Can Yücel
SAHTE CAN YÜCEL ŞİİRLERİ HAKKINDA !!! Kalibresi düşük şairlerin yazdığı şiirimsi manzumelerin çokça mal edildiği şairlerden biri de Can Yücel. Tam 31 sahte şiirin altında Can Yücel imzası var. Bu sahte şiirlerden biri de ders kitaplarına bile alındı geçen yıl. Prof. Dr. Semih Çelenk, sahte Can Yücel şiirlerinin listesini çıkarmış. Çelenk
Arkadaşlar Çetin Altan'ı kaybettik. Yeri doldurulamayacak bir yazar ve düşünce adamı. Onun 10 hayat dersini sizinle paylaşmak istedim. Güle güle güzel insan. Ne mutlu sana ki adını tarihe yazdıranlardan oldun. Enseyi karartmayalım:))) 1- Başarı yalan söylemek zorunda kalmadan yaşayabilmektir. 2- İnsanlar değerli olmayı unuttular, önemli olmaya çalışıyorlar. 3- Hayat yaşandığı kadar vardır. Gerisi ya hafızalardaki hatıra, ya da hayallerdeki ümittir. Hüsranı ise bir tek yerde kabul ediyorum. Yaşamak mümkünken yaşamamış olmakta. 4- Politika demek, kazığı atarken söylediğin nutukları, kazığı yiyenlere alkışlatmak demektir. 5- İyi yaşamak zamanı olanaklar çerçevesinde en unutulmaz bir tat içinde. 6- Mutluluk sevdiğinle zamanı unutmaktır. 7- Neyi merak ediyorsan, o önemlidir hayatta. Merak etmediğin şey görünmez sana. 8- Yazı dediğin, 100 sene sonra birileri baktığı zaman sana ‘dangalak’ demesinler diye özenle yazılmalıdır. 9- Uydurunuz. Uydurdukça dünya ile belki daha kolay anlaşırsınız. Nasıl olsan onun için de ‘yalan dünya’ diyorlar. Ama unutmayın ki, uydurma gereği duymayanlar için de ‘adam’ diyorlar. 10- İnsan gerçekleşmeyecek şeyi düşünemez. Kristof Kolomb mutlu olsa denizlere açılır mıydı?
Reklam
Ben bir cumhuriyet çocuğuyum,özgürlük ve adalet aşığıyım. Adil ve özgür olmak, sevgi ve saygı hayattaki en özel değerler diye öğretildi bana. Bunlar olmadan mutlu olunamayacağı içime kazındı. Ve bu değerlere sahip olmamıza sebep olan kişi kazındı içime, öyle kendiliğinden olmadı elbette. Hataları vardı, eksik bıraktığı birçok şey oldu, zaman zaman yanlışlar da yaptı. Mükemmel değildi ve olmamalıydı. Ama o en güzel eseri bıraktı bu hayata... Özgürlük ve bağımsızlık aşığı insanlar doğdu sayesinde bu topraklarda... Bugün direniyorsak birçok şeye, özgürlüğümüz için, katlanıyorsak türlü zorluğa, bağımsız ruhlarımızı yitirmemek için... Hiç bir şey doğru dememiş olsan (ki her dediğin çıkıyor) "yurtta sulh, cihanda sulh" demen yeter... Işıklar içinde uyu güzel insan... Elbet hatırlayacak yurdumun güzel insanları ne emekle kazandıklarını bu bağımsızlığı, elbet...
"Yalnızca bizi yaralayan ya da inciten kitapları okumamız gerektiğini düşünüyorum. Eğer kitap kafatasımıza okkalı bir darbe indirip bizi uyandırmayacaksa neden okuyalım ki? Senin dediğin gibi mutlu olmak için mi? Tanrım, kitaplar olmasa asıl o zaman mutlu olurduk işte; bizi mutlu edecek kitapları kendimiz de yazabiliriz üstelik, kolaylıkla. Ama bizim üzerimizde felaket etkisi yaratacak kitaplara ihtiyacımız var, kendimizden daha çok sevdiğimiz birinin ölümü gibi bize karalar bağlatacak kitaplara, herkesten uzak ormanlara sürülmüşüz gibi hissettirecek, intihar gibi kitaplara ihtiyacımız var. Kitap içimizdeki donmuş deniz için bir balta olmalı. Buna inanıyorum. " -Franz Kafka
Türkiye Cumhuriyeti bugüne kadar hiçbir zaman böylesine acemice yönetilmedi, dosta düşmana rezil edilmedi. Birileri ne zaman Suriye’den söz açsa, aklıma her seferinde Atatürk’ün Hatay’ı nasıl Türk yurdu yaptığı aklıma gelir, düşünürüm, gurur duyarım. Ayrıntısına girmiyorum, çok ince hesaplarla orada bağımsız bir Hatay Devleti kurdurdu. Sonra referandum yapıldı ve halkın oylarıyla Hatay’ın 1939 yılında Türkiye’ye katılması sağlandı. Tohumları Atatürk serpmiş, her şeyi kitabına göre ayarlamış ve onun ölümünden bir yıl sonra Hatay resmen Türk toprağı olmuştu. Bir tek kurşun atılmadı, bir kişinin bile burnu kanamadı. Dış politika dediğin işte budur… İşi tereyağından kıl çeker gibi sorunsuz bitirmektir. Bir de şimdikilere, Suriye olayında rezil rüsva olanlara, ne yapacağını şaşırıp AB’den para dilenenlere bakın… Farkı anlarsınız. EMİN ÇÖLAŞAN..
Gölgem düşmüyor Artık Evinin Duvarlarına Hadi gir içeri. Ama gözlerindeki o kanayan suçluluk bırak kapıda kalsın. Ona ihtiyacımız yok artık. O hayatın içine birtürlü sığamayan ve telaşından durmadan sigaraya sarılan yorgun ellerini, nereye baksan hep karşında duran o kırgın çocukluğunu, uzak denizlerin sisli buğusuyla her daim ıslak dudaklarını,
Reklam
362 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.