Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
-Meryem, görmezlikten geliyorsun!Ermenileri Müslümanlaştırıyorlar. Neslimizi yok edecekler! -Müslümanlaştıracaklarsa neden altı yüz yıl beklediler de şimdi Müslümanlaştırıyorlar? Asıl siz tehlikeyi görmüyorsunuz,Amerikalılar ve İngilizler bizi Protestan yapmaya çalışıyorlar. Haput'taki koleji neden kurdular sanıyorsunuz! Bu okul açmalarının nedeni Ermenileri kendi mezheplerine çekmek ve isyan ettirmek değil miydi? Adamlar boşuna mı bize para veriyorlardı,yiyecek veriyorlardı,okullarda kendi mezheplerini okutuyorlardı! Osmanlı isteseydi altı yüz yıl bizim neslimizden eser kalmazdı.Neden bugün yapsınlar!
...İranlılar tarihleri boyunca görmedikleri bir özgürlüğün tadını çıkarıyorlardı. Amerikalı liderler bu durumu takdir etmeliydiler ama Soğuk Savaş yüzünden yapamadılar. İran’ın demokrasisine bakıp orada bir ortak, tutkuyla siyasi hayatın içinde yer alan ve kendi kendini yönetme kararlılığında bir ulus görebilirlerdi. Bunun yerine petrolünü millileştirmesine bakıp bir düşman gördüler. ... Bu darbe Musaddık’ı devirmekten fazlasını yaptı. İran’da demokratik yönetime son verdi ve ülkeyi diktatörlüğe doğru yola çıkardı. Şah Muhammed Rıza, İran’da çeyrek yüzyıl sürecek bir hâkimiyeti Birleşik Devletler’e sundu ama uyguladığı baskı son tahlilde fanatik bir anti-Amerikan rejimin doğmasına kadar gidecek isyanlara yol açtı. ...Amerikalılar İran’ı suçladığında, tehdit ettiğinde ve müeyyide uyguladığında Iranlılar şunu haykırıyorlar: Bir zamanlar bizim bir demokrasimiz vardı ama siz onu elimizden aldınız!
Sayfa 113Kitabı okudu
Reklam
Seksen Günde Devri Alem
"Bu konuda haklısınız. Fransız mısınız?" "Evet, Parisli." "Öyleyse şaklabanlık yapmayı iyi bilirsiniz?" "Aslında," diye cevap verdi bu sözleri milliyetine hakaret olarak algılayan Passepartout, "Biz Fransızlar da en az siz Amerikalılar kadar iyi şaklabanlık yaparız!"
Sayfa 177 - Kırmızı Kedi Klasikler
Belçikalı aşçı Lucien Olivier, teee 1860’larda Moskova’daki Hermitage restoranın sahibiydi. Bir salata türevi icat etti. Ahaliye parmaklarını yedirdi. Kapısında kuyruk oluyordu. Öyle lezzetliydi ki, şöhreti sınırları aştı, “Olivier salatası” adıyla dünyaya yayıldı. Bize 60 sene sonra ulaştı. Bolşevik devriminden kaçan Beyaz Ruslar, İstanbul’da
Ölüm konuşulacak bir şey değildir. Siz Amerikalılar kelimelerin bir şeyleri değiştirdiğine inanıyorsunuz. Değiştirmiyor.
Sayfa 120Kitabı okudu
Sen, sen olarak yok olmak zorundasın, o zaman gerçek ortaya çıkar. Gerçeğin ne olduğuna dair hiçbir fikre sahip değilsin, rüyalarında bile. Sen gerçek dışısın ve gerçek dışılıkta yaşıyorsun. Rüyalarda yaşıyorsun, uykuya dalmış vaziyettesin. Uyanışın nasıl bir şey olacağını kavrayamazsın. Yalnızca bir tek şey söylenebilir: Bildiğin hiçbir şeyi
Reklam
426 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir karikatürdeydi galiba, eleman çakır keyif halde yanında kendinden arta kalır yanı olmayan arkadaşına şöyle diyordu; " Abi mal bu Amerikalılar ya. Mehtaba çıkmak için o kadar paraya, masrafa ne gerek var. Bak biz iki tek atıp her akşam çıkıyoruz mehtaba." gülüşürler. Ve bir ağızdan başlarlar meşhur şarkıyı dillendirmeye;" Biz her
Bye Bye Türkçe
Bye Bye TürkçeOktay Sinanoğlu · Bilim & Gönül Yayınevi · 20194,897 okunma
"Gitar çalma ve şarkı söyleme akışkanlığından olsa gerek ." "Hayır," dedi. "Sizin gibi bir gitarist ve şarkıcı dinlemedim . Sizin sesinize benzer bir sesle şarkılar söylendiğini, evet .. orada .. Haiti'de duydum. Siyahlardan. " "Bunu bir iltifat kabul ediyorum. Dünyanın en iyi müzisyenleridir. " "Saçmalamayın! " "Amerikan müziği onlardan çıkmıştır," dedim. "Sanmıyorum! Büyük dans orkestralarının hepsi beyazlardan oluşur ." "Elbette, siyahların ortaya çıkardıklarını beyazlar konumları dolayısıyla daha iyi 'işlemişlerdir. ' " "Haklı olduğunuzu sanmıyorum. " "Büyün büyük besteciler siyahtır. Duke Ellington, örneğin. " "Hayır, Gershwin, Kern, hepsi. " "Hepsi de Avrupalı göçmenlerdir," dedim. "En yetenekliler mutlaka. Gershwin'in müziğinde başka yerden kopya edilmemiş, değiştirilmemiş yA da düzenlenmemiş bir tek ilginç geçiş bulamazsınız. Rhapsody'in Blue'da da bulamayacağınıza bahse girerim. " "Tuhafsınız, " dedi. "Siyahlardan nefret ederim. " "Siz de diğerleri gibisiniz, " dedim. "Sizin dışınızda herkesin keşfettiği şeylerden övünmeyi seviyorsunuz ." "Ne demek istediğinizi anlayamadım. " "Seyahat etmeniz gerek," dedim. "Biliyorsunuz ki ne sinemayı, ne otomobili, ne naylon çorapları, ne at yarışlarını, ne de caz müziğini Beyaz Amerikalılar tek başlarına bulmuşlardır. " "Başka şeylerden bahsedelim, " dedi Lou. "Fazla kitap okuyorsunuz, bütün neden bu. "
Sayfa 72 - İthaki Yayınları, 7.Basım
308 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.