"Bir kitap okudum, insana bütün bakışım değişti."
Kaç hayat tanırsın bir kitapta?
Kaç yolculuğa çıkarsın?
Ve kaçından sağ çıkabilirsin bu yolculukların?
Yaralar vardır, kabuk bağlar. Kurcalamadığın zaman kanamaz. Ama bir gün bir bakmışsın, deşilmiş yaran. Hiç olmadığı gibi, hiç olmayacak bir zaman.
"Sana hangi derdimle ağlayayım bilmem ki," diyordu 
İskender Pala 
Bülbülün Kırk Şarkısı'nda. Öyle bir
Hazreti Adem, yeryüzünün değersiz bir parçası olan çamurdan yaratılmıştır. Onun çamur olarak alınıp cennet yurduna gönderilmesini Er-Rahîm isminin sonundaki mim harfi gösterir.
Sayfa 171Kitabı okudu
Ölmeden ölmeye hazır mısın?
Aşk ile yanmaya var mısın?
Yalın ayak yürür bu yolda,
Ayaklarım acıyor diye sızlanır mısın?
Yoksa sen aşkı tanımaz mısın?
Bir hülya görünüyor uzaklardan,
Gerçekten cehennemdir o, hiç korkmaz mısın?
Eyvah! Sen ibret almaz mısın?
İşte evla leke fe evla,
Gördüğüm benden başkası değil,
Kusur görenindir inanmaz mısın?
Bu
. . .
ŞİİR-MİİR
K/aralamalar
(Not: Mükerrer kayıtlar, sâir hata ve düzenlemeler bir ara yapılacaktır inşallah, diyelim... Bu hususta okurlardan özür dileriz...)
İsteyerek ölmezsen bile yaşlanarak öleceksin. Çünkü ölüm bir şerbettir, ki, insan onu er-geç içecektir!..
Sayfa 118 - Hisar YayıneviKitabı okudu
"Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. lazım olursa açar okursun. Olmazsa da olsun, bir zararı yok, burada dursun."
Birhan Keskin, fakir kene
"Sabahları kitap mürekkebinin kokusunu içime çekmeyi severim."
Ağlasa Âşık Belâ-yı Hicr ile nâlân olup
Râz-ı aşkı aşikâr etmeğe takat bulmasa
Sinesinde nâvek-i dil-dûzlar pinhân olup
Dilberinden rahme er olmazsa ol dil hastaya
Kimseler derdine derman edemez imkan olup
Fâtih Sultan Mehmed
Türkçesi/manası
Aşkın sırrını açık etmek ayıptır, zaten aşık da bunu yapmak istemez ama buna gücü yetmese bile sinesine yediği oklar sebebiyle rahat nefes alıp onu da yapamamalı, istese de o sırrı verememeli.
Eğer sevgilisinden bir lutfa kavuşmazsa onu hiçbir ilaç iyi edemez.
İnsanın bir sırrı sonsuza kadar saklayabileceğine inanması saflıkmış. Er ya da geç açığa çıkıyor. Biz ne kadar ondan kaçarsak kaçalım.
Sayfa 168 - DKKitabı okudu
Yahya b. Muâz er-Razi'ye, " Allah ne ile bilinir? " diye sorulduğunda, " zıtları bir araya " toplamasıyla cevabını vermiştir.
Sayfa 56 - Gelenek Yayınları Geylanî Kitaplığı
Üç türlü sır var. Birincisi devlet sırrıdır. Devletin verdiği önemli görevler olur. Onları bilir, sır olarak saklarsın. O sırlar sen ölene kadar devam eder. Ölünce seninle birlikte gider.
İkincisi meslek sırıdır. Mesleğin ile ilgili olur
Üçüncüsü arkadaş sırrıdır. Arkadaş sırrı da diğer sırlar kadar önemlidir. Seni adam bilir; seninle paylaşır dertlerini, sorunlarını, güzel ve kötü olan şeylerini anlatır. Er kişi o anlatılanları saklar. Kimseye anlatmaz. O arkadaşı ile kötü olup, küsse bile onları saklamalıdır. O sırlarını anlatmak insanlığa sığmaz.
Sayfa 69 - Ekrem Ofset Matbaacılık, 4.basım, Ekim 2012Kitabı okudu
Yahyâ b. Muâz er-Râzî (rh.) şöyle demiştir:
"Velî, yeryüzünde Allah'ın fesleğen çiçeği gibidir. Onu sıddîkler koklar ve kokusu onların kalplerine ulaşır.
Sayfa 24 - Gelenek Yayınları Geylanî Kitaplığı
~~~ 18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ ~~~
Bugün Çanakkale Zaferi'nin 101. yıl dönümüdür.
Üzerinde yaşadığımız yüce toprak uğruna 253 bin şehit verdik. Ben rakamı yıllardır 253 bin olarak bilirim fakat bir kaç basında 57 bin olduğu da söylenmektedir.
Ya şehit onbaşı Seyit'in büyük bir coşku ve heyecanla defalarca okuduğu "Ulu ve yüce Allah'tan başka
DİNLE İMANIM!
Dervişlik özüne hakim olmaktır,
Esir-i nefs olan derviş değildir.
Aşkı rehber edip hakkı bulmaktır
Keşkül, teber, asa , tığ, şiş değildir.
İbadet namına kalkıp oturma,
Bağırma, tepinme, göğsüne vurma,
“Yahü!” “Yahak!” diye köpürüp durma
Kendimizi güvende hissettiğimiz bölgeye sığınırız. Ama beklenmedik şeyler er ya da geç mutlaka gerçekleşir.
