Rıfat Ilgaz dediğimde aklınıza ilk ne gelir? Tabii ki
Hababam Sınıfı! İtiraf ediyorum okumadım ama çok izledim. Benim gibi sizlerin de izlerken kahkaha ile güldüğüne eminim. Peki Rıfat Ilgaz Hababam Sınıfı'nı neden yazmış ve nasıl bu kadar güldürebilmiş, biliyor musunuz? Buyurun cevabını kendinden dinleyelim.
Soru: ‘’Nasıl bu
BİLİYOR MUSUNUZ?
“1923TE TÜRKİYE’DE;
Nüfus 13 milyon civarıydı, 11 milyon kişi köyde yaşıyordu.
40 bin köy vardı, 38 bininde okul yoktu.
Traktör sıfırdı, karas...aban’dı.
5 bin köyde sığır vebası vardı.
Hayvanlar kırılıyor, insanlar kırılıyordu.
İki milyon kişi sıtma, bir milyon kişi frengiydi, verem, tifüs, tifo salgını vardı, üç milyon
"Hangi günü görmedik ki akşam olmamış" -Yaşar Kemal-
Hangi kitabı görmedik ki nihayete varmamış
-Mustafa Diyar-
Herkese selam ederim Breler(Kitabın tarzına uygun bir selam olsun istedim). Kitabın baskısı günümüzde dört cilt olarak neşredilmiş. Okuduğum baskı tek ciltten müteşekkil 2142 sayfa. Ama hiç bitmesin istedim. Ben, bunca yıl
Fransız yazar Emile Zola’nın ‘’Nasıl Ölünür’’ adlı eseri biz okuyuculara mecburen şu soruyu sormaya mecbur bırakıyor: Ölüm dediğimiz ve herkesin önünde sonunda eline alacağı bu tek yönlü gidiş bileti, gerçekten de herkesi sanıldığı gibi eşit kılıyor mu? Ölüm zengine ayrı fakire ayrı mı davranıyor? İşte Emile Zola’nın bu eserinde beş ayrı sınıfın
Musa Anter, Nusaybin'de bir köy olan Zivingê(Eski Mağara)de doğdu. Nüfustaki ilk doğum yılı 1924 olarak kayıtlıydı. Ancak ilkokula yazılabilmek için yaşı büyütüldü ve 1920 yapıldı. 1917 ile 1920 yılı arasında doğduğu bilinse de, 1920 yılı onu doğum yılı olarak kabul edilir. Hangi yıl olursa
SONUNA KADAR OKUYUN!
İbn-i Abbas (r.a.) Hazretleri'nden naklen Muaz b. Cebel rivayet ediyor:
- Bir gün Resulullah (s.a.v.) ile beraberdik. Ensardan birinin evinde toplanmıştık... Tam bir cemaat olmuştuk. Sohbete dalmıştık. Bu arada, dışarıdan bir ses geldi;
- Ev sahibi... İçerdekiler.. Eve girmem için bana izin verir misiniz? Benim sizden bir
"Taht kurmuşsun kalbime en güzel yerindesin." Bir yenilik olsun ve incelememe şarkı sözüyle başlayayım. Zira
Yaşar Kemal'in bendeki yerini anlatması adına oldukça yerinde Esengül'ün şarkısı.
Öyle düşünüyorum ki,
En iyi yerli yazar,
Nobel almalıydı dediğim yazar,
Külliyatını tamamlamak istediğim yazar,
İnce Memed ile gönlümde taht
D. H. Lawrence, İngiliz yazar, romancı, kısa öykü yazarı, şair ve deneme yazarı. Modernist çalışmaları , cinselliği, canlılığı ve içgüdüyü savunurken modernite , sosyal yabancılaşma ve sanayileşme üzerine düşünür. Cinsellikle ve müstehcenlikle ilgili anlatım şeklinden dolayı birçok eseri sansürlenmiştir. Hatta öldüğü sırada, zevksiz, avangart ve
İkinci Dünya Savaşı sıralarında Trablusgarp'ta bir "gâvur İtalyan" kurşunu sonrası bir bacağını kaybeden Topal Eskici ve onun oğullarını, daha geniş tabiriyle; ailesini, komşularını, dönemin, sosyopolitik, sosyoekonomik yapısını anlatır Eskici ve Oğulları.
Almanya mağlup olmuş ve sabun fabrikaları kapatılmaya başlanmış, birçok işçi
İlk kitap, ilk cesaret ve ilklerin ölümsüz tazeliği...
Evvela, eşime ve bana ayrı ayrı kaleme aldığın o zarif notlar için tekrar teşekkür ediyoruz. Çok mutlu ettin bizi... :)
Sanırım sana ilk mektubu ben yazıyorum ve şu an bir sürprizi bozmuş bile olabilirim, gönlü kalem tutan o güzel dostlara selam olsun :)
Henâ'larımız...
Gözümüzü hayata
Sıtma benizli kerpiç evlerden, yapraksız dallarını iri örümcek ayakları gibi geren ağaçlardan ve nasıl dolaşıp hareket ettiklerine hayrette kaldığım, hayatla alakası olmayan insanlardan başka bu şehrin hususiyetleri yoktu.
Kalbimizi acıtan bir ziyarete gittiğimiz zaman birbirimize dönüp ‘’Yaşamımızın kıymetini bilelim, anı yaşayalım,” deriz. Kafalar sallanır. Onaylanır. Kaçınılmaz olan o karara varılmıştır. Herkes mucizevi bir değişime uğramış, omuzlar dikleşmiş, nefesler ertesi gün yeni bir hayata başlamak için en derinlere çekilmiştir.
Ertesi gün, dünden kalan