GEÇMİŞİNİ UNUTMUŞ, CELLATINA AŞIK OLAN ALEVİLERE HATIRLATMAK GEREK Mİ? GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE ALEVİ KATLİAMLARI Sözlü bir geleneğin kutsal taşıyıcıları, bilimi, ışığı, sevgiyi ibadet olarak bilmiş olan Aleviler, horlanmış, dışlanmış ötekileştirilmiş, katliam, sürgün, diasporada yaşamaya mahkûm edilmiş, ama yine de incinsen de incitme diyen bir
Dincilik Ve Sahte Din Anlayışı
Din, toplumsal yaşamda önemli ve gerekli sosyal bir kurumdur. Toplumları etkileme ve özellikle bireyleri yönlendirme etkisine sahiptir. Ancak, din siyasal bir amaç gütmeye ve iktidar mücadelesi vermeye kalkınca, toplumsal sorunlara da yol açabilmektedir. Kuşkusuz, bunu dinin kendisi değil, din adına hareket ettiğini iddia edenler yapmaktadır.
Reklam
Süleymancılık (Aydınlık Gazetesi)
Süleymancılık da diğer cemaat ve tarikatlar gibi Nakşibendiliğin Halidiye kolundan gelen ve siyasal iktidar olma hedefinde bir dinci yapıdır. (...) Cemaatin kurucusu Süleyman Hilmi Tunahan’dır. Cemaat, Süleyman Hilmi Tunahan 1959 yılında ölünce, onun damadı Kemal Kaçar’ın önderliğinde faaliyetlerine devam etmiştir. Kemal Kaçar’ın 17 Haziran 2000
Diyalektik Politik - Hile, Laiklik, Cahiller, Din
_Kanun ve Adalet_ _John Trenchart ve Thomas Gordon: Hukuksuz gücü savunup, keyiflerine göre hareket etmek isteyenler kadar arsız ve bencil sahtekarlar emin olun yoktur. Dilediklerine zulmederler ama kendilerine her ne zaman küçücük bir zarar dokunduğunu zannetseler, mağduriyette en gürültücü, davranışlarında ise en insafsız olanlarıdır. Ancak,
Dinci:İnançlıymış gibi görünüp dini dünya işlerine karıştıran, siyasal çıkarlarına araç olarak kullanan kimse.
Işık Doğu

Işık Doğu

@Binottonefreti
·
9ay
Benim akışıma niye dinci düşürüyorsun 1000kitap?
Yeşil Kuşak ya da Ilımlı İslam
mehmetbedrigultekin.com/2019/05/19/siya... ABD yönetimi 1950’lerden itibaren bütün Müslüman ülkelerdeki İslamcı örgütlerle bağ kurdu. Bu örgütlerin Suudilerle ilişkilerini sağladı. Suudilerin petrol parası bütün Müslüman ülkelerde dinci örgütleri finanse etmekte kullanıldı. Türkiye gibi laikliği en ileri biçimde uygulayan bir ülkede bile Avrupa’da görevlendirilen din adamlarının ödenecek maaşları, bir dönem Suudi kaynaklarından (Rabıta) sağlanabilmişti. ABD, kurduğu ilişkiler ve yaptığı yatırımlarla, işbirliği yaptığı örgütlerin serpilip gelişmesini sağladı. Bu konuda en çarpıcı örnek belki de Türkiye’dir. ABD daha 1950’li yıllardan beri Türkiye’nin laiklikten uzaklaşması ve dini cemaat ve örgütlerin gelişmesi için yoğun bir çaba harcadı ve bunda başarılı oldu. 1960’larda “Komünizmle Mücadele Dernekleri” içinde örgütlenerek uzun yolculuğuna başlayan Fethullah Gülen’in 2000’li yılların ilk 15 yılında T.C. Devleti içinde en etkin güç haline gelmesi, Emniyet, Yargı ve Silahlı Kuvvetler içinde en büyük güç olması, ABD’nin söz konusu politikasının Türkiye’deki uygulamasının sonucudur. Öte yandan gene ABD’nin daha 1996 yılında Siyasal İslamcı Refah Partisi içinde bir ekibi (Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül vd.) bir dizi operasyonun ardından 2002 yılında iktidar yapması, ABD’nin “Ilımlı İslam” politikasının Türkiye’deki bir başka cephesi oldu.
Reklam
29 öğeden 21 ile 29 arasındakiler gösteriliyor.