EFELYA'dan...
........
Elif, Ferhat'ı daha yakından tanımak için, çocukluğuna dair hatıralarını anlatmasını istedi ondan; sonra sesine bir avuç fesleğen katıp:
“Dur, önce anneni anlat, çok merak ediyorum, yaşıyor değil mi?”
“Yaşıyor değil mi?” cümlesiyle Ferhat birdenbire dağılmıştı.
“Hayır, yaşamıyor; çocukken kaybettim
Gözbebeklerinde bir ağrıyla gelirdi. Ben, kirpiklerimde binlerce yol, parmaklarımı kalbime batıra batıra beklerdim. Sokakların telaşıyla odaların suskunluğu arasına sıkışmış kekeme hayaldi. Gülüşü, bir yaprak ummanında gün ışığı gibi hüzünlü bir sevinç verirdi. Akşamüstüne benzeyen sesle konuşurdu. Kendisine ait olmayan bir zamandan yaşamaktan
Gül Kokusu
Dr. Münir Derman - Sabri Tandoğan
2014 yılında umre için bulunduğum Medine'de sevgili peygamberimizin razvası civarında dolanırken tuhaf hallere kapılmıştım nedense. Hani olur ya bazen, kontrol sizde değildir. İçinizden gelen ses yönetir sizi. İşte öyle bir halde; Bir süre önce sitesine yazarak sadece umre dönüşünde de saçlarımı
İncir yaprakları sunayım sana
Papatyalar; sabır kanaryaları
Aydınlık kolyesi, kirpiklerimden
Ya da üzüm salkımları
Yeter ki çek bulutları geriye
Yıldızların kıskandığı yüzünden
Karanfil kokulu perdeyi indir.
Sen gelirsin diye yollarınına begonviller kanaviçeler ve manolyalar ekeceğim.
Sevinçlerimi tebessüm diye kolye yapıp yapraklarına asacağım.
Gelirsin diye mor papatyalardan bir köy evi inşa edeceğim sana.
Çatısına beyaz gecelerden çalıntı kiremitler döşeyeceğim.
Bahçesine mutluluk,keyif,huzur, dinginlik ve birazda sen ekeceğim.
Kibri nefreti, kötü
21 Temmuz 1718
Rivayet edilir ki; vakt-i zamanında ahalinin adına Hüdavendigar dediği şehirlerin birinde, bedenen ölümünün üzerinden 322 sene geçmiş bir gencin ruhu şehrin tüm sokaklarını dolaşır, Ulu Camide namaz kılanların kaçıncı rekatta olduklarını unutturur, Osman ve Orhan Beylerin kabri başında nöbet tutan, oldukça ciddi askerleri güldürmek
40 Şiir ve Bir
“gözlerimizi uzaklıklar değil ki yalnız / göze alamadığımız yakınlıklar da acıtır”
1980 sonrası Türk şiirinin önemli isimlerinden olan Haydar Ergülen’in ilk şiir kitabı 1981’de “Karşılığını Bulamamış Sorular” adıyla yayımlanır. “40 Şiir ve Bir” ise 1997’de yayımlanmış. Kitap, Necatigil Şiir Ödülü (1997), Cahit Külebi Şiir
İncir yaprakları sunayım sana
Papatyalar; sabır kanaryaları
Aydınlık kolyesi, kirpiklerimden
Ya da üzüm salkımları
Yeter ki çek bulutları geriye
Yıldızların kıskandığı yüzünden
Karanfil kokulu perdeyi indir
Kadınlara yaklaşmışsanız ve bu durumda su bulamazsanız bir top- rağa teyemmüm edin» (K. 4 Niså 43).
Eğer münasebetten sonra erkek tekrar şehvete gelerek kadına du- hul etmek isterse, mutlaka abdest almalıdır, çünkü Ebû Sa'id el-Hudri- nin rivayetine göre Muhammed şöyle emretmiştir:
....şayet içinizden biri karısıyla cinsi münasebette
Temmuz ayının başlarında kırsal bölgeler, Şamil'in bizzat dağlardan ineceği ve Telav'a saldırı düzenleyeceği dedikodularıyla çalkalanıyordu. Fakat Prenses Anna endişeli değildi. Yağan yağmurdan dolayı Alazani o kadar kabarmıştı ki nehri geçmenin imkansız olduğunu düşünüyordu. Ayrıca milisleriyle birlikte görevde olan kocasından haber
Bir de neden bu kadar güzel kokuyordu? Siyah üzüm? Daha derin koklamaya çalıştım belli etmeden. Ananas?
“Creed Aventus.”
“Ha?”
“Parfümün ismi. Beğendiysen sana da alayım?”
“Beğenmedim. Çöp gibi kokuyor.”
“Çöp kokusunu seven ilk insan olmalısın.”
Kuru üzüm ve beyaz leblebimiz ile bir büyük kupa çayımızı aldık, önümüze. Bu akşam 1966 yapımı, Sadri Alışık ve Ayla Algan başrollerinde olduğu siyah beyaz "Ah Güzel İstanbul" filmi ile şenleniyoruz. Daha ne olsun... Huzur kokan bir akşam evdeyiz. Ve kitap gibi bir "Atıf Yılmaz" filmi.
Kafkasyalılar, tıpkı bir sevgiliye yazar gibi hançerleri için aşk şiirleri yazar, adeta sevgiliyle buluşmaya gider gibi savaşa giderlerdi. Dünyanın en güzel insanları olduğu söylenen bu esmer halk için savaşmak hayatın ta kendisiydi. Hançerleriyle yaşar ve yine hançerleriyle ölürlerdi. Cenk etmek onlar için nefes almak gibiydi. Amentüleri