RIZA NUR'UN GÖNÜLLÜ SÜRGÜNDEN TÜRKİYE'YE DÖNMESİ Mustafa Kemal'in ölümünden sonra 30.11. 1938'de deniz yolu ile Türkiye'ye döndüğünde rıhtımda Atsız ve eşi Bedriye Hanım karşılamış, yakın dostu ve meslektaşı Prof. Dr. Mazhar Osman Uzman’ın tahsis ettiği, Taksim'de Şehid Muhtar Caddesi'ndeki apartmanlardan
Reklam
Evlenme önerisini Ayşe Sıtkı'nın olumsuz karşılamasından sonra Sabahattin Ali başka adaylar aramaya koyuldu. 1932 yazında amcası Salih Bey'in evinde karşılaştığı Aliye Hanım'da karar kıldı. [Aliye Hanım bu tanışmanın 1933'te, Reşit Ertüzün ise 1932'de, tutuklanmazdan önce gerçekleştiğini öne sürer. Ertüzün'ün verdiği tarihin doğru olduğunu
- Nerelisiniz efendim? - Biz Lazistanlıyız. Söylemesi ayıp, soyluluğumuz kendimize elverir. Kâhya amcamı elbette duydunuz. - Hayır! Ne kâhyası? - Kâhya... Adı Kâhya... Lazistan toprağında bilmeyen yoktur. Sultan Hamit düşmeseydi, başıbozuk paşalığı elde birdi. Trabzon'da, "Kâhya" dediniz mi, beşikteki çocuklar ağlamayı keserlerdi. Sinop'tan Erzurum'a kadar, Ermeni sürgününün işini Kâhya emmim başarmıştır. Padişah damadı koca Enver Paşa'dan her hafta bir mektup alırdı. Enver Paşa, hiçbir mektubunu, "Gözlerini öperim kardeşim," demeden bağlamazdı. Her mektubunda, "Aman Kâhya kardeşim, Lazistan'ı sıkı tut! Gözüm arkada kalmasın," diye bizim oraları hep Kâhya emmime ısmarlardı. İstemezler, "Kâhya'nın varlığı az biraz eşkiyalıktan, gerisi de Ermeni kırımından," derler. Namussuzum ki, düşmanlarımızın lafıdır. Şimdi geçti gitti, sizden nesini saklayayım, variyetimize şuncacık Ermeni malı karışmamıştır. Kâhya emmim, dört vilayet toprağında Ermeninin kökünü kazımışken, malımıza bir tek cep saati, kattıysa o kadar... Onu da heriflerin başpapazından anımlık aldıydı. Emmimin okuması yazması yoktu ama, şeytanın yattığı yeri bilirdi.
Sayfa 330 - İthaki Yayınları, 3. Baskı, Ekim 2007, İkinci Bölüm, Millici Abi, 4Kitabı okudu
sinop'tan mektup
...''sinop'ta mahkûmlar, çağımızda savaş esirlerine reva görülmeyecek insanlık dışı uygulamalar altında hayatta kalma uğraşı veriyorlar. burada insanlara kendi kişiliklerini yitirmeleri için ne mümkünse yapılıyor. işkenceden çok kişinin kulağı sağır edildi. hükümlüler, her türlü insani ihtiyaçtan mahrum durumdalar''.... ...
Sayfa 100 - onur yayınları mayıs 1986 birinci basımındanKitabı okudu
sinop'tan mektup
....''yıllardır basında işkence uygulamalarından söz ediliyor; ama bu konuda söylenecek çok şey olmasına ve yıllardır sistemli işkencelerin sürdürülmesine karşın bugüne kadar sinop'a, iki yıl önce gelen müfettiş dışında, ne kimse uğradı ne de bizler ses verebildik. ben bu mektubu cezaevi denetiminden kaçırarak size yollayabiliyorum''... ...
Sayfa 100 - onur yayınları mayıs 1986 birinci basımındanKitabı okudu
Reklam
Sabahattin Ali'den "iki gözü" Ayşe'sine Sinop'tan mektup
"Hayatın bazen çok tatlı olduğunu itiraf ederim. Fakat herkes için değil. Mesela ben hayatımın bir bilançosunu yapsam, bütün ömrümdeki zevkli anlar ihtimal bir hafta bile tutmazlar."
Sayfa 120 - Destek Yayınları 1.Baskı 2016