Siyasi birliğini kaybeden İslam dünyası hepsi birbirine düşman emirliklere bölünmüştü. Doğudan gelen istilacı Moğol orduları Harçlıların da desteğini alarak İslam dünyasına dehşet saçıyorlar ve girdikleri yerlerde taş üstünde taş bırakmıyorlardı. Bağdat ve Şam'da 7'den 70'e herkesi kılıçtan geçirmişlerdi. ''Kul sıkışmayınca Hızır Yetişmez'' derler. Bu korku ve dehşet ortamı, sonunda efsanevi bir kahraman yarattı. Sivas'ta satılan bir köle, Moğolları 18, Harçlıları da 20 kez yenerek beklenmedik bir anda tüm İslam dünyasının umut kaynağı oldu.
Yine güzel bir kitap okudum. Bu kitap da ülkemizin kanayan bir yarası olan kadın cinayetini işlemiş ve o kadar güzel işlemiş ki...
Kitap kahramanımız Arzu Sivas'ı bir köyünde yaşamaktadır. En büyük hayali hemşire olmaktır. Bir gün bu hayallerine kavuşur. Malatya da görevine başlayan Arzu hemşirenin yaşadıklarını okuyoruz. Hayati boyunca kimseyi kırmadan yaşamaya çalışan bir kadının hayallerini umutlarını yaşamasına izin verilmediği güne kadar neler yaşadığını okuyoruz.
#okumahalleri #okudukcagelisirinsan #cheallengeaccepted #kadınaşiddetehayır #katilimitanıyorum
Misli Baydoğan / Ayhan'ım
1979 Sivas doğumlu olan yazar, TED Ankara kolejini bitirdikten sonra, Hacettepe Üniversitesi'nde psikoloji alanında lisans ve yüksek lisans eğitimi almıştır. 2016 yılında, Hu Diyen Karga 2017 yılında, Yakup'un Kanatları 2018 yılında, Hatırla Beni 2020 yılında Zaman Yolcularıyla, Ay Hanım'ı yazmıştır. Yazdığı pek çok hikaye değişik edebiyat dergilerinde de yer almaktadır.
Eser 17 hikayeden meydana gelmektedir. Edebiyat dünyamızda, İstanbul'un ayrı bir yeri vardır, Ankara ile ilgili yazılan eserler çok nadirdir. Misli Baydoğan özellikle yazmış olduğu hikayeleri, Ankara üzerinden kurgulayarak belki de bir başkentte duyulan saygıyı göstermektedir. Yazarın psikoloji eğitimi almış olması dolayısıyla eserlerde kişilerin psikolojik tahlillerinin çok güzel yapıldığı, olayların sosyolojik açıdan değerlendirmesinin mükemmel olduğu söylenebilir. Hikayeler, Anadolu insanının sıcak yüreğinin terennümünü ortaya koymaktadır.
#Kitapşuuruinsanlıkşuurudur.
Müzikle ilgili ve milliyetçi bölümlerde çok eğlenceliydi ama Sivas anlatımıyla sıkıcı bölümler de yer almaktaydı. Yine de okunduğu zaman pişmanlık duyulmayacak, insana katkısı olacak bir kitaptı.
1919 kışında soğuk bir Sivas kışında dünyaya geldi Bahriye. Babası annesini o daha doğmadan terk etmişti. Aslen Ordu'luydular. Sivas'ta geçinemeyince oraya göçtüler. Kimseye muhtaç bırakmadı kızını annesi Nadire, hem ana hem baba oldu. Çalıştı çabaladı ve okuttu. Henüz 30'lu yaşlarında bir ilâhiyat fakültesinde hoca oldu Bahriye. Üstelik Türkiye için bu bir ilkti. Dini bütün annesi sayesinde Bahriye'de dinini en iyi şekilde öğrendi ve bütün ömrünü çok sevdiği Mustafa Kemal Paşanın inkılaplarının ve laikliğin din karşıtlığı olmadığını anlatmaya adadı. Türk insanını aydınlatma yolunda gazete yazıları, radyo programları ile çok çabaladı. Pek çokta tehdit aldı bu uğurda. Sonrası ise siyasete girdi.
Kitap boyunca Bahriye Üçok'un çocukluğundan öğrenciliğine, evliliğinden akademisyenliğine ve siyasete dair pek çok şey okuyacaksınız. Darbeler, muhtıralar, hapishaneler, aydınlara karşı yapılanlarla yakın Türkiye geçmişinde bir gezinti olacak sizin için.
Bir de 90 yılı var tabi. Henüz başında Muammer Aksoy, Çetin Emeç, Turan Dursun ve Bahriye Üçok'un öldürüldüğü kapkaranlık bir yıl.
Mutlaka okunması gereken bir kitap. Hem Bahriye'nin hayatına, hem Türkiye'nin siyasî geçmişine bir bakış...
Pabucumun Ajanı 1 || #kitapyorumu
Eleştireceğim o kadar çok yer var ki nereden başlasam ben de bilemiyorum. Bir kere aşşşırı tutarsızdı. Yani karakterlerin aralarında geçen diyalogu birisi kısa film haline getirse saçma sapan görüntüler çıkacağına kalıbımı basabilirim. Sakin sakin konuşurken bir anda emretmek, bağırmak... Gerçek hayatta bu tarz insanları yardım alması için
