Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bugün üzerimize önümüzü görmeyi zorlaştıran sis bulutları gibi çökmüş olan batıl fikirler, kendi dinimizi, kendi Müslümanlık hakikatlerimizi öğrenemeyecek hâle getirmiştir bizleri.
bu adamlar, büyük adamlar... bu adamlar bu zamana kadar ne istediyse almış. çok büyükler... bir zaman gelmiş, öyle büyümüşler ki cüsselerinden yeri göremez olmuşlar. bu adamlar bizi göremezler. bizler küçüğüz, eziliriz. mucize bekler, dileniriz. bu adamlar tanrı için çalışır, çabalar sonra tanrılarına bile resti çekerlermiş. düşün ne delice büyüklermiş. bizim çoban ne yapsın? bir gün olsun kafasını mı kaldırabilmiş bey'ine? beyim demiş, el pençe divan durmuş. bunu da marifet bilmiş. bir gün olsun gözü yemiş mi, güneşe üryan bakmaya? bizimkiler adam mı, bilmem. biz adam mıyız, bunu da... hatta ben adam mıyım, bunu hiç bilmem. elime taşı almam, göğe fırlatmam, büyük adamı huzursuz edişim bile gelmiyorsa elime. nasıl ispat edeyim adamlığı kendime? hoş, büyük adamlar sanki cüsselerinden mi böyle? bugün yerin dibine sokalım, yarın daha gür çıkarlar. onların inançları var. onlar, kendilerine inanmışlar. bizim gibi hurafelere, batıla değil. onların inançlarının büyüklüğü, yanlışı bile yüceltiyor. bizim inanışımızdaki soysuzluk, bulutları eleyip sis ediyor. biz alçak kattayız. alçağız. onlar, koca adam. onlar göklere salıncak kurmuş ve istediği kadar geçsin vakit. ne göklerden bir yardım gelir imdada ne bir çocuk sevinir. bizler, o adamlara aşağıdan baktıkça, bizden daha çok adam devrilir.
Reklam
Ömür
Sis bulutları arasında ömrümü avuçlarının içine sığdırdığım bir el Elin içinde devam eden bir ömür Ömrün içinde saklı sen Önce alev aldın sonra kül olup Nil’e döküldün Şahit olsun piramitler Şahit olsun firavunlar Tarihin en ücra köşesine mumyalıyorum sevdamı…
Kalbim dayanmaz daha fazlasını okumaya
İklimi denetim altına almayı da öğrenmişler. Bize gezegenlerini tanıtmak için yaptırdıkları uçuş sırasında, uzay gemisinin önüne çıkan sis ve bulutları bir anda ışınlayıp dağıtıverdiler. Ayrıca, yoğun hava akımlarını, deniz ve okyanuslardaki su akıntılarını yönlendirdiklerini, böylece gezegenlerindeki havanın nem oranını ve ısısını ayarladıklarını da öğrendik.
Sayfa 114Kitabı okudu
Lâmekân | Ravza Karakülah
Yalpalıyorum Allah’ım Sis bulutları inmiş gibi zihnime Eğrisini doğrusunu hesaplayamadığım ne varsa Gelip zincire vuruyor düşlerimi Düşene tekme tokat dalan bu dünyada Bir bebeğin ilk adımları kadar tedirgin kalbim.. Keşke düşsem diyorum. Düşsem toparlanırım Düşsem yerim belli olur hiç değilse Yerimi yurdum bilir, öyle kalkarım ayağa. Şayet
Yalpalıyorum Allah’ım Sis bulutları inmiş gibi zihnime Eğrisini doğrusunu hesaplayamadığım ne varsa Gelip zincire vuruyor düşlerimi Düşene tekme tokat dalan bu dünyada Bir bebeğin ilk adımları kadar tedirgin kalbim.. Keşke düşsem diyorum. Düşsem toparlanırım Düşsem yerim belli olur hiç değilse Yerimi yurdum bilir, öyle kalkarım ayağa. Şayet
Reklam
#şiirpostu Dostoyevski’yi “Gece yarısı uykusundan uyandırıp sürüklediler, Kılıç şakırtıları duyulur hapishanenin avlusunda” BİR YİĞİTLİK ÂNI Dostoyevski, Petersburg, Semenowsk Alanı 22 Aralık 1849
~Yalpalıyorum Allah’ım, sis bulutları inmiş gibi zihnime. Eğrisini doğrusunu hesaplayamadığım ne varsa, gelip zincire vuruyor düşlerimi. Düşene tekme tokat dalan bu dünyada, bir bebeğin ilk adımları kadar tedirgin kalbim.. Keşke düşsem diyorum. Düşsem toparlanırım, Düşsem yerim belli olur hiç değilse. Yerimi yurdum bilir, öyle kalkarım
Yalpalıyorum Allah'ım Sis bulutları inmiş gibi zihnime Ravza Karakülah
Anıların üzerindeki sis bulutları dağıldığında, gerçek benliğine kavuşur insan. Özgürlük uğruna koşan adımlar, kendi kafesinde önce yüreğini parçalar
418 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.