Sıradaki başsız kim olacaktı?

Polisiye bir başka lezzet. Gerçekten yeri bende ayrıdır bu türün. Hem şarkıcı hem de yazar olan değerli Ozan Çağlar'ın bu ilk polisiye betiğinde her şey duru başladı. Sonra bulandı, sonra dalgalandı ve en son fırtına koptu. Oldukça akıcı, biçemi iyi, kurgusu yalın ama sürükleyiciydi. Ayraçsız okudum. . Polisler toplumun düzeninde önemli bir yere iyedir. İyilerin varlığı için kötülerin varlığını sınırlayandırlar. Ancak onlar da birer birey ve özel yaşamları var. Kimisinin ailesi, kimisinin anne babası. İşte böyle bir polis takımındaydılar Çağlar, Zeynep, Haydar, Artis ve diğerleri. Çağlar Komiserin eşi Yeliz de eski polislerdendi ama evlilik sonrası işini bırakmıştı. Yalnız bu bırakış onu Çağlar Komiser'in de işinin gerisine atmıştı. Bu da onu deli ediyor, kendini alkolün yapay mutluluğuna bırakıyordu. . Başsız bulunan cesetler, atlara takıntılı bir katil, işini seven bir hayvan yetiştiricisi, uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir eski tutsak ve katili ya da katilleri bulunamayan ölüler. Hepsi bu cinayet amirliğini bulmuştu. Zeynep polis, bir kadın olmasına rağmen ağız göz dalıyordu sorgu odasına aldıklarını konuşturmak için. Artis ise tüm şıklığına rağmen sert olabilirken, Çağlar Komiser hepsiyle uğraşmak durumunda idi. İşlerin giderek sarpa sarmasından sonra şimdi de kurumda sevilen birinden iki gündür bilgi alınamıyordu. Süreye karşı bir yarış başlamıştı. Masata sürten bıçağın kıvılcımları kesildiğinde yeni bir başsız ölü daha olacaktı. Üstelik de Kurban Bayramı'ydı. . ileri geri... ileri geri.. ileri geri.. Bıçak bileniyordu. Peki sıradaki başsız kim olacaktı?

MasatOzan Çağlar · Altınpost Yayınları · 201612 okunma