Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İnsanların birbirlerini sis bulutları içinde algılamaya çalışmalarının bedeli ise giderilemeyen bir içsel yalnızlık.
"Bu ne çılgınlık böyle, seni beni yok eden İşte gene beni geri çağırıyor zalim kader, Dört yanımı saran gece alıp götürüyor beni; artık elveda! Gidiyorum gerisingeri Uzata yzata ellerimi sana..." Diye acı acı çığlıklar atıyordu... Sis- duman bulutları içindeki Euridike, ölü ruhlarına tutunaraktan yeniden Orfeus'una kavuşmak için geriye dönebilse bile, ne cehennemin kapısındaki dört başlı bekçi köpek Kerberos, ne de onu çevreleyen ırmağın sandalcısı Haron (Kharon) artık ona dünyaya dönüş izni verecekti!..
Reklam
Stendhal Onun anımsama yeteneğinin ölçütü meydana gelen bir olayın kendine has özelliği değildir asla, aksine sadece onda uyandırdığı etkidir. Duygularının karışmadığı her yerde ise hareketsiz ve karanlık sis bulutları çoğu zaman hafızasının üzerinde onyıllar boyunca birikir.
Sayfa 234 - İş Bankası Modern Klasikler DizisiKitabı okudu
Dış anda kahverengi ve kasvetli bir hava vardı. Yoğun sis bulutları gökyüzünü karartıp güneşi gizleyerek ruh haline uyum sağladı.
Her akşam göğsümüz bir saydamlık arar son bilyam yuvarlana yuvarlana yitip gider Düşlerinin içine kök salarsın ve bayram giysisine bir lotus çiçeği takarsın Ah benim on dokuz yaşım gölgelerin piruet yaptığı bir bahçeyle başlayan zamanın çocuklarını içine alan ey sis tabakası Elle yokluyorum şimdi bulutları, yumrukluyorum durmadan Yaş günümden daha neşeli masa örtüsü Daha da kederli gömük çatal kaşıktan Başlamakta on dokuz yaşım bir suskun sesle Bütün on dokuz yaşım bir demet su On dokuzuncu yaşım sessiz sedasız el yordamıyla şurası burası başlamakta Ve hazırlanmakta dünyaya doğurmak için kapkara bir iskelet
Anıların üzerindeki sis bulutları dağıldığında, gerçek benliğine kavuşur insan. Özgürlük uğruna koşan adımlar, kendi kafesinde önce yüreğini parçalar
Reklam
Anıların üzerindeki sis bulutları dağıldığında, gerçek benliğine kavuşur insan. Özgürlük uğruna koşan adımlar, kendi kafesinde önce yüreğini parçalar.
Sayfa 307Kitabı okudu
İnsanların birbirlerini sis bulutları içinde algılamaya çalışmalarının bedeli ise giderilemeyen bir içsel yalnızlık.
16 kasim Anisina saygiyla
Titrek bir mum alevinin havaya bıraktığı bulanık bir is, Ve göz gözü görmez bir sis değildik biz Beni bilimle anla iki gözüm, felsefeyle anla, Ve tarihle yargıla...'Bal değildir ölüm bana, İdam gül değildir bana, Geceler çok karanlık, Gel düşümdeki sevgilim, Ay ışığı yedir bana... ”Ahh... Ben hasrete tutsağım, Hasretler tutsak bana
insanların birbirlerinin imgeleriyle ilişki kurmaları günümüzde her zamankinden daha yaygın. insanların birbirlerinin dediklerini anlamaya çalışmak yerine, anladıklarını varsayarak konuşmalarını sürdürmeleri de öyle. o kadar ki bazı insanlara, olumlu ya da olumsuz, sahip olmadıkları nitelikler atfedilebiliyor. insanların birbirlerini sis bulutları içinde algılamaya çalışmalarının bedeli ise giderilemeyen bir içsel yalnızlık.
Reklam
Trabzon, kıyıda demirlemiş, her biri aşağı yukarı ikişer grostonluk dört paslı askerî nakliye sefinesi ile, mazı ve akçaağaçlar içinde âdeta kaybolan Fâtih Câmii ve çevresindeki, herbiri mütevâzı birer mimârî şâheseri olan küçük evler ile, başta Zağnos Paşa’nınki olmaküzere taş köprüleri ve nice câmi ile, Küçük Ayvasıl Kilisesi, hükümet binâları,
Beni Tarihle Yargıla
Titrek bir mum alevinin havaya bıraktığı bulanık bir is, Ve göz gözü görmez bir sis değildik biz Beni bilimle anla iki gözüm, felsefeyle anla, Ve tarihle yargıla...'Bal değildir ölüm bana, İdam gül değildir bana, Geceler çok karanlık, Gel düşümdeki sevgilim, Ay ışığı yedir bana... ”Ahh... Ben hasrete tutsağım, Hasretler tutsak bana
Sis ve duman bulutları arasında inleyen bir tel..
Sayfa 564Kitabı okudu
“Denizin ruhu her şeye muktedir ve güçlüdür; gücüyle denizi dizginler. Aynı şekilde onu ileri iter ve dünyanın dağları arasına yayar. Kırağının ruhu kendi meleğidir ve iyi bir melektir. Karın ruhu büyük gücüyle hazneleri terk eder. Orada özel bir ruh vardır ve ondan duman gibi yükselir; adı kırağıdır. Sisin ruhu diğerleriyle kalmaz, özel bir haznesi vardır. Çünkü onun rotası hem aydınlıkta hem karanlıkta, hem kışın jem de yazın harikadır. Haznesi parlaktır ve içinde bir melek vardır. Çiğin ruhu göklerin uçlarında kalır, yağmur hazneleriyle bağlantılıdır. Kışın ve yazın seyrine devam eder. Onun bulutları ve sis bulutları bağlantılıdır ve birbirleriyle değiş tokuşları vardır. Yağmurun ruhu haznesinden çıktığı zaman melekler gelir, hazneyi açıp onu dışarı çıkarır ve yağmur tüm dünyaya yayıldığında dünyadaki sularla birleşir. Sular dünyada yaşayanlar içindir; göklerdeki En Yüce’nin toprağa verdiği besindir. Bu yüzden yağmur için belirli bir ölçü vardır ve bu meleklerin sorunluluğundadır.”
Sayfa 83 - Hermes
160 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.