208 syf.
·
Not rated
·
Read in 12 days
Gerek dönem dönem siyasi tartışmalarla gerekse de bilimsel yönüyle karşımız çıkan A. M. Celal Şengör’ü bir de okumak ilk deneyimim. Kitapta Şengör tarafından yazılan fıkra veya diğer adı ile köşe yazılarını derlemekte. Kitaba usuli yönden ekleyebileceğim eksiklik ise fıkraların yazım veya yayım tarihi. Kitabın en sonunda her bir fıkranın ne zaman
Aptalı Tanımak
Aptalı TanımakCelal Şengör · İnkılap Yayınevi · 20181,877 okunma
Ülkemiz
“Ülkemiz. Ülkemiz, bazı yanlarından denizlerle, bazı yanlarından da başka ülkelerle çevrili; genellikle dört köşe, özellikle çok köşe bir kara parçasıdır. Denizlerin olmadığı yerlerde ülkemiz, noktalı çizgilerle sınırlanmıştır.” “Hani, haritalardaki gibi, değil mi?” “Sözümü kesme. Evet, haritalardaki gibi. Ülkemiz, bir haritaya benzer.” “Kesikli,
Sayfa 111 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Onun hayalinde bile arzularımı daima kesen sivri ve keskin bir köşe vardı.
Sayfa 149
Anneler...
Bu anaç binada her şeyden çok sevdiği, ruhuna can katan ve sefil halde mağarasının içinde kapalı tuttuğu zavallı kanatlarını açmasını sağlayan, onu ara sıra da olsa mutlu edense çanlardı. Onları seviyor, okşuyor, onlarla konuşuyor, onları anlıyordu. Köşedeki sivri çan kulesinin çan takımından ana kapının dev çanına kadar, hepsine şefkatle bağlıydı. Köşe deki çan kulesiyle iki ana kule onun için, kendisi tarafından yetiştirilen ve yalnızca kendisi için öten kuşlara ait üç büyük kafesti adeta. Oysa onu sağır eden de aynı çanlardı ama anneler de çoğunlukla onlara en çok eziyet çektiren çocuğunu sever.
Sayfa 204 - İthaki, Notre Dame'ın KamburuKitabı okudu
Yazılı söz her zaman, yazmış olan ya da okuyacak olan kişinin silinip yok oluşunu kale alır. Dilsiz doğa sessiz konuşmasında insan konuşmasını da kapsar.Ama unutmayalım ki, çölde, cengelde ya da Robinson'un adasında değiliz, kent şuracıkta, iki adım ötemizde. Keşişlerin tablolarının arka planında hemen her zaman bir kent vardır. Dürer'in bir baskısında oymalı alçak piramitler gibi dört köşe kuleleri ve sivri damlarıyla koca bir kent görünür, ön planda bir tepeye yaslanmış duran ve küçücük görünen keşiş, kente arkasını dönmüş, başında keşiş kukuletası, gözlerini önündeki kitaba dikmiş okumaktadır. Rembrandt'ın bir karakalem çalışmasında kent, başını yana çevirip bakan aslanın üstünde yükselir; geniş kenarlı bir şapka giymiş olan keşiş ise, bir ceviz ağacının gölgesinde, huzur içinde kitap okumaktadır. Akşam olunca keşişler birer birer ışıkla aydınlanan pencereleri görürler, rüzgâr dalga dalga şenliklerin müziğini taşır. İsteseler, çeyrek saatte insanların arasına karışabilirler. Keşişin gücü ne kadar uzağa gitmiş olduğuyla değil, gözden hiç yitirneyeceği kadar yakınında olmasına karşın kentten kopuşuyla ölçülür.
184 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Yüzümde tebessüm ile okuduğum bir kitap oldu. Hanife teyzeyi çok sevdim, onun gibi yaşlanmak isterim .kitap yazarın gazetedeki köşe yazılarından oluşuyor. Hanife teyzenin sivri ve nuktedan dili sayesinde cumhuriyetin ilk yıllarında İstanbul'un entelektüelleri ile tanışıyoruz tek zorlandığım yerler yazıların karşılıklı dialag şeklinde olması oldu.
Hanife Hanım'ın İstanbul Maceraları
Hanife Hanım'ın İstanbul MaceralarıMahmut Yesari · Can Yayınları · 202149 okunma
Reklam
104 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.