“İnsan dünyada ne için yaşar?”
Dönemin yasaklı kitaplarından olan sırçaköşk, 13 öykü ve 4 masaldan oluşan güzel bir öykü kitabı. sabahattinali bu eserinde hem halkı, devleti-sistemi ve bireyleri eleştiriyor hem bizlere mesajlar veriyor. Kitaptaki favori bölümlerim; Sırça Köşk ve Bahtiyar Köpek oldu.
Yazar, Sırça Köşk masalında; halkı ve
#SırçaKöşk #kitapyorumu
13 öykü ve 4 masaldan oluşuyor ve toplam 162 sayfadır.
Genel olarak 1940'larda ülkede yaşanan siyasal, ekonomik, sosyal ve sağlık sorunlarını ustalıkla öyküler üzerinden dile getirmekte.
Baştaki hikayelerle biraz sönük başlasa da sondaki "Sırça Köşk" masalı ile final yapması güzeldi.
Aşağıdaki #alıntılar kitabı özetliyor.
- Hastalığın bu safhası talebi için çok enteresandır, sizi yarın fakülte hastanesine kaldıracağız!
- Sakın tepenize bir Sırça Köşk kurmayınız. Ama günün birinde nasılsa böyle bir Sırça Köşk kurulursa, onun yıkılmaz, devrilmez bir şey olduğunu sanmayın. En heybetlisini tuzla buz etmek için üç beş kelle fırlatmak yeterli.
- Bu dünyada çobansız da, köpeksiz de yaşınabilirmiş. Ama bunu anlamak için her defasında bu kadar kanlı kurbanlar verecek olursak pek çabuk neslimiz kurur.
- Onun da gözlüklerinin arkasındaki gözlerinde memnun bir parıltı belirdi.
- Kendi içimizde, kendimize dair bilmediğimiz o kadar çok şey var ki...
#neokudum #sabahattinali #sırçaköşk #öyküler #masallar
___Sabahattin Ali'nin öykü kitapları arasında yer alan Sırça Köşk, 1947 yılında yayınlanıyor. Bu kitapta toplam on üç kısa hikaye ve dört farklı masal yer alıyor. “büyüklere masallar” şeklinde tabir ediliyor. Dönemin devlet çıkarlarını, halka yabancilasmis ve kişisel çıkarlarına gömülmüş
#okudumbitti
#kitapyorumu
#kitapönerisi
Sabahattin Ali kitaplarının bir çoğunu genellikle sizde benim gibi okumuşsunuzdur ve bir çoğumuzda daha çok romanlarını sevmişizdir. Ben de en çok romanlarını sevdiğimi söyleyebilirim ama Sırçaköşk adlı bu eserde en çok masallar olan kısımları hoşuma gittiğini söylebilirim. Şimdiye kadar siz Sabahattin Ali’nin hangi eserini severek okudunuz hadi yorumda belirtin konuşalım.
#kitaptanalıntı
Yerimden fırlamak, gardiyanları, jandarmaları söyle elimin tersiyle iterek çıkıp yürümek, bir sandala atlayıp gemiye varmak ve kaptana: “Çek!” demek istiyordum.
Gözümde tüten ne şehirler, ne insanlar, ne de kırlar ve ormanlardı.
Açık denizleri, etrafında duvar olmayan, uçsuz bucaksız yerleri arıyordum.
Ama rûhumuz böyle gökyüzlerinde uçup dururken birdenbire yere inip insan küçüklüğü ile karşılaşmak be tuhaf oluyor.
“Ne talihsiz adam!” demiş.
“Tam muradına ereceği anda öldü!”
Gözlerini dervişin yüzünden ayırmayan Melike:
“Sus!” demiş. “Ondan daha talihli insan var mı? Asıl bahtiyar, bir ömür boyunca hasretini çektiği şeye kavuşan değil, ona erişeceğini anladığı anda, saadetinin en yüksek noktasında bir ’Ah!’ diyerek düşüp ölebilendir.” SABAHATTİN ALİ
SIRÇA KÖSK
Ölümünden sonra evindeki sandıkta bulunan yazınlar; bitmemişler dahil 4 hikaye, 11 şiir, Kağnı hikayesine opera metni, yazmayı düşündüğü eserler ve okunacaklar listesi, #markopaşayazılarıveötekiler kitabında da yer alan 9 köşe yazısı ve bir konferans metni ile kendi çizdiği desenlerden oluşuyor.
Hikayelerden marjinal karşılıksız bir ilişkiyi
Sabahattin Ali
Merhum SABAHATTİN ALİ SIRÇA KÖŞK Eserinde; ne kadar İNSANCA, İNSANA verdiği hakiki değeri doğrular nitelikte...
"Dilim söyleyemiyor, elim yazmaya varmıyor " dememiş, gerek öykülerinde gerek masallarında yüzümüze vurmuş gerçekleri.
Toplumsal dayatmaların, kolayca insanları hiç olmadıkları şeylerle hak etmedikleri şekilde yaftalayarak olmadığı kalıplara mecburi girişlerini Katil Osman öyküsünde öyle güzel anlatmış ki anlamamak mümkün değil...
Onüç öykü ve dört masaldan oluşan 161 sayfalık #sırçaköşk kim ne derse desin, o yılların gerçeklerini yazmış.
Köylü vatandaşın ezilmesini, emekçi kesimin sefalet içinde olmasına bakılmaksızın sömürü düzeninin çarklarında öğütülmesini, ve hatta hastanelerin işleyişini hasta rehin alışlarını, ve daha bir çok Ülkemizde yaşanan haksızlıkları tüm çıplaklığıyla gözümüze gözümüze sokmuş.
KOYUN MASALI ve SIRÇA KÖŞK MASALI ( cam Köşkün inşası ve yıkılışı ) eserin yasaklı kitaplar listesine, kendininde hapse almasına sebep olur.
Sonrasında taciz edilmeye ve tehdit edilmesi SABAHATTİN ALİ'Yİ çıkmaza sokar. Yurtdışına kaçmayı planlar. Ve fakat ona bu yolda yardım edecek kişi tarafından hunharca öldürülür.
Gerçekçi Edebiyat Akımının öncülerinden olan SABAHATTİN ALİ'NİN Romanlarındanda bir çoğunu okudum ve okumaya devam edeceğim. Tavsiyemdir. Eserlerini okuyun okutun.