İlk mitinge gelemediği için oldukça eleştirilen hatip Hoca Sıtkı Efendi, bu olayı şöyle anlatmaktadır: “Havza’dan Bayram Bey’in bana gönderdiği haberi çok geç aldım ve ‘Sıtkı Hoca korktu da gelemedi’ şayiasını duyunca beynimden vurulmuşa döndüm. Hemen cübbemi sırtıma alınca, doğru Havza’ya koştum. ‘Ben korkak adam değilim. Neler emrediyorsanız
Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da, Samsun’da Anadolu topraklarına çıkarak başlattığı Milli Mücadele’nin ilk mitingi de Samsun Havza’da yapılacaktı. Mustafa Kemal, bu ilk mitingin bir camide düzenlenmesini istemişti. Bu ilk Havza mitinginin ilginç bir öyküsü vardır. Samsun’a çıktıktan bir hafta sonra Havza’ya giden Mustafa Kemal, Belediye Başkanı İbrahim
Reklam
Atatürk, Samsun'da altı gün kaldıktan sonra geldiği Havza'da şehitler için mevlit okutturur. Merzifonlu Sıtkı Hoca'nin " Güzel Izmir'imizi kurtaracağız " sözlerini içeren konuşmasının ardından şeker olmadığı için üzüm dağıtılır.
30 Mayıs Curna günü, Havza'daki Yürgeçpaşazâde Mustafa Bey Mescidinde, ümitler, hazırlıklarla bir mevlit tertiplenir. Mevlit, İzmir Şehitlerinin ruhuna adanacaktır. Kasabadan, köylerden mümkün olduğu kadar halkın toplanması lazımdır. Toplanır. Cami, cemaati almaz. Sokaklara taşılır. Ama maksat halkı uyarmak, halkı bir nevi cihada, savaşa
Sayfa 29 - Remzi KitabeviKitabı okudu
30 Mayıs Cuma günü Havza'daki Yürgeç Paşazade Mustafa Bey Mescidi'nde Izmir şehitleri için bir mevlit düzenletir. Civar köylerden, kasabalardan katılım sağlanır. Cami, cemaati almaz, sokak lara taşılır. Maksat halkı uyarmak, halkı bir nevi cihada, savaşa çağırmaktır. Mustafa Kemal de maiyetiyle birlikte camidedir. Asıl iş, ulemadan Sıtkı Hoca'ya düşecektir. Çünkü O, halkın saydığı, inandığı insandır. Halk Mustafa Kemal'in değil, Sıtkı Hoca'nın dilinden anlar. Tertipler alınmıştır. Sıtkı Hoca gelecek ve ilk defa, bu bezgin halka karşı, bir cihat hutbesi okuyacaktır. Vakit gelir, cuma namazı kılınır. Sıra mevlide, vaazlara gelir ama ortada Sıtkı Hoca yoktur. Bu hayal kırıklığı ve tedirginlik yaratır Mustafa Kemal'in üzerinde. Ama Sıtkı Hoca'ların kazanılması gerekir. Mevlitten sonra, halk bu sefer de Mustafa Kemal'in kaldığı Mesudiye Oteli'nin önünde mitinge davet edilir. O miting şöyle böyle geçer, ama 12 Haziran'da yeniden bir miting düzenlenir ve Sıtkı Hoca o gün konuşur. Hem de ne konuşma. Namazdan sonra halk yine Mesudiye Oteli'nin önünde yığılır ve Sıtkı Hoca kürsüye çıkar. Ve hoca şöyle bir konuşma yapar: "Yangın saçaklığı sardı. Yanıyoruz. Tek çaremiz silaha sarılmaktır. Derhal silahlarınızı temizleyin. Silahı olmayan baltasını, olmayan sağlam bir odunu eline alsın, derhal saldıracağız. Önce içimizdeki ekmek bilmez hainleri, sonra da yurdumuzu işgal eden düşmanları temizleyeceğiz."
Sayfa 164Kitabı okudu
Mustafa Kemal mitingi Mesudiye Oteli'ndeki odasının penceresinden izler. Hatipler arasındaki Sıtkı Hoca "halk hareketinin başlatılmasında" önemli rol oynar. Halk kendisine, camide vaaz dinler gibi saygı gösterir, arkasında namaz kılar gibi yüksek duygular içinde dinler: "Yangın saçaklığı sardı. Yanıyoruz! Tek çaremiz, silâha sarılmaktır! Derhal silâhlarınızı temizleyiniz! Silâhı olmayan baltasını, baltası olmayan sağlam bir odunu eline alsın, derhal saldıracağız! Önce içimizdeki ekmek bilmez hainleri, sonra da yurdumuzu işgal eden düşmanları temizleyeceğiz!.." Havza
Reklam
Bandırma, İzmir'in işgal edildiği 15 Mayıs'tan bir gün sonra yola çıkar. Atatürk, Samsun'da altı gün kaldıktan sonra geldiği Havza'da şehitler için mevlit okutturur. Merzifonlu Sıtkı Hoca'nın "Güzel İzmir'imizi kurtaracağız" sözlerini içeren konuşmasının ardından şeker olmadığı için üzüm dağıtılır. İkram edilen İzmir üzümüdür!
Sayfa 15 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Atatürk Din Düşmanı Değildi Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da, Samsun’da Anadolu topraklarına çıkarak başlattığı Milli Mücadele’nin ilk mitingi de Samsun Havza’da yapılacaktı. Mustafa Kemal, bu ilk mitingin bir camide düzenlenmesini istemişti. Bu ilk Havza mitinginin ilginç bir öyküsü vardır. Samsun’a çıktıktan bir hafta sonra Havza’ya giden Mustafa
608 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
15 Mayıs 1919 yani 100 yıl evvelden başlıyoruz kitabımıza. Zaman ne de çabuk geçiyor değil mi? Ben bu sefer farklı bir başlangıç yapmak istiyorum. Eğer ülkemizde sadece ‘okuduğun kadar konuşmak’ diye bir durum var olsaydı (ki keşke olsaydı) sizce ne olurdu? Ben çok düşündüm ama muallakta kaldım. Çok fazla konuşan gene mi olurdu yoksa ülkeye
Kutsal İsyan - 2
Kutsal İsyan - 2Hasan İzzettin Dinamo · Tekin Yayınevi · 199093 okunma
Sıtkı Hoca /Havza
"Yangın saçaklığı sardı ..Yanıyoruz!" Tek çaremiz silaha sarılmaktır ! .. derhal silahlarınızı temizleyiniz !..Silahı olmayan baltasını,baltası olmayan sağlam bir odunu eline alsın, derhal saldıracağız !..Önce içimizdeki ekmek bilmez hainleri,sonra yurdumuzu işgal eden düşmanları temizleyeceğiz!..
Sayfa 30 - Remzi kitabevi