Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hayırlı rızık
Zer buved der cîb mâr û meyl-i û der cân vebâl La'l-i âteş reng ber kef der dil-i û ahger-est [Altın insanın cebinde bir yılandır, yılana ise muhabbet duymak cana ziyan getirir, ateş renkli yakutu elinde tuttuğunu zanneden kişi, aslında kalbini yakmaktadır bilmez.] Şerh: Şeyh Sa'dî-i Şîrâzî [kuddise sirruhû] Gülistân'ında şöyle der: "Mal, rahat yaşamak içindir, yaşamak servet toplamak için değildir. Bir âlime sordular, 'Mesut kim, bedbaht kim?' Âlim şu cevabı verdi, 'Mesut o kimsedir ki yedi ve yedirdi. Bedbaht da o kimsedir ki biriktirdi, biriktirdi, sonra da terketti. Bütün ömrünü mal mülk yolunda harcayan, kazanıp yiyemeyen o değersiz adamın namazını kılma." İnsan, Allah Teâlâ'dan hayırlı rızık istemeli ve kendisine verilen ihsanların geldiği yeri her an hatırlamalıdır. Kalbini mala mülke bağlamadan yaşamalı ve gerçek rızık sahibine şükrederek yönünü O'na çevirmelidir.
Güneş herkesin üzerine eşit doğar ama gül başka, leş başka kokar. (Mesnevi)
Reklam
Hadis-i şerifte: İnsanoğlu yaşlanır ama iki huyu genç kalır; dünya malına olan sevgisi ve uzun yaşamaya olan hırsı...
Gerçek müslüman, "Allah'a iman ederim ama dün- yada nasıl yaşayacağıma kendim karar veririm. İyiyi kötüyü aklımla seçerim, arzuladığımı yerim, istediğimi içerim, beğendiğimle evlenirim, haram ve helâl diye bir sınır tanımam" diyemez. Böyle düşünen bir kimsenin kalbinde iman cevheri kalmaz.
Sayfa 152 - Semerkand YayınlarıKitabı okudu
Bir Bilene Sormak (34) ناقص و کامل نه یکسانند در قطع امور آنچه از شمشیر می آید نه حد خنچرست Nâkis u kâmil ne-yeksânend der kat'-i umûr Ânçe ez şemşîr mî âyed ne-hadd-i hançer-est [İşleri halletmekte ahmakla akıl sahibi kimse bir değildir; çünkü kılıcın yaptığı bir işi halletmek, bıçağın haddine değildir.]
Sayfa 127 - Semerkand YayınlarıKitabı okudu
İnsan, nefsinin hangi yoldan gideceğine kendisi karar verir. Her ne cihetten nefsinin yolunu çizerse ceza gününde onun karşılığını alır. Nitekim nefsinin ıslahı için kendini dünyevî zevklerden alıkoyan nefis de mâsivâ peşine düşüp dilediğini yapan nefis de mahşer günü karşılığını bulacaktır.
Sayfa 126 - Semerkand YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İbn Abbas Ra. Şöyle anlatır:
Resûlullah Kâbe'ye baktı ve, "Senin hürmetin ne kadar büyüktür. Müminin ALLAH katındaki hürmeti ise senden daha büyüktür." buyurdu.
Sayfa 33
Şiir
Anlatılmak istenen konunun, olabildiğince kisa ifadelerle belli bir düzen içinde göze ve kulağa zarafet tohumları serperek misralar halinde yazılmasına şiir denir. Islâm edebiyatında ilgi görmüş ve asırlardır birçok alim tarafından tercih edilmiş bu anlatım tarzı, müslüman kültüründe de yer edinmiş bir ifade şeklidir.
Sayfa 284 - SemerkandKitabı okudu
tefekkür
Düşünmekle sogulamak farklı durumlardır. "Bu nasıl böyle olmuş?" sorusuyla, "Bu nasıl da güzel olmuş ifadesi birbirinden ayrılır. Müslüman, eleştiren ve sorgulayan insan modeli değil, düşünen ve idrak eden kişidir. Nitekim Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur: "Bir saatlik tefekkür, altmış yıllık nafile ibadetten hayırlıdır.
Sayfa 273 - SemerkandKitabı okudu
Med-Cezir
Med-cezir olayını keşfeden Ebû Ma'şer Belhi, Bağdat'ta yetişen büyük astronomi uzmanıdır. Batı dünyasında "Albumasar" ismiyle meşhur olan Ma'şer'in eserleri, Avrupa'da astronomi ve matematik ilimlerinin gelişmesinde derin etkiler bırakmıştır.
Sayfa 267 - SemerkandKitabı okudu
Reklam
Heva ve Heves
"Nefsin arzularına (hevaya) uymaktan sakının. Çünkü o, (insanı) doğruya karşı sağır ve kör yapar." Hadis-i şeriften de anlaşılacağı üzere hevâya ve heveslere uymak insanın hakikatler karşısında gözlerini kör eder, kulaklarını sağır kılar. Dinî hassasiyetleri azaltır ve kişiyi müslüman ahlâkına yakışmayan işlere sürükler. Bu hususta Ebû Amr es-Sülemî [kuddise sırruhû] şöyle der: "Her kimin yanında nefsi değerli olursa dini ehemmiyetsiz kalır." İnsan, nefsini mâsivâ ile beslerse gaflete düşer. Kendisine yakışmayan işlere meyleder ve dünyaya gelme sebebini unutup gayesinin dışına çıkar.
Sayfa 241 - SemerkandKitabı okudu
Mana Gözleri kapalı olanlar
İnsan yaratılış itibariyle zâhire düşkündür. Peygamberlere verilen mucizelerin nedenlerinden biri de budur. Mucize aciz bırakan demektir. Yani inanmayanların kibrini, gücünü, hilesini bozguna uğratmaktır.
Sayfa 201 - SemerkandKitabı okudu
Nilufer
Edebiyatta nilüfer çiçeği sevgilinin gözü teşbihiyle kullanılır. Nilüfer, su üzerinde yaşayan ve gözü andıran çekici yapısıyla geçmiş dönemlerden bu yana manzum ve mensur eserlerin birçoğunda remz olarak kullanılmıştır. Benzetme sanatında nilüfer göz, üzerinde yüzdüğü su ise gözyaşı olarak ifade edilir. Pişmanlık ve acizlik yurdunda insan da nilüfer çiçeği gibi geceleri açıp gözyaşlarını akıtmalıdır. İbadet ve taatlerinin noksanlığının farkında olup bir kuş misali, Allah için ahu figan edenlerin gönül bahçesine girip nasiplenmelidir. Nitekim hapishaneye benzeyen vefasız dünya hayatından geçip benlikten kurtulmayı arzulamak, kuru âşıkların işi değildir.
Sayfa 199 - SemerkandKitabı okudu
179 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.