·
Puan vermedi
Çoğrafyanın Kaderi: İngiliz Dış Politikası
Çoğrafyanın Kaderi: İngiliz Dış Politikası            ༄ ༄ ༄ Yer altı değerli madenleri çıkartma, işletme, her türlü alanda kullanıp; temel ihtiyaçlar olan ulaşım ve günlük tüketim alanlarında bunun pazar alanı geliştirmek bir keşif ve güçtür. Devlet ve toplum birlikteliği halinde hammadde, üretim ve pazarlama keşif ve gücünü İspanya ve
İngiltere Ortadoğu'ya Nasıl Girdi?
İngiltere Ortadoğu'ya Nasıl Girdi?Nurcan Özkaplan Yurdakul · Kronik Kitap Yayınevi · 201836 okunma
Türkiye'de tarım politikası oluşturulmadığı için Türk köylüsü, mekanize tarımın içine girememişti. Elindeki traktörün bakım ve onarımını yapacak bakım ve servis teşkilatları kurulamadığından, traktöre bir türlü ısınamıyordu. 1951-54 arası yurda giren traktörlerin durumu ise içler acısıydı. Bazı kaynaklara göre, Türkiye'nin zirai mekanizasyona geçmesiyle, 173 değişik marka ve tip traktör yurda girmişti. Türk tarımının makineleşmeye başladığı bu dönemde, traktör sektörü ithalatla oluşuyordu. 1952'den sonra Marshall Planı ve Yardımı duraksamaya, 1954 başlarında da Türkiye'de döviz sıkıntısı başlayınca, yabancı üreticiler prensiplerini değiştirdi. Artık onlar da montaj üretim için ortaklığa razı oldular. Türkiye'de traktör üretimi düşüncesi, devrin hükümet yetkilileri tarafından da destek gördü. Amerika'da Minneapolis Üniversitesi'nde okuyan, ABD ile temasları çok iyi olan Vecdi Diker'in gayretleriyle Minneapolis Moline'le doğrudan temas sağlandı. Görüşmelerin olumlu geçmesi üzerine, Minneapolis Moline Türk Traktör ve Ziraat Makineleri adıyla merkezi Ankara'da olan bir şirket kuruldu. 1954'te kurulan Türk Traktör, THK'ndan devraldığı Uçak Motoru Fabrikası'nda, 1955'te Türkiye'de ilk defa traktör üretti.
Sayfa 66 - Business DergisiKitabı okudu
Reklam
Görülebilen Kişi Olmanın Meziyeti
İşçilere yönetimden ne beklediklerini soracak olursanız, tutarlı, sağlam bir yönetim ve önderlik istediklerini söyleyeceklerdir. (...) Danışman Graham Cole'un incelemeleri de aynı sonuca varmaktadır. Cole bunun yanı sıra, işçilerin gereksinim duydukları şeyi bulamadıklarını da belirtiyor. Bu sorunu irdelemek için şu soruları cevaplandırmaya
Sayfa 165
67 syf.
·
Puan vermedi
·
4 saatte okudu
halk müreffeh, müstakil, zengin olmak istiyor. komşularının refahını gördüğü halde fakir olmak pek ağırdır. -ön bilgi- -18 eylül 1922de türk ordularının kesin zaferi ile sonuçlanan büyük taarruz sonrası milli mücadelenin/kurtuluş savaşının silahlı mücadelesi itilaf devletlerinin tbmmye
Atatürk Zamanında Türk Ekonomisi
Atatürk Zamanında Türk EkonomisiFeridun Ergin · Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı Yayınları · 03 okunma
192 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
40 günde okudu
Ekonomi, anlaşılmaz olmaktan çıkıyor.
Karmaşık kavramların olduğu ve çoğunun iç içe geçtiği ekonomi kavramını herkesin anlayabileceği şekilde basite indirgeyip anlatmak, kolay iş olmasa gerek. Mahfi Hocamız bu konuda kısmen de olsa başarıya ulaşmış. Karmaşık hesaplamaların dışında çoğu kavramı örneklerle pekiştirerek kafamda oturtmayı başardım. Ekonomi haberlerinde konuşulan birçok
Örneklerle Kolay Ekonomi
Örneklerle Kolay EkonomiMahfi Eğilmez · Remzi Kitabevi · 20152,816 okunma
Eğitim ve İngiliz Dili
Oxford'da verdiğim konuşmanın ardından genç bir İngiliz bir İnternet sitesinde şöyle yazmıştı: "İngiltere, bağımsızlık için gerekli olan aracı Hindistan'a temin etmiştir. Modern demokrasi, bir anayasa ve insan haklarının teminat altında olduğu kendi kendini yönetme fikirlerini Hindistan'a yurtdışında tahsil görmüş
Reklam
Mafya, önde gelen banka yöneticileri ile ilişkileri ilerletme ve bağımlı bir hale getirme politikası izlemiştir. Bu ilişkileri sayesinde, diğer şirket sahiplerinin alamadığı yüksek miktardaki kredileri herhangi bir güvence dahi göstermeden kolaylıkla alabilmiştir. Diğer taraftan, mafya tarzı girişimciliğin avantajlarını gören büyük şirketler de mafya ile anlaşarak iş yapma yoluna gitmişlerdir. Buna verebileceğimiz en çarpıcı örnek, Coca-Cola firmasının Reggio Calabria’da bulunan fabrikasının mahkeme kayıtlarına göre mafyanın elinde bulunmasıydı.
Tüketici ekonomisi ve şirket kapitalizminin politikası insanı meta biçimine saldırganca ve libidinal olarak bağlayan ikinci bir insan doğası yarattı.
Sayfa 20 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
"..içimde tutuşan koruma arzum oldukça şiddetliydi. Bu durumu ne şirket politikası ne de rutinim hakkındaki katı kurallarım değiştirebilirdi."
Lütfen okuyalım...
SİYONİZM ABD İŞBİRLİĞİ - 1 * "Yahudi dini kökünden koparılmıştır, bu durum onun hastalığının özüdür..." (Haham Martin Buber, 5 Eylül 1921) SİYONİZM denince, akla ilk önce Yahudilik inancı gelirse de, Haham Hirş'in 3 Ekim 1978'de belirttiğine göre, siyonizm; "Yahudi halkının bir sapkınlığıdır." Siyonizm ekseriya,
Reklam
Aslında Türkiye, tarihinin hiçbir döneminde İslam alemine önderlik edecek yorumcular, müçtehitler yetiştirmedi. Kanuni zamanında bile medreselerde Arap ve İranlı alimlerin yorumları esas alınıyordu. İslamiyet'ten sonra Ortadoğu'daki tüm devlet yapılanmaları da ideal tiplerini İran Sasani modelinde buldular. Şu anda yaşadığımız toplumsal
Hem kapitalist hem sosyalist bir tacir
Helphand’ın ticari pratikleri hakkında farklı düşünceler ileri sürülebilir, hem kendisinin, hem de ortağı Sklarz’ın düşünce ve yöntemlerinin. Birinci Dünya Savaşı'ndan beri başarılı ve popü­ler olsa da, geleneklerine bağlı, hanseatik tüccar portresine hiç de uygun olmadığı söylenebilir. Büyük servetlerin ilk sahipleri hiçbir zaman ahlakçı olmamışlar, Hıristiyanlığın etik prensiple­rini uygulamak için çaba sarfetmemişlerdir. Şirket armasının ak­lanması, süslenip püslenmesi, sırtlarını, kendilerine miras kalan kalan servete dayayarak ekonominin genel yasalarına kolayca uyabilen ikinci ve üçüncü kuşaklara kalmıştır. Dünyanın başka yerlerindeki başarılı büyük tüccarlar ve savaş tüccarlarıyla kıyas­landığında Parvus, daha sonraları nitelendirildiği gibi, kesinlik­le vicdansız bir tacir ve vurguncu değildi. O hem sosyalist, hem kapitalist, hem oportünist ve hem de yıkmak istediği ekonomik sistemin zaaflanndan yararlanmakta herhangi bir beis görmeyen tutkulu bir tacirdi. Elbette Paıvus’un metodlan inanmış mark- şistler için onur kinci ve alışılmadık nitelikteydi. Ama gerçekleş­tirdiği ticari işlerin çoğunlukla Almanya'nın politikası ve ekono­misine yarar sağladığı unutulmamalıdır.
Yöneticilerin görevi emek fazlasını belirleyerek bundan daha etkin biçimde faydalanmaktır. İnsanları işler iyi gittiğinde ve üretim yüksek olduğunda işe almak, durgunluk dönemlerinde de işlerine son vermek iyi bir şirket yönetim politikası değildir.
Sayfa 62 - Scala Yayıncılık
Atatürk'ün "milli" ve "devletçi" petrol ve maden politikaları 1950'lerde değişmeye başlamıştır. DP hükümeti, 12 Kasım 1952'de her türlü petrol faaliyetini yabancı şirketlerin yatırımlarına açmıştır. 1954 yılında ABD'li uzmanlarca kaleme alınan 6326 sayılı "Petrol Kanunu" ile milli petrol politikası büyük bir darbe yemiştir. Sömürge ülkelerinin kanunlarını andıran bu petrol kanunu, ABD'li petrol şirketlerinin isteklerine cevap vermek için çıkarılmıştır. İsmet İnönü'nün dediği gibi bu kanun "Bir kapitülasyon kanunudur". DP'nin kurucularından Celal Bayar, ABD'de petrol şirketlerinin temsilcileriyle yediği yemekte "Petrol Kanunu'nun onların istedikleri biçimde memlekete dönmeden önce Meclis'ten geçeceğini" müjdelemiştir. ABD'nin Ankara büyükelçisi de, "Türkiye'de petrol işletmelerinin devlet tekelinden çıkarılacağını" belirtmiştir. Yine DP döneminde, 7 Mart 1954 tarihli ve 6327 sayılı kanunla Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) kurulmuştur. MTA'nın petrolle ilgili görevleri bu kuruma aktarılmıştır. 6 Haziran 1957 tarihli 6987 sayılı kanunla petrol arama ve üretim faaliyetlerinde yabancı şirketlere elverişli yatırım imkânları sağlanmıştır. Aralarında Mobil, BP, Caifornia, Texas, Shell gibi yabancı şirketlerin bulunduğu çoğu Amerikalı 58 yabancı şirket, bu yasadan yararlanarak ülkemizde yatırım yapmıştır. Böylece
Sayfa 515 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Refah Partisi 12 Eylül darbesinden sonra MSP'nin yerine kurulmuş bir Milli Görüş partisiydi. 1987 seçimlerinde barajı geçemeyen (%7) RP, 1991 seçimlerine yanına MÇP ve IDP'yi de alarak girdi. 1991 seçimlerinde %16 oy alan RP, 1994 seçimlerine tek başına katıldığı halde %19 oy almayı başardı. Bu, RP'nin düzenli bir şekilde
Sayfa 231Kitabı okudu
85 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.