Bugün bizim için muassırlaşmak (çağdaşlaşmak) demek, Avrupalılar gibi zırhlı gemiler,otomobiller,teyyareler yapıp kullanabilmek demektir.Muassırlaşmak şekilce ve yaşayışça Avrupalılara benzemek değildir.
Dünya’nın Şarkı da Garbı da bize açık bir surette gösteriyor ki bu asır milliyet asrıdır; bu asrın vicdanları üzerine en müessir kuvvet, milliyet mefkûresidir.
Ahlâkı esas alan bir dinsel düşünceyle batıl bir inanç arasında ayrım yapmayan sosyolog, iyi bir istatistikçi olabilir ama din sosyolojisi hakkında hiçbir şey konuşamaz. ~ S. 8-9 ~
Sayfa 9 - Liberte Yayınları – 1. Baskı ~ Mart 2003, ANKARAKitabı okudu
Egemenliğin ulusa ve onun temsilcisi olan parlementoya ait olması ilkesi ve anayasal güvencelerimiz,bazı koşullarda(ki,bu koşullarda işte,Schmitt'in sözünü ettiği istisnai durum koşullarıdır)aslında bir masaldan ibarettir.
Marx'a göre,siyaset yöneticilerin ve politikacıların aralarında güttükleri mücadeleyle açıklanamaz.Çünkü,ona göre,politikacıların ve siyasi partilerin aralarındaki mücadele,gerçekte,sosyal sınıfların mücadelesinin bir ifadelenişidir ve bu mücadele ile mücadelenin biçimi de toplumun üretim tarzına bağlıdır.
Weber'e göre,devlet toplum üzerinde hakimiyet kuran siyasal bir örgütlenmedir.Bu hakimiyeti belirli sınırlara sahip bir toprak bütünlüğü üzerinde kuran devletin egemenliği kalıcı ve süreklidir,çünkü yaptırım gücüne sahiptir.Iradesini kabul ettirmek için fiziki zora başvurma tekeline sahip olan bir örgütlenme biçimidir ve onun bu fiziki zor kullanma yetkisi meşru bir yetkidir.