Atatürk Üzerine
Dikkatle okuyun. O zamanın olaylarını objektif olarak değerlendiren Emre Kongar günümüze ışık tutuyor. *Bu satırların 12 Eylül 1980'den önce yazıldığı unutulmamalıdır. İlginç olan nokta, Türkiye'deki son çatışmaların dinci- laik çizgi yerine mezhepler ekseninde oluşmasıdır. Bunun altında yatan gerçek hiç kuşkusuz, daha önce belirttiğim gibi
Sayfa 179 - hil yayınKitabı okudu
AKP-YENİ CHP VE BOP
İki siyasal dinci müttefik (Fethullahçılar ve Müslüman Kardeşçi AKP'liler) arasında çıkan bu çatışma, hiç kuşkusuzki laiklik karşıtı büyük cephenin parçalanması anlamına geldiğinden çağdaş Türkiye yanlıları için ferahlatıcı olmuştur. Lakin ABD, Fethullahçı kanada yeni bir destek yaratmıştır. Türkiye'de yayılan dinci tehlikenin, 2010'dan sonra
Reklam
Son 30 yıldır liberaller, postmodernist felsefi savrulmanın etkisindeki çevreler ile muhafazakârlar ve dinci gericilik (siyasal İslam) arasında bir suç ortaklığı, tarihsel bir yeni gerici blok oluştu.
Ünal Yaltırık, ülkemizin yaşayan en eski gazetecisi. Gazeteciliğe lise yıllarinda duvar gazetesi çıkartarak başlamış, daha sonra bu tutkusunu Maya dergisiyle profesyonelleştirmiş. Maya dergisi, 1978 yılından bu yana düzenli olarak yayınına devam ediyor. Ünal Bey, şu anda 90'ına merdiven dayamış olsa da bu derginin mizanpajını bile kendisi
İslamcı hareketin kamu mallarını ve ulusal zenginlikleri yağmalamasının ideolojik ve ahlaki arka planı da tipik bir siyasal islamcı yaklaşımla örülür. Öncelikle Türkiye bir islam ülkesi değil,bir ''darü'l-harp ülkesi'' yani şeriatın ya da aynı analama gelmek üzere ''allahın düzeni'' dedikleri dinci rejimin hakim kılınması için savaştıkları kafirlerin ülkesi ve devletidir. Dolayısıyla bu kutsal amaca ulaşmak için verdikleri mücadelede -ki bu mücadeleyi de cihat diye nitelendirirler- her yol mubahtır. Bu tutum,siyasal islamcıların tipik tarz-ı siyasetidir yani iktidar stratejisinin temelini oluşturan yaklaşımdır. Bu siyaset tarzının ve tarihsel bir çarpıtmayla adını verdikleri mücadelenin en önemli yöntemlerinden birini de ''takiyye'' yani kutsal amaç ya da girilen bir mücadeleyi kazanmak için yalan,hile,pusu kurmak,siyasal sahtekarlık dahil her yöntemi kullanmaktır. Bu mücadele ve savaş anlayışının sonuçlarından biri de,cihat ettikleri için ''kılıç hakkı'' dedikleri yağmalamadır.
Sayfa 154Kitabı okudu
AKP iktidarı sadece,servetten daha çok pay almaya çalışan açgözlü ve yağmacı yeni bir tacir sınıfı ile çeşitli yollarla oyunu aldığı ve her an bu tercihini değiştirebilecek bir seçmen çevresinin desteğine dayanıyor. Sadece militan bir siyasal islamcı çekirdeğin verdiği destek ise tek kararlı kesimi oluşturuyor. (...) O nedenle Erdoğan-AKP yönetimi her geçen gün daha belirgin şekilde dar bir kliğin,islamcı-muhafazakar oligarşinin iktidarı haline geliyor. Bu anlamda karşımızda kötülüğü siyasallaştıran,toplumsallaştıran ve örgütleyen çok tehlikeli bir mezhepçi/dinci faşizan klik bulunuyor.
Sayfa 150Kitabı okudu
Reklam
175 öğeden 151 ile 160 arasındakiler gösteriliyor.