Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
Her devirde taraftar toplamış şeyh, şıh, alim, hacı, hoca görünümlü maymunlar, çevresindekileri yalanlarıyla uyutmuş ve açıktan dile getirseler bile gizli emelleri olmuş Türk düşmanlığını inceden inceye ustalıkla işlemişlerdir. Said-i Kürdi de bunların başında yer alanlardandır. Türk Milletinin en buhranlı döneminde ortaya çıkıp taraftar bulan bu kürt, din adı altında kürtçülük yaparak mensup bulunduğu etnik grubu nemalandırmaya çalışmış, Türk Milletini yalanlarıyla uyutmaya çalışmıştır. Her kelimesi her kitabı Tanrı'ya şirk olan bu meczubun yalanlarını Mustafa Yıldırım hoca belgeler ışığından ortaya çıkarmıştır.
Sizi rahatsız etmeye geldim...! cümlesi ile kitabına başlayan Üstad merhum Şerait' i düşünceleri ile bazı kesimleri rahatsız etmiş ve ettiği için de öldürülmüştür.
İnsanlık tarihi boyunca din , bizim anladığımız dinsizlik veya inançsızlık ile mücadele etmediğini , esas mücadelesini şirk dini olduğunu dile getirerek bu düşünce çerçevesin de şirk dinin kaynağını, kurucularını , ve şirk dinin nasıl tezahür ettiğini kendine has yorumu ile anlatmıştır. Halkın korkusunun ve cehaletinin ürünü olan din şirk dinidir demiştir. Ona göre şirk dinin tebliğcileri halkın uyanmasında ve bilinçlenmesinden gerçekleri görmesinden korkarlar. Evet bu her din için de doğru bir tespittir.
464 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
#kitapyorumum
#BeyazFilinGözyaşları
@Ellenmariewiseman
Hey selam millet nasılsınızben geldim biliyorum çok mutlu oldunuz
bu sefer ellen davet etti 5 çayı'na çayı sevmesemde yazarları kıramıyorum ve yeni yazarlar tanımayı çok severim taktiğıma da takarim yaw
️toplumsal bir olayı konu alması çok hoşuma gitti çoğumuzun bilmediği bir hastalığı ve insanların cehaletine çok güzel vugu yapmiş
️yazarı ilk kez okudum ve ćok sevdim kalemini.sade ve akıcı bir dili var insan elinden bırakmak istemiyor.evet sonu böle bitecek diye yorum yapmaniz nafileuğraşmayın ters köşe yapmiş
#kitapyorum
Lilly vucudundaki hastalık yüzünden ailesi ondan utanmaktadır ve onu tavan arasında büyütürler 10 yaşına kadar.
Nemrut yüzlü pis,kötü,iğrenç,cahil ay çok şey yazcamda neyse annesi lilly'i bir sirke satar kurtulmak için.
️tata tatammm olaylar bundan sonra başlar.
️lilly sirk'teki hayatında neler yaşayacak
️ne acılar çekecek
️ona kim sahip çıkacak
️hangi gösterileri yapmak zorunda kalacak
️yaptıgı isten vicdan azabından kurtulup hangi gösteride yer alcak.
️O çok sevdiği fil'lerle arasında nasıl bir bağ olucak
️lilly mutluluğu yakalabilcek mi
️julıa kim ve olaylarla ne alakası var
️julıa ögrendiği büyük sır la başa çıkabilecek mi
sorularinızın tüm yanıtı bu kitapta
️okuyun okutun tavsiyemdir
hic bir çoçuk bu şekilde kötülüge maruz kalmamalı dışlan mamali büyük bir toplumsal yara aslında
kitapla ve sevgiyle kalın
Gömülü Şamdan adlı kitapta Yahudilik hakkında detayları öğrenmiştim. Bu kitapta ise Hristiyanlık sembolleri ağır basıyor. Karısıyla birlikte intihar eden Zweig'ın dinini hakikaten merak ettim.
Kitaba gelince Rahel Tanrıyla Hesaplaşıyor hikayesinde Rahelin Tanrıya karşı söyledikleri bizim inancımıza göre şirk dahi sayılabilir ancak kitapta ilginç bir şekilde Tanrı buna kızmıyor.Ayrıca sanırım Stefan Zweig'ın sonu iyi biten tek hikayesi olabilir. Artık boş anına mı geldi yazdı bilemeyeceğim :D
İkinci hikaye olan Ölü Kafası ise yine bir dram, dışlanılmışlık duygusunu derinden yaşayan kadına içsel yolculuğu harika bir şekilde anlatıyor. Beğendim.
En iyi planları, farelerin ve insanların, sıkça ters gider..
Hani bazı kitaplar veya filmler vardır. Gerçek olduğuna öyle inandırır, öylesine tavlar ki sizi, sonunu öğrendiğinizde beyninizden vurulmuşa dönersiniz. İşte tam böyle bir roman John Steinbeck’in Fareler ve İnsanlar adlı bu şaheseri. Adını Robert Burns’ün ‘To a Mouse’ adlı şiirindeki şu iki dizeden alır ;
En iyi planları, farelerin ve
Çok ince bir çizgide anlatılan konu iyi işlenmemiş.
Kitabın bana göre eksisi çok ama çok fazla. Zaten çok ince bir çizgi de konuyu ele alıyor. hani bir tarafa kaysan şirk diğer tarafa kaysan kurtuluş gibi ufacık bir çizgi üzerinde. ama iyi anlatılmamış açıkçası(dili çok ağır, ve kesinlike "İŞBU" kelimesini uzun bir süre görmek istemiyorum :D o kadar fazlaydı :D :D) . Sürekli düz
