Profesör, B vitamini diye düşündü. Bu işin B vitaminiyle bir ilgisi vardı ama sivrisinekler B vitamini fazla olanlara mı geliyorlardı, yoksa eksik olanlara mı, bunu bir türlü hatırlamıyordu.
Elim gitmiyor bir şey yazmaya aslında. Aylardır bekleyen, "işte halk dediğin" tarzı yazımı da yarım yamalak bıraktım. Arada Nesin'i okudukça aşka geliyor, kafamda türlü kurgularla yazıyı nihayete erdiriyor, sonrasında kitap bitince gazı kaçmış gazoz gibi öylece kalakalıp, "amaaan ne de olsa yazarız bir gün, önümüz seçim ne de
“Beni gerçekten sevip sevmediğini öğrenmek istiyordum da.”
“Elbette seviyorum, koca sersem.”
Sözlerini kanıtlamak için beni daha da güçlü sıktı.
“İyi düşündüm. Bir tek Encantado’daki kızın var, değil mi?”
Allah'ın adıyla.
O Allah cana din nurunu verdi Allah'ı bilsin diye akla yakîn verdi Bütün âlem adını aldı Allah'tan Yer, gök, alt, üst hep On’ dan İki âlem varlık hilalim giydi On’ dan Felek yukarıyı, yer aşağıyı aldı On’ dan Felek ayakta rükû eder Ona Yeryüzü yere kapanmış, secde eder O’na Gökkııbbeyi dumandan yaratan O Bir yağdan gözleri görür