A lil bit older… black leather jaaaacket…(müzik notaları emojisi)
“Takım elbise yerine kalçalarını kıskanacağı kadar iyi saran eski bir kot ve siyah deri bir ceket giydiğini görünce şaşırmıştı.”
Sayfa 245 - MartıKitabı okudu
ÖYLE BİR HİKÂYE Sinemadan çıktığım zaman yağmur yine başlamıştı. Ne yapacağım? Küfrettim. Ana avrat küfrettim. Canım bir yürümek istiyordu ki... Şoförün biri: – Atikali, Atikali! diye bağırdı. Gider miyim Atikali'ye gecenin bu saatinde, giderim. Atladım şoförün yanına. Dere tepe düz gittik. Otomobilin buğulu, damlalı camlarında kırmızı,
Reklam
ÇATIŞMA Çürümeden çok önce, galiba kokuşmadan da evvel, ölümle dirim arasında geçen kavganın sonundaki boşlukta; birtakım ecza şişelerinin küçüklü büyüklü, sıra sıra dizildikleri, ağızlarını açıp bekleştikleri zamanı; ötekisi ile; sıcacık bir oda ve bir sepet içinde kokmaya, bir kurt yüzünden bozulmaya, delirmeye, canlanmaya hazırlandıkları zaman
Duygular insanın içinde kendiliğinden varolmaz. Onları Yaratıcı yaratır.
"Kedi aç galiba, miyavlıyor, dedim ve besledim." "Hayır Kırmızı. "Kedi aç demek bir düşüncedir. Benim sor- duğum senin içinde oluşan şey..." "Hımm, kedinin acıklı sesini duyunca içim buruldu. Evet, acıma diyebilirim. Evet, evet acıma hissi ona karşı hissettiğim buydu. "Hadi şimdi bunu da käğıda
Sayfa 298Kitabı okudu
Bilişsel çarpıtma tanımları
1. YA HEP YA HİÇ DÜŞÜNCESİ: Her şeyi siyah ya da beyaz görürsünüz. Eğer performansınız mükemmelin altındaysa, kendinizi tamamen başarısız bulursunuz. 2. AŞIRI GENELLEME: Tek bir olumsuzluğu hiç bitmeyecek bir başarızlık demekmiş gibi görürsünüz. 3. ZİHİNSEL FİLTRE: Tek bir olumsuz ayrıntıyı bulur onunla uğraşıp durursunuz; gerçeğe bakışınız, bir
Sayfa 64
İki kez Habeşistan'a hicret etti; zira değişmemiş- ti Mekke. Yumuşamamıştı siyah kayalar. Fakat güven- de olmak da neydi Habeşistan'da, Mekke'deyken Pey- gamber! Sonunda dayanamayıp döndü yurduna. Burada sözü Hz. Ali'nin dudaklarına bırakalım: "Resûlullah ile oturuyorduk. Bu sırada Mus'ab b. Umeyr geldi. Yamalı bir elbise vardı üzerinde. Bu manzara karşısında gözyaşları hücum etti mübarek gözlerine Resûlullah'ın ve dilinden şu kelimeler döküldü: 'Kalbini yüce Allah'ın aydınlattığı şu adama bakın! Anne ve babası en iyi yiyecekleri ve içecekleri sunuyordu ona. O Allah için her şeyi terk etti. Allah ve Resûlü'nün sevgisidir onu bu hâle getiren!'
Sayfa 196Kitabı okudu
Reklam
Hızlı yazabilmek için, çocukluğunda gördüğü bir mobilya ustasını taklit etti Usta, yapacağı mobilyanın önce resmini çiziyor, kalfalarını çağırıp bu mobilyanın nerede kullanılacağını ve ne işe yarayacağını anlatıyordu Sonra, parçaları ayı ayrı çizip ölçulerıni belli ediyor, bunları kalfalarına bölüştürüyordu Ustaya, kalfaların hazırladığı parçaları birleştirmek kalıyordu A Dumas da böyle yaptı Yazacağı roman veya tiyatro eserlerinin senaryosunu hazırlıyor, karakterleri ayrı ayrı belli ediyor, sonra sekreterlerine senaryoya ve karakterlere uygun malzeme toplamalarını söylüyordu A. Dumas'a bu malzemeyi kendi üslubu ile birbirine eklemek kalıyordu.
Bağdat
Bağdad, tarihi ve içtimai bir çok vakalara sahne olmuştur. Bir hadiste şöyle buyrulmuştur: «Arab Irak'ında, Dicle ile Fırat arasında bir şehir kurulacak. O şehirde Abbasi oğulları melik olurlar. O şehrin adı (Zevra) dır O şehirde çok kanlı bir harb vuku bulacak, kadınlar esir edilecek, erkekler koyun boğazlanır gibi boğazlanacaklardır.» Hakikaten de öyle olmuştur. (656) senesinde Müstâsım halife zamanında ve vezir İbni Alkamînin fesadı üzerine Hulâgû tarafından zaptedilen Bağdad'a yürekler acısı facialar cereyan etmiş ve kırk gün katliâm yapılmıştır. Şehirde her türlü zulüm icra olunmuş medeniyet ve ilim namına ne varsa hepsi mahvedilmiştir. Kütüphaneler dolusu yazma kitapların suya atılması yüzünden Dicle, haftalarca siyah akmıştır. Daha sonra (803-1400) senesinde de Timurlenk Bağdada girmiş ve bir saat zarfında 90 bin suçsuzun kanını dökmüştür.
Sayfa 454 - Milli Eğitim Yayınları 1952 BaskısıKitabı okuyor
Aristo, Fizik'inde "şimdi" dediği tek tek anlar ile Zaman arasında ayırım yapar. Tek tek anlar, tıpkı Aristo'nun atomları gibi bölünmez, parçalanmaz şeylerdir. Zaman ise, bu bölünmez anları birleştiren çizgidir. Zaman'ı, şimdileri birleştiren çizgiyi, Tarık Bey'in "unut" öğüdüne rağmen ne kadar gayret etsek
Sayfa 269 - Yapı Kredi Yayınları, 36.Baskı, Eylül 2023
Nefsin hastalıklarından bir diğeri, çok fazla günah işleyerek ve Allah'a karşı isyankar davranarak kalbi karartmak ve katılaştırmaktır. Bunun ilacı Allah'tan af dilemek ve her an tövbe istiğfar etmektir. Ayrıca oruç tutmaya devam etmek geceleri Teheccüd namazı kılmak, mübarek insanları ziyaret etmek, takva sahibi insanların toplantılarında bulunmak ve zikir meclislerini kaçırmamaktır. Bir zaman bir adam peygamber efendimize kalbinin katılığından şikayet etti efendimiz aleyhisselam da ona şu tavsiyede bulundu: Zikirle yumuşat! Sık sık bağışlanma dile. Çünkü ben günde 70 kere tövbe ederim. Bir başka hadisinde Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem şu uyarı yaptı: İnsan bir günah işlediğinde kalbinde siyah bir leke meydana gelir. Eğer tövbe ederse kalbi temizlenir, tekrar günah işlerse leke büyümeye başlar. Sonunda bütün kalbi kararır ve günah nedir sevap nedir bilmez hale gelir.
Reklam
Cornelius'un Rosa'a ait itirafı
"Evet," diye devam etti sessizliği bozan Cornelis, "doğada her şey değişiyor; ilkbahar çiçeklerinin ardından başka çiçekler yetişiyor ve menekşeleri ve şebboyları şefkatle okşayan arılar aynı tutkuyla hanımelilerin, güllerin, yaseminlerin, kasımpatıların ve sardunyaların Üzerlerine konuyorlar. " "Bu ne anlama geliyor?" diye sordu Rosa. "Bu şu anlama geliyor matmazel. .. İlk başlarda sevinçlerimin ve kederlerimin öyküsünü dinlemek hoşunuza gitti; gençliklerimizin çiçeğini okşadınız, ama benimki ne yazık ki karanlıkta solmaya mahkumdu. Bir tutsağın ümitlerinin ve neşelerinin bir mevsimlik bahçesi, açık havada bol güneş alan güzel bahçelere benzemez. Mayıs hasadı yapılıp ürün toplandığında, sizin gibi narin halkalı, altın duyargalı, pırıltılı kanatlı arılar, soğuğu, yalnızlığı, hüznü parmaklıkların arasından terk ederek yeni kokuları, ılık ılık yayılan parfümleri ve nihayet mutluluğu bulmaya giderler!"
Sayfa 177 - Siyah lale Alexandre dumasKitabı okudu
...Bana siyah bir kalem kes gecenin dallarından. ...Arala köstekli saatin kapağını.
Sayfa 45 - Şule Yayınları, 99. Baskı: Mart 2017, İstanbulKitabı okudu
Obur element
Ünlü Rus bilim adamı A. E. Fersman ona obur diyordu. Çünkü o, dünyanın tanıdığı en vahşi elementtir. Doğa bu öykünün kahramanından kimyasal olarak daha etkin bir madde üretememiştir. Onu doğada asla serbest halde bulamazsınız. O, her zaman bileşikler halindedir. ETİMOLOJİSİ İngilizce ismi flor'dur, latince fluo "akış"
Sayfa 36 - TÜBİTAK YayınlarıKitabı okuyor
… Elli yıla kalmadan Avrupa'da tek bir kral kalmaz, her yanı cumhurbaşkanları sarar. Ve şu dört harfle, K, R, A, L ile birlikte ruhban sınıfı ve soylular da yok olur gider. Ortalıkta yalnız üstünden pislik akan çoğunluğun gözüne girmeye uğraşan adaylar kalır. …
Hem Müslümansınız, hem düşkün. Hem Müslümansınız, hem köle. Bu durum bir nesnenin hem siyah hem de beyaz olması gibidir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.