Steve Biko
Maddi yoksulluk yeterince kötüdür, ama bir de ruhsal yoksullukla birleşirse, öldürür. Steve Biko - Siyah Bilinci
Beyazlar, öncü birlikleri aracılığıyla, şu altın ilkenin gerçekliğini kavramışlardır: EĞER BİRİNİN SANA SAYGI DUYMASINI BASARAMADIYSAN, ONUN SENDEN KORKMASINI SAĞLA. Steve Biko, Siyah Bilinci
Reklam
İnsan bilinci eşsiz bir merkez değildir. Daha çok bir çarktır. Bir olasılıklar manzumesidir. Sürekli dönen ve zaman zaman da bir rakam üzerinde duran çarkıfelektir.
Sayfa 198Kitabı okudu
10 Haziran 2017 Eğer bir şeyi yapmakta tereddütleriniz varsa, kaçamak yollar her zaman daha çekici gelir. Sakatlığını ne kadar ustaca, zarafetle belirtiyordu. “Ne yazık ki – ben hep evdeyim.” Bir insan affettiğini nasıl bundan daha zarif anlatabilirdi? Kırılmış olduğunu belirten tek bir ima bile yoktu. Arkadaşlarına karşı kendini gülünç bir duruma düşüren sonsuza kadar öyle kalırdı; onlar böyle şeyleri hiç unutmaz, hiç affetmezlerdi. Gözleri kahve çekirdeklerini andırıyor; gülümseyince kavrulan kahve çekirdekleri gibi çıtır çıtır yanıyordu adeta. Gür siyah saçlarının altından görülen büyüleyici küçük kulaklarının yosunlar arasındaki kırmızı sıklamenleri andırdığını düşündüm. Görev bilinci, içimize işlemişti, tüm özel sorumlulukların üstündeydi. İki tür acıma duygusu vardır. Birincisi, duygusal ve zayıf olanı, başka birinin yaşadığı felaketlerden kaynaklanan acı ve hüzünden olabildiğince çabuk kurtulmak için çırpınan yüreğin sabırsızlığıdır. Bu, bir acıyı birlikte hissetmek değil, ruhun yabancı bir derde karşı kendini içgüdüsel olarak savunması anlamındaki acıma duygusudur. Diğeri, tek gerçek acıma duygusu ise yaratıcı olan, ne istediğini bilen; sabırla, gücü yettiğince hatta gücünün bile ötesinde katlanmaya ve dayanmaya kararlı bir insanın acıma duygusudur. Stefan Zweig | Sabırsız Yürek
Her aşkın sonu güzel bitmez Bazı aşkların diyeti kandır....
Metin sefanın asker arkadaşıydı aynı durakta taksi şoförlüğü yapıyordular duraklarının karşısında bayan kuaförü vardı ve sevgi burada çalışan kızlardan biriydi Metin sevgiye tutulmuştu daha ilk gördüğü günden itibaren aşık olmuştu fakat bu aşkı kendinden başka kimseye söyleyemedi Günler birbirini kovalarken sefa metine aksam konuşalım kardeşim
ANKARA NUMUNE HASTANESİ 2009 Yorgunluktan gözlerimi kapatıp dinlenirken, servisin çalan telefonuyla kalktım gecenin üçünde. Yoğun bakıma yeni yatırılan genç bir hasta için çağrılıyordum. Gitmeden hastayla ilgili bilgileri bilgisayardan not edip, beş saat önce yoğun bakıma kabul edilen 21 yaşındaki bayan hastayı enfektif şoka sokabilecek
Reklam
Her aşkın sonu mutlu bitmez, bazı aşkların diyeti kandır
Metin sefanın asker arkadaşıydı aynı durakta taksi şoförlüğü yapıyordular duraklarının karşısında bayan kuaförü vardı ve sevgi burada çalışan kızlardan biriydi Metin sevgiye tutulmuştu daha ilk gördüğü günden itibaren aşık olmuştu fakat bu aşkı kendinden başka kimseye söyleyemedi Günler birbirini kovalarken sefa metine aksam konuşalım kardeşim
80 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Donna Haraway'in 1985 yılında yayınladığı özellikle sosyalizm-feminizm üzerine yeni açılımlar sağlamayı hedefleyen pomo bir metindir. alt başlığı "science, technology, and socialist-feminism in the late twentieth century" (yirminci yüzyılın sonunda bilim, teknoloji ve sosyalist feminizm) idir. ayrıca, haraway'in "simians, cyborgs
Siborg Manifestosu
Siborg ManifestosuDonna Haraway · Agora Kitaplığı · 200641 okunma
Normaller Ve Diğerleri: Huzur Dolu Bir Dünya İçin El Ele
Yazıya başlamadan önce burada yazılan her şeyin tamamen benim kişisel görüşüm olduğumu ve benimle aynı fikirde olmak zorunda olmadığınızı belirtmek istiyorum ve bu yazıyı okuduğunuz için teşekkür ediyorum. Bu yazıyı okumaya başlamadan önce okuyucularıma iki soru sormak istiyorum. Akıl hastanesi, hapishane veya amatem gibi herhangi bir yerde
Düşünce Okumaları Üzerine 2.Etkinlik...
Değerli 1K Okurları! Yaklaşık 1 ay önce İslam Düşünce Okumaları üzerine 1.Etkinliğimizi düzenledik. Yapılan istişareler sonunda bu bağlamda 2.etkinliğimizi de düzenlemeye kara verdik:)) Amacımız; 1-Bir düşünürün kitabı belirlenip belli bir zaman diliminde okunması, 2-Veya kimde hangi düşünürlerin kitapları varsa onların
Reklam
İşte yine akşamın belirsiz gölgeleri, gerçeğin belirgin sınırlarını örtmekte. Yakın çevreyi yumuşak bir belirsizlik kaplamakta. Şimdi zaman, siyah mı beyaz mı zamanı değil. Şu şudur bu da bu, diyemeyiz. Çünkü nesnelerin oldukları gibi görünecekleri ve tüm yanıtların belirlenebileceği aydınlık yok artık. Kararan gökyüzü, yargıların yumuşamasına, duyguların bilinci bastırmasına izin veriyor.
Sayfa 8 - Odak Ofset Matbaacılık
Yeryüzünün Lanetlileri Kitabına J.P.Sartre Yazdığı Önsöz
1961 TARİHLİ BASKIYA ÖNSÖZ Jean Paul Sartre Kısa bir süre öncesine dek yeryüzünün nüfusu iki milyardı: beş yüz milyon insan ve bir buçuk milyar “yerli”. Birinciler “Söz”e sahipti, ötekilerse bu sözü ödünç almışlardı. Bu ikisi arasında aracı olarak hizmet veren satılmış kralcıklar, derebeyler ve tepeden tırnağa sahte bir burjuvazi vardı.
440 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.