Çıplak heykel ayıbı.
1883'te Viyana'da doğan Avusturyalı heykeltıraş Krippel'e, 1925 yılında Türk hükümeti tarafından Ankara Ulus Meydanı'na yaptınlacak olan Zafer Anıtı'nın sipariş edilmesiyle hayatının akışı değişir. Ard arda aldığı siparişlerle Sarayburnu (1925), Konya (1926), Ankara (1927) ve Samsun (1931) şehirlerindeki anıtları yaptıktan sonra sıra Afyon'a gelir (daha sonra da Ankara Sümerbank önündeki oturan Atatürk anıtını yapacaktır).
Ancak heykeldeki figürlerin çıplak olarak yapılmasının, tenasül organlarına varıncaya kadar ayrıntılarıyla işlenmiş olmasının, Afyona gibi muhafazakâr bir şehrin mutaassıp zihniyetini kasıtlı olarak kırma ve değiştirme çabasından başka bir şeye yorulması zor görünüyor.
Uzun yıllar halk, çıplak heykelin önünden hep utanarak geçmiş ama derdini kimseye anlatamamıştır. Nihayet 1950'de iktidara gelen Demokrat Parti döneminde yapılan müracaatlar gayesine ulaşmış ve heykelin tenasül organı yetkililer tarafından 'sünnet ettirilmiştir'.
Eğer kendime bir yüzük sipariş etmek isteseydim, üzerine "hiçbir şey geçmez" yazdırmayı seçerdim. Hiçbir şey iz bırakmadan geçmiyor, buna inanıyorum. Attığımız her küçük adım bugünkü ve gelecekteki hayatınız için bir önem taşımakta.
Sayfa 109 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - Modern Klasikler Dizisi - 134Kitabı okudu
Arkadaşlar herkese merhaba, buradan çok fazla mesaj aldım, kitap çıkaracak arkadaşların bir çoğundan tasarımcı olduğum için. Ve bazıları bütçe yüzünden sanırım vazgeçtiler. Elimden gelenlere de yardımcı olmaya çalıştım.
Normalde yabancı yazarlarla dolar üzerinden çalışmama rağmen sizler için elimden geldiğince indirim yapmaya ve artı ilk sipariş indirim kodu da oluşturmaya çalıştım. Daha fazla da aşağı çekemedim çünkü , oluşturduğum kapak tasarımlarında kullandığım materyallere ve programlara da aylık para ödüyorum.
Eğer ki bütçeniz daha kısıtlı ise ve ya daha farklı tasarım istiyorsanız lütfen bana bilgiler kısmındaki mail ve ya IG adresinden mesaj yoluyla ulaşınız. Elimden geleni yapmaya çalışırım. Herkese mutlu bayramlar tekrardan.
shopier.com/ShowProductNew/... (sürekli takip ederseniz güncelleyeceğim)
instagram.com/way2lovedesign
Her sabah peynirde domuz yiyorsunuz gimdes belgeli değilse
Her gün kahvaltılarımızda yediğimiz peynirin başına gelen felaket ise içler acısıdır. Geçenlerde yakınımızda olan ve sipariş üzerine kaliteli beyaz peynir yapan bir zatla konuşurken, eskiden beri kendisinin hazırlayarak kullandığı maya ile birlikte Avrupa'dan gelen, piyasada şişeler içinde satılan ve kendi ifadesi ile «fenni maya»(!)yı kullanmaya başladığını söyleyince dehşete kapıldım.
nike erken gelmezsen ben gelir kapına yatarım
La yüz yıldır sipariş verdim gibi hissediyorum
Hayır 1k karşıma hep reklamını çıkarıyor
.....
Yalnız şimdiden söyleyeyim bu ülke de tek problem fiziki açlık değil beyler
Anne şefkati eksiliyor toplumdan
Sarı köpekler havlamıyor artık korkudan geçen arabalara
Ketçapsız mayonezli bir patates kadar değersizleşti söylenen sözler
Açlık sınırını aşamadık belki ama ahlakta sınırsızlaştık
Neyse durun şimdi kafanız karışmasın
Not...sipariş.. 2 çay 4 zarı Sarı simit..
---Ben---
İslam'ın son derece azınlık dallarından biri, neredeyse bir tarikat, petrol zenginliğinin verdiği imkanlarla ve Amerikalı hamisinin desteğiyle, anormalliği egemen ideoloji haline getirmeyi başarmıştır. Taliban'ın yaratılması, Suudi Arabistan'ın sipariş ettiği bu sürecin mantığına dahildir.
Sayfa 110 - İletişim Yayınları, PdfKitabı okuyor
Kendi kendinizi tanımağa başladıktan sonra beğenmemeniz kadar tabiî ne olabilir? "Hazır portrem yapılırken bazı çizgiler değişse ne olur sanki" diyorsunuz. Haklısınız, hangi sipariş sahibi resminden memnundur? "Olduğumuz gibi" ile "olmak istediğimiz gibi" terazinin iki kefesidir.
Sayfa 151 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
biri kardesim cok istedigi icin aldigim 1.5k'lik oyuncak bebegin siparis onayi, digeri de odenmemis 40 liralik yt premium aboneligim. bir marka olarak ablalik gercekten.
İsminden de anlaşılacağı gibi, günlük çatışmalar, farklı isteklere sahip farklı karakterlerin günlük hayatı paylaşması sonucu kaçınılmazdır; hangi kanalı izleyeceğiniz, klimayı hangi derecede tutacağınız, yemek için ne sipariş edeceğiniz gibi. Bu tür anlaşmazlıklar iyidir, çünkü sizi birine bağlı olarak yaşamaya zorlar ve uzlaşmayı öğrenirsiniz. Bir insana verilecek en zalimce ceza onu yalnızlığa mahkum etmektir; bizler sosyal varlıklarız ve başkalarıyla ilişki içinde olduğumuzda en iyi şekilde yaşarız. Düşüncelerimizde ve davranışlarımızda esnek olmak zaman zaman konfor alanımızın dışına adım atmayı gerektirse de zihinlerimizi genç ve canlı tutar, hatta yeni beyin hücreleri üretilmesini sağlar.
Sayfa 212Kitabı okudu
