İki kişi arasında, biri diğerine "Ey ben!" diyene kadar aşk yoktur. Sırrî es-Sakatî
çıldırmamak elde mi
Sırri Sakati (r.a.) şöyle buyurmuştur: "Bir gece virtleri tamamladıktan sonra mihraba doğru ayağımı uzattım ve şöyle bir nida duydum: "Ey Sırri melikler böyle otururlar." Hemen ayağımı çektim ve "İzzetine and olsun ki bundan sonra asla ayağımı uzatmayacağım" dedim. Cüneyt buyurdu ki: "O hadiseden sonra altmış yıl yaşadı ve ne gündüz ne de gece ayağını bir daha asla uzatmadı." Akıl sahibi edip bir dakika dahi zahirî veya bâtınî, sırrî veya aşikar âdabın inceliklerinden geri kalmaz. Zira adap zahirde ihmal edilirse zahirî, bâtında ihmal edilirse bâtınî cezaya duçar olunur.
Sayfa 203 - kurtuba kitap, birinci basım, farsçadan çeviren: hakkı uygur, mayıs 2010, bayezid
Reklam
İnanmak ve ümit etmek!..
~•~ Ya Sırrı (Sakati)nin müridesi diye anılan büyük kadın?.. Ona oğlunun bir dere kenarındaki bir değirmende oynarken suya düşüp boğulduğunu haber veriyorlar. — Olamaz, diyor; Allah bunu bana etmez! Çocuğunun boğulduğu noktaya gidiyor. — Gösterin bana, diyor; çocuğum hangi noktada sulara gömüldü. Gösteriyorlar. Kaynayan sulara doğru haykırıyor: — Mehmed, oğlum! Sulardan ses geliyor: — Efendim, anne!.. Büyük kadın sulara atılıyor ve minicik yavruyu sağ (salim çıkarıyor. Cüneyd'e soruyorlar: — Ne dersin Sırri'nin müridesine? — Allah'a karşı iyi zannını bozmamanın ve ihlâs ile ümid etmenin mükâfatı... ~•~
Muhabbet Kitabı!
"Kim Allah'ı severse yaşar. Kim de dünyaya meylederse kaybeder. Ahmak kişi sabah akşam boşa çabalar. Akıllı kişi ise ayıp ve kusurlarını kontrol eder." (Sırrı es- Sakati)
Sayfa 259Kitabı okudu
"Hû!"
Sırrı Sakatî Hazretleri evliyaullahtan birinin ziyaretine gitmişti. Tanıyanlar dağda olduğunu söylediler. O da tarif edilen yere gitti. Orada kendi halinde, zikirle meşgul olan bir zat görüp selam verdi. O zat selamı aldıktan sonra Sırrı Sakatî Hazretleri: "Kimsin?" diye sordu. O: "Hû!" diye cevap verdi. "Ne iş yaparsın?" dedi. O yine: "Hû!" dedi. "Ne yersin?" "Hû!"; "Ne içersin?" "Hû!" Sırrı Sakatî Hazretleri'nin "Böyle gece-gündüz Allah'ı mı zikredersin" diye sordu. O zat "Allah!" İsmini duyar duymaz bir nara atıp ruhunu teslim etti.
Mârifet uçan bir kuş gibi, yukarıdan aşağıya iner. Edeb ve hayâ dolu bir gönül görünce de iner, ona konar.” Sırrı Sakâti Hz
Reklam
“Seni hâlâ seviyorum” dedi gözlerinin içine bakarak, “kendimi sevmeyi bıraktım ben!” Sevmenin sırrı kendinden geçmededir, bencilin aşkı ticaretten başka nedir? “İki kişi arasında, biri diğerine 'ey ben!' diyene kadar aşk yoktur” diyor Sırrî es-Sakatî Hazretleri (ks)... “Sen âşık olamazsın” dedi meczup, “âşık olsan, sen olamazsın!" Gökhan Özcan..
Sırrı Sakâtı̂, bir zaman Ahmed Hanbel’e bir şey göndermişti. Ahmed Hanbel gönderileni almadı. Sırrı: Ey Ahmed! dedi. Sen bir şeyi geri çevirmek âfetinden korkmaz mısın? Ahmed Hanbel: Bir daha söyle! dedi. Sırrı sorusunu tekrarladı. Ahmed biraz düşündü. Ve: Elimde bir aylık kadar azığım var. O bitinceye kadar sen bunu sakla. Bitince alırım! dedi.
Sayfa 24 - Ehil YayınlarıKitabı okudu
Sırrî es-Sakatî der ki: “Allah sevgisine nâil olmayan kavimler kıyamet günü, ‘Ey Musa kavmi!’, ‘Ey İsa kavmi!’, ‘Ey Muhammed kavmi!’ şeklinde peygamberleri ile çağrılır. Sadece Allah sevgisine nâil olmuş kişiler, ‘Ey Allah’ın dostları! Allah’a(cc) geliniz!’ diye çağrılır. Bu nidâyı duyan Hakk dostlarının kalpleri sevinçten yerinden çıkacak gibi olur.”
Es-Sırrı Es-sakati diyor ki; Şimdiye kadar; kişinin kendisini tanıyıp bilmemesi bir de gözünü başkalarının ayıp ve eksiklerine dikmelerinden daha kötü ve daha büyük bir şey görmedim. Zira bunlardan daha çok, amelleri boşa çıkaran, kalpleri bozan, kulun helak olmasını kolaylaştıran,çabuklaştıran, hüzün ve kederleri sürekli kılan, kin ve nefrete en yakın olan, riya,kendini beğenme ve liderlik sevdasıyla iç içe olan bir şey yoktur. Kalplerin nefreti üç şey ile olur: Dil sürçmesi (sürçe-i li- san), affedilmez yanılgı ve şüphe
65 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.