Yahudi kuranda ki yahudinin aynısı ama Müslümanlar değil.
Filistinli Müslüman bir muhabirle İsrail başkanı şöyle bir röportaj yapıyorlar.
Muhabir diyor ki; efendim en çok lanet edilen topluluk sizsiniz (Allahın lanet ettiği bir topluluktur İsrail) ne düşünüyorsunuz bunun hakkında adam da diyor ki kim bunu diyor.
Muhabir de dedi ki Allah bunu kuranında söylüyor cevaben ne dedi biliyor musunuz?
Siz Allahın kuran da bahsettiği Müslümanlar olun sonra ben size cevap vericem.
Biliyorsunuz, para her kötülüğün kaynağıdır.. O da, paranın tipik bir ürünü.
Rearden, Francisco’nun bu sözü duyabileceğini sanmamıştı, ama genç adamın ciddi ve nazik bir gülümsemeyle oraya döndüğünü gördü.
“Demek paranın her kötülüğün kaynağı olduğunu düşünüyorsunuz,” dedi Francisco d’Anconia. “Peki, paranın kökünün ne olduğunu hiç sorguladınız
Neden alim yetiştiremiyoruz?
Prof.Dr. Mehmet Akif Koç’un konuşmasından geniş bir özet sunuyoruz:
Hicri ilk üç asırda ne zaman ne gerekmişse ulema onu görmüş ihtiyacı karşılama teşebbüsüne girişmişler. Mesela Hicri dördüncü asırda İbn-i Nedim’in fihristiyle karşılaşıyoruz, daha önce yok. Dört asır boyunca bütün alanlarda ilim kaleme alınmış,
Siz bunun hakkında ne düşünüyorsunuz?
Çirkinsen ve biri seni seviyorsa
Seni sen olduğun için sevdiğini bilirsin.
Güzel insanlar kime güveneceklerini bilemezler.
O FİKİR TUTMAZ(!)
Siz de o çok sevdiğiniz arkadaşınızın, dostunuzun, aile üyenizin yanına gidip o ‘’yaratıcı’’ fikrinizden bahsettiniz mi? Bahsettiyseniz bir düşünün: Fikrinizi ve bu fikirle bağlantılı olarak hayalinizi kaçı onayladı? Kaçı sizi bu fikir için cesaretlendirdi, kaçı size bunun ‘’boşuna uğraşmak’’ olduğunu anlatmak için saatlerce dil döktü. Peki ya
Müslüman olmayan Doktor Kur’an-ı Çöp Kutusuna atmak istedi. Mucize keşfetti.
Müslüman Olmayan Doktor Kur’an-ı Çöp Kutusuna Atmak İstedi, Mucize Keşfetti, Yüce Allah’ı İspatladı
Alman tıp bilginlerinden birisi başından geçen ve hayatını değiştiren bir olayı şu şekilde anlatmıştır: Bir gün yolculuktaydım ve havaalanında bir gençle karşılaştım ve önüme Kuran-ı Kerim’den tercüme edilmiş bir nüsha koydu. Onu zor durumda
Tembelliğin, bir şeyleri ertelemenin, gereken önemi vermemenin en büyük sebebi her şeyin sanki kalıcı olduğu yanılgısıdır. Şimdi olmazsa nasıl olsa başka zaman yaparım düşüncesidir, sanki başka bir zamanın garantisi varmış gibi!
Bugün yapılması gereken bir işi, spor yapmak olur, ders çalışmak olur, kitap okumak olur, herhangi bir sanatsal
BAŞLATMA ŞİMDİ SAATİNDEN..
-Buyrun baş komserim, beni çağırtmışsınız.
-Evet. Az önce bir ihbar geldi, anarşistler bir eylem yapmayı düşünüyorlarmış yakın bir zamanda. Önlemleri arttırmak için çağırdım sizi. İzinler iptal edildi ve devriyeler iki katına çıkarıldı. Devriyelerin kordinasyonuyla sizin ilgilenmenizi istiyorum.
-Baş üstüne komserim. Ne gerekiyorsa yapılacak.
Network (1976)
Beyaz saçlı, zengin bir adam hayatını kaybetti. Ama bunun pirinç fiyatlarıyla bir ilgisi yok değil mi? Peki o zaman bu bizi niye ilgilendiriyor? Çünkü hepiniz ve diğer 62 milyon Amerikalı şu anda beni dinliyorsunuz. Çünkü yüzde 3’ünüzden daha azı kitap okuyor. Çünkü yüzde 15’inizden daha azı gazete okuyor. Bildiğiniz tek şey bu ekranın içinde
Kitap Tercihi Üzerine
Kitap seçerken kapağına aldanmayalım. Kapağı çok özel ve güzeldir fakat size hitap etmeyebilir.
Kitap tercihi yaparken kapağında ya da kitap adında kullanılan kavramlara konusunda dikkatli olalalım. Belli bir fikri savunuyorsunuzdur, bir düşünce yapınız vardır -siyasi, dini, felsefi olabilir- okumayı düşündüğünüz kitabın yazarı sizin düşünce yapınıza uygun bir metaforu alır ve bunun üzerinden sizi kendi fikrine esir etmeye çalışır. Bilgiye yenilirsiniz dikkat edin.
Popülizm kurbanı olmayın. Birileri sosyal medyada orada burada gördüğünüz duyduğunuz bir kitabı okuyor diye siz de okumak zorunda değilsiniz. Önce kitabın kapağında okunacak bir açıklama bilgi varsa onu okuyun. Ardından yazarın biyografisi verilmişse kitapta mutlaka okuyun. Verilmemişse bir kaynaktan okuyun bu bir kitap olabilir. (İnternetten ya da sosyal medya çöplüğünden yararlanmanızı kesinlikle tavsiye etmiyorum. Yok ben yararlanacağım diyorsanız eğer teyit amaçlı ana kaynağa bakma imkanınız varsa bakın. Yoksa uzak durun.) Ardından sunuş kısmı varsa okumalısınız. Kitap hakkında bilgi birikim, tecrübe ve ihtisas sahibi kişiler, yazarlar vs. bir şey söylemiş mi buna bakın.
Kitap ve yazarı hakkında yeteri kadar bilgi sahibi olduktan sonra gidin o kitabı satın alın ya da kütüphane, okuma salonu gibi yerlerden temin edin ve okuyun. Yok eğer fikriyatınıza uygun değilse uzak durabilir ya da en fazla karşıt fikir geliştirmek için okunabilir. Onun dışında fikrinize uymayan, idrak edemeyeceğiniz kitapları alıp okumaya kalkmak zaman kaybı ve maddî kayıptan başka bir şey değildir.
Siz ne düşünüyorsunuz? Haydi yoruma. 😊