Ülkemiz büyük bir uçurumun eşiğinde.
Üç beş devşirme gazeteci, danışman ve siyasetçi devlet adına ortalıkta ahkâm kesiyorlar.
Ne anayasanın bir hükmü kaldı ne de kurumların.
Ne inancımızı savunabilecek bir yüz bıraktılar, ne de birbirimizle konuşabilecek bir ortam.
Sayfa 101Kitabı okudu
"Siyasetçi rahipler kilisenin ve halkın vücudunda bulunan ağrılı birer tümörden başka bir şey değildir."
Sayfa 94Kitabı okudu
Öğrencilerimize, memurlarımıza sadece sınav geçmeyi erdem olarak gösterdiğimiz için, o kişilerin Yaradan'ın lütfu olan kabiliyetleri köreliyor. Çoğumuz için memur olmak, profesör olmak, siyasetçi olmak tek başına yeterli bir sıfat olarak algılanıyor. Şiir okumak, yazmak, gezmeyi sevmek, müzik ile uğraşmak, güzel konuşmak, hatta güzel dinlemek gibi hasletler, bir kişisel özellik olarak takdir edilmiyor.
Usta siyasetçi(Abdülhamid Han), o günlerin manzarasını şöyle çizer.
"İki Alman harp gemisinin (Goeben-Breslau) Boğaz'dan Karadeniz'e çıktığı gece, sabaha kadar uyuyamadım. Bu maceranın devletime ne getireceği belli idi. Son asır zarfında kendisiyle yaptığımız muharebelerin cümlesini kaybettiğimiz Rusya ile, denizlere hakim Ingiltere ve Fransa'yı karşımıza almıştık. Üstelik devlet düşmana el açacak haldeydi. Duyun-u Umûmiye'den ve Reji İdaresi'nden tavizler karşılığı alınmış borçlarla memurların aylıkları ödeniyordu."
Sayfa 16Kitabı okudu
HALK UYANMADIKÇA OLMAZ!
“Aldatılmak isteyen aldanır”. Ve bu halk, aldatılmaktan âdeta zevk duyuyor. Kendisini aldatmayanları adam yerine koymuyor. İyi aydın, iyi siyasetçi, bu halka göre, iyi haram yiyen, bunun için de iyi vurgun yapan demek.
Sayfa 316 - Yeni Boyut Yayınları 17. BaskıKitabı okudu
"Acaba Sayın Erbakan bilim adamı olarak kalsaydı, ülkesine insanlığa siyasetçi Erbakan'dan daha fazla mı hizmeti dokunurdu? "
Erbakan cevap veriyor "50 yıldan fazla bir zamandır aynı muhasebeyi ben zaman zaman hep yapmışımdır. Ve Cenab-ı Hakk'a şükretmişimdir ki O'nun lütfuyla memleketime milletime hizmet için çok daha hayırlı bir yolu seçmişim ve o yolda çalışmaktayım. Çünkü bir üniversitede bir profesör olabilirsiniz, Nobel ödülleri alabilirsiniz ama eğer ülkenizin insanı bugün olduğu gibi açsa, sefalet içindeyse, müşkülat-sıkıntı içindeyse, sizin bu Nobel ödülleriniz ne işe yarar? Bu sebepten dolayıdır ki, asıl faydalı olan, ülkesinde yaşayan 70 milyon insana hizmet edebilmektir. Allah'a şükürler olsun biz bu yolu seçtik, Milli Görüş çığırını açtık."
Sayfa 56Kitabı okuyor
