##Spoiler İçerir##
“İnsanlar böyledir. Çok yükselen ve yükseklerde uçanların düşmesinden adeta tat duyarlar."
“Biz sıradan insanlar, yalnız bir sefer ölürüz. Ama büyük adamlar iki sefer ölürler. Birinci sefer bu dünyayı bırakıp gittikleri, ikinci seferde bıraktıkları eserler yıkılıp kaybolduğu zaman.”
“Bugünkü kuşaklar daha çok hayatla değil de, hayat üzerine görüşleriyle meşguldü. Bu anlaşılmaz saçma bir şeydi ama böyle idi. Onun için de hayat değerini kaybediyor… Kelimelerle harcanıp gidiyordu.”
Kitap, Sokullu Mehmet Paşa tarafından yaptırılan ve Mimar Sinan’ın mimarlığını yaptığı Drina köprüsünü, onun yapılışını, şahit olduklarını ve üzerinde yaşanan olayları anlatıyor. Köprü üzerinden Osmanlıyı ve onun çöküşünü gözler önüne seriyor. Drina’nın şahit olduğu o kadar çok şey var ki yüzyıllar boyunca ne salgınlar ne isyanlar ne savaşlar görüyor.
Kitapta en dikkatimi çeken şey ise Sırp, Hırvat, Boşnak gibi birçok milletin barış içerisinde beraberce yaşamaları. İki farklı dine mensup insanın birbirinin değerlerine saygı duyup dost olabilmeleri. Yazar bu dostluğun sevgi saygı anlayışla olduğunu çok güzel aktarmış.
Kitap tahlili ve yorumun devamı için link profilde