzo arasındakileri okuduğumuz sayfalar az değildi fakat tercihim birazcık daha fazla olmasından yanaydı. Garip bir şekilde çoğunluğun aksine Raffaele karakterine karşı sempati oluşamadı bende. Sevmiyorum demeyeceğim ama kesinlikle seviyorum da diyemeyeceğim bir karakter oldu. İlerleyen kitaplarda Adelina’nın nasıl birine dönüşeceğini ve serinin sonunda giren yeni karakterlerle kurgunun nereye gideceğini acayip merak ediyorum. Diğer kitaplarda olmasını istediğim bir şeyin (okuyanlar tahmin edebilir bu isteği) gerçekleşmesini umut ediyorum.
Genç Elitler
Genç ElitlerMarie Lu · Pegasus Yayınları · 20163,080 okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
Kasaba da küçük bir kız çocuğu kaybolur fakat küçük kız polise gerek kalmadan evine kendi geri döner. Annesine gölün yanında hareketsiz ve kıyafetsiz bir kadının yattığını söyler. Bu şekilde de gizemin içine sürüklenmiş oluruz. Normalde katilin kim olduğunu tahmin etmekte iyi değilimdir fakat bu sefer kesinlikle nokta atışı yaptım. Çok karışık bir olay örgüsü yok bu da zaten tahmin edilebilirliği arttırdı. Konusu her ne kadar merak uyandırıcı olsa da zaman zaman kitabın ilerlemediği yerler olmadı değil. Buna rağmen kısa sürede bitirebildim.
Pus
PusKarin Fossum · Pegasus Yayınları · 2011163 okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
Uzun bir süre önce konusuyla ilgimi çekip aldığım kitap. Kitap diyaloglar ile ilerliyor genellikle ve ben diyalogları sesli okumayı bayağı sevdim. Bombalı bir aracın patlamasıyla şüpheli olarak sınıflandırılan Afrikalı ve Ortadoğulu göçmenlerin yaşadıklarını anlatıyor. Baş karakterimiz olan Amor’un zihninin içerisine giriyoruz resmen. Ayrıca kitap birçok ödül de kazanmıştır. Diyaloglar şeklinde ilerlemesinden de kaynaklı çok çabuk okuyup bitirebilirsiniz.
Kardeşlerimi Arıyorum
Kardeşlerimi ArıyorumJonas Hassen Khemiri · Pegasus Yayınları · 201755 okunma
544 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Çalıkuşu’nu sanırım okumayandan ziyade duymayan kalmamıştır. 13 yaşındayken bana hediye edilmişti. Kitaba da elime geçer geçmez başlamıştım fakat o sıralar beni pek sarmamıştı. Hatta bir defa daha okumaya başlayınca kendi kendime dedim ki gerçekten ben bu kitabı okumuş muydum!? Sonu hakkında doğruluğundan emin olamadığım bir fikrim
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019101,5bin okunma
416 syf.
·
Puan vermedi
Serinin son kitabı olmasından dolayı birazcık daha umutluydum kitaba karşı. Genel olarak güzel ilerleyip, güzel gittiğini söyleyebilirim. Fakat detaya inince beğenmediklerim ortaya çıkmaya başlıyor. Ana karakterlerin bir araya gelmeleri hep bir olay yüzünden oluyor ve biz Patch ile Nora’yı bir şeyler olduğunda yan yana görüyoruz. İkisi ile ilgili daha çok sahne olmasını isterdim. Fantastik türden kitaplar okumayı hep sevmişimdir fakat kitabı sevmem için fantastik temaların iyi bir şekilde işlenmesi gerekir. İşte bu kitapta -seride- yazarın iyi işleyemediği düşüncesine kapıldım. Son anda Vee cephesinde meydana gelen değişiklik de hoşuma gitmedi. Sanırım kitapta en sevindiğim yer Nora’ya karşı birinin yaptığı ihanetti. O birine zaten güvenmemiştim. Tahminim de tutmuş oldu. Nasıl oldu da Nora ve Patch her kelimesine inanıyor diye düşünüyordum. Özellikle de Nora için. Üçüncü kitaptan sonra zaten serinin favorilerime girmeyeceğim belliydi. Yine de okumaktan hoşlandığım bir seri oldu.
Final
FinalBecca Fitzpatrick · Pegasus Yayınları · 20146,6bin okunma
Reklam
416 syf.
·
Puan vermedi
İkinci kitabı bitirdikten sonra Sessizlik’in tanıtım yazısını okumuştum ve beni o an çok içine çekmemişti. Kitaba başladığımda Nora’nın hiçbir şeyi hatırlamaması, Patch’ın başka bir isimle arada sırada ortaya çıkması, Nora’nın babasıyla yaşadıkları beni sıktı. Kitabın ilk yarısını hiç sevmediğimi söyleyebilirim. Üstelik Nora’nın olaylar karşısındaki kararsız tutumu, tartışırken söylediği cümleleri okumak beni baydı. Her kitabın bitişinden sonra Nora’yı daha güçlü bir karakter olarak göreceğimi düşünüyorum fakat bir türlü göremiyorum ama Final kitabından yana ümidimi yitirmedim. Vee’yi ise bu kitapta çok az gördük. Hala hiçbir şeyden haberi olmayan arkadaş durumunda olması ise üzüyor. Kitap yine son sayfalara doğru daha okunaklı, maceralı hale geldi ve bitişiyle de diğer kitaplarda olduğu gibi sonraki kitabı merak etmeme neden oldu. Son sayfalardaki olayların zekice, bir miktarda ince şekilde örüldüğünü okumak güzeldi. Hush hush serisinin sevdiğim serilere girebileceği düşüncesi ortadan kalktı fakat Final’le güzel bir bitiş yaşanabileceğini düşünmeye devam ediyorum.
Sessizlik
SessizlikBecca Fitzpatrick · Pegasus Yayınları · 20167,9bin okunma
408 syf.
·
Puan vermedi
Birinci kitaptan sonra ikinciye büyük hevesle başlamıştım fakat kitabın başları fazlasıyla sıkıcı, sinir bozucuydu. İki-üç gün elime hiç almadım, alasım gelmedi. Okumaya kaldığım yerden devam etmeye başladığımdaysa hem sinirlendim hem de yoruldum. Patch’in Marcie ile olan yakınlığı, her yerden Marcie’nin çıkması, üstüne kitaba yeni gelen karakterimiz Scott beni çok yordu. Nora’ya hem çok üzüldüm hem de tutarsız davranışlarına çok kızdım. Nora’nın Marcie karşısında sürekli ezilen durumuna düşmesi beni ayrı bir sinir krizine soktu. Yani kısacası bu kitapta bol bol sinirlendim, karakterlere de bir güzel söylendim. İlk kitaptaki Nora’yı özlediğimi hissettim okurken hep. Patch ise olayların hep içinde. Bir yerlerden çıkıyor sürekli Nora’nın karşısına ama okurken sanki yeteri kadar kitaba dahil değilmiş gibi hissettim yer yer. Sonuna rağmen Patch kendini bu kitapta da bana sevdiremedi. Amaa Vee kesinlikle başardı bunu. İlk kitapta okuduğum o sevimsiz kız yerini sempatiye bırakmış. 200 sayfadan sonra gizem arttı. Kitaptaki hareketlilik arttı ve elimden bırakamadım. Kesinlikle tahmin etmediğim olaylar tahmin etmediğim kişiler tarafından gerçekleşti. Bundandır ki başlangıçtaki olayların can sıkıcılığını, öyle olması gerektiğini düşünüp göz ardı edebildim. Ve sonu o kadar merakta bırakarak bitti ki elime hemen üçüncü kitabı alacakmışım gibi görünüyor. Eğer Çığlık kitabına başlamışsanız bitirmeden Sessizlik’i de temin edin. Yoksa öyle bir son karşısında meraktan çıldırabilirsiniz.
Çığlık
ÇığlıkBecca Fitzpatrick · Pegasus Yayıncılık · 20169bin okunma
·
Puan vermedi
Hush hush serisi benim yıllardır merak ettiğim bir seriydi. Bu yüzden indirime düştüğünü görür görmez almıştım. Fakat ilk kitabı bitirdikten sonra keşke dedim bu seriye 3-4 yıl önce başlasaydım. Sevmedim değil fakat ortaokul zamanlarımda okusaydım bayılırdım herhalde. Karakterler klişeydi fakat kitabın 2009 yılında yazıldığı düşünülürse bunun bana şu an böyle gelmesi çok normal. Düşmüş bir melek olan Patch kendi yaptığı planlar doğrultusunda ilerlerken karşısına Nora çıkar. Ne şaşırtıcıdır(!) ki birden birbirlerinin biyoloji sınıfında partneri olurlar. Fantastik temalar güzel işlenmişti fakat yoğun muydu? Benim beklediğim kadar değil. Belki farklı bir evrene adım atmak güzel olabilirdi. Vee’nin çok seveni olduğunu biliyorum ama ben hiç mi hiç sevemedim. Kitabın son anına kadar bir yerlerden çıkıp kazık atacağı düşüncesindeydim. Patch... Sevip sevmediğimi anlayamadığım sevgili karakter... Kitabın başlarında acayip gıcık olmuştum orası ayrı. Nora ise en sevdiğim oldu. Herkesin bir numarası Patch ama bende işler ters gitti. Tüm bu klişeler okumamı sıkıcılaştırmadı onu söyleyeyim. Benim için okuması eğlenceli oldu ayrıca sürükleyici de. Belki olaylar hemen oldu bittiye getirilmeseydi daha güzel olabilirdi. ‘Reading slump’daysanız eğer bu seri sizi okuma serüveninize geri döndürebilir. Beni alıp odamdan dışarıya çıkarttı diyebilirim.
Fısıltı
FısıltıBecca Fitzpatrick · Pegasus Yayıncılık · 201512bin okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
Pınar Kür’den okuduğum ilk kitap Sadık Bey. Yazarın diğer kitaplarını araştırdığımda ilgimi çeken Asılacak Kadın adlı eseri oldu. Onu da listeme ekledim. Kitabımızın konusuna gelirsek; Sadık Bey, ellili yaşlarında, boşanmış, kızı ve torunu olan bir adamdır. Aynı zamanda büyük bir şirkette küçük hisselere sahiptir. Sadık Bey’in hayatı belli bir monoton içinde ilerlerken bir gün restoranda kalkmak üzere olan bir adamın masasına oturur. İşte bundan sonra hayatı monotonluğunu kaybedecektir. Kitap geçmişe dönüşler yaparak olayları anlamamızı sağlar. Geçmişte iki arkadaşın arasına giren bir kızın yarattığı sorunlar belkide yıllar yıllar sonra ortaya çıkacaktır. Okurken fark ediyorsunuz eski Sadık ile yaşlanmış olan Sadık aynı kişi değiller. Ayrıca yazarın karaktere Sadık ismini vermesi de bana epey ironik geldi. Sade bir anlatımı olmasına rağmen beni yer yer sıkan ve zorlayan kısımları oldu. Sonu ise benim tamda tahmin ettiğim gibi bitti. Buna rağmen yine de bir şey ya da biriyle alakalı gizem çözülmüş değildi. Sanırım bu da kitaba yakışan bir son olmuş.
Sadık Bey
Sadık BeyPınar Kür · Can Yayınları · 2016815 okunma
70 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
SPOİLER UYARISI
Tesadüf eseri okuduğum bir alıntının ben de merak uyandırması sonucu Feniçka'ya başladım. Yazarla tanışmam da bu kitapla oldu. Bir miktar utanarak söylüyorum ki daha önce Salome'un adını duymamıştım. Kitapta psikolog olan Max Warner'ın bakış açısıyla Fenya'yı okuyoruz. Fenya özgür bir ruha sahip, üniversite okuyan, kendini kitaplarla geliştiren çağdaş bir kadındır. Max'le Paris'te tanışır ve onun dikkatini çekmekle birlikte bir miktar hor görüşüne de maruz kalır. Bu birbirlerini tanıyışlarından sonra uzun bir süre yan yana gelmezler. Warner'ın yolu Rusya'ya düşmesiyle de karşılaşmalarını yaşarlar. Bu sürede Fenya, Max'in ön yargılarını da kırar ve Max'in bir sırra dahil olmasıyla dost olurlar. Kitap toplumun kadını konumlandırdığı yeri, dönemin kadın erkek ilişkilerini, evlilik, aşk, özgürlük gibi konular etrafında döner. Yazarın kişinin toplum yüzünden tutkunlarını, isteklerini bastırmak zorunda kalmasını keskin bir şekilde eleştirdiğini söyleyebilirim. Yazarın görüşlerini beğendim bu yüzden diğer kitaplarını da merak ediyorum ve onları okuma listeme ekliyorum.
Feniçka
FeniçkaLou Andreas-Salomé · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20167,7bin okunma
112 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
"Bugün annem öldü. Belki de dün, bilmiyorum." Kitabın giriş cümlesini okuduğumda herhalde dedim annesini çok seviyordu ve onun ölümüyle zaman kavramını yitirdi. Ancak okumaya devam ettikçe bunun böyle olmadığını gördüm. Meursault annesinin kaldığı bakımevine giderken, cenazesinin başında beklerken, annesi gömülürken oldukça hissiz kayıtsızdır. Ertesi gün denize girer kız arkadaşı olur, sinemada komedi filmi izler. Yani Meursault hayata karşı umursamaz, vurdumduymaz, duygudan arınmış şekilde olayları değerlendiren bir bireydir. Hatta kız arkadaşı Marie ona evlenecek miyiz diye sorduğunda farketmez cevabını verir. Kitabın ikinci kısmına doğru Meursault bir suç işler. Mahkemede yargılanırken konu annesinin cenazesinde dökmediği yaşlara gelir. Yargıç onu işlediği suçtan ziyade toplumsal normlara uymadığı için yargılamaktadır. Kitabın sonu da belirsizlikle biter. Bize nasıl bittiği söylenmez. Buna gerek de yoktur çünkü Meursault'ya göre zaten her şey hiçtir, anlamsızdır. Her ihtimal de onun için 'farketmezdir'.
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111,2bin okunma
Reklam
258 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Bir yazar kurdun hayatının neyini anlatacak da bizler de bunu sürüklenerek okuyacağız, merak uyandırıcı bulacağız? İşte Jack London bunu yapmış. (spoiler) Kitaba girdiğimizde kendimize gecenin karanlığında buzullarda bir kızakta, kızağın peşinde ise bir kurt sürüsünü okurken buluyoruz. İlk başta zannettim ki Beyaz Diş o kurtlardan biri ama hayır,
Beyaz Diş
Beyaz DişJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202076bin okunma